Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Putin: Rusya Suriyelileri Somali’dekine benzer bir senaryodan kurtardı | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Moskova: Raid Cabir / Şarku’l Avsat

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Suriye’nin doğusunda kötüleşen durumdan Washington’u sorumlu tuttu.

Teröristlerin bölgedeki faaliyetlerine yeniden başlamalarının ardından gelinen durumu “felaket ve korkunç” olarak nitelendiren Putin, Rus istihbarat servislerinin elde ettiği bilgilerin, DEAŞ’ın elinde Avrupalı ve ABD’li rehinelerin bulunduğunu gösterdiğine dikkat çekti.

Soçi’deki Stratejik Diyalog Grubu Valday’ın konferansına katılan Putin, Rusya’nın doğrudan askeri müdahalesinden bu yana geçen üç yılın ardından Suriye’nin geldiği durum hakkında bir değerlendirme sundu.

Putin, “Rusya ve komşuları için bir tehdit haline gelen artan terörizm tehdidi nedeniyle Suriye’ye müdahale edildiğini” söyledi.

“Moskova’nın Suriye Arap Cumhuriyeti’ne yönelik bir askeri harekatın başlatılmasına karar verilmesi sırasında belirlenen tüm hedeflere ulaşmayı başardığını” vurgulayan Putin, gelişen olayların, alınan kararların doğru olduğunu kanıtladığını belirtti.

Putin, bu dönemdeki ana hedeflerinin, “Suriye’nin bölünmesinin, Somali’dekine benzer bir senaryonun yaşanmasının, devlet kurumlarının çökmesinin ve militanların büyük bir kısmının Rusya Federasyonu ile komşu ülkelere sızmasının önlenmesi” olduğunu kaydetti.

“Bu durum bizim için büyük bir tehdit oluşturuyordu ve tehlikeyi büyük ölçüde ortadan kaldırmayı başardık” diyen Rus Devlet Başkanı, devlet kurumlarını korumak ve bölgedeki durumu istikrara kavuşturmak hususunda başarılı olduklarını ifade etti.

Putin, konuşmasının devamında, Rus kuvvetlerinin bu dönemde Suriye topraklarının yaklaşık yüzde 95’ini “kurtardığına” dikkat çekerek, “Askeri başarıdan sonraki aşama, Suriye’deki krizi Birleşmiş Milletler arenasında siyasi yollarla çözmeye odaklanmaktır” ifadelerini kullandı.

Mevcut zorluklara rağmen Suriye Anayasa Komitesi’nin kurulmasına yönelik çalışmaların devam ettiğini söyleyen Putin, Rusya ve ortakları arasındaki işbirliğinin bu süreçte ilerlemelere yol açacağını umduğunu belirtti.

İdlib’de askerden arındırılmış bir bölgenin kurulması hususunda Moskova ile Ankara arasında yapılan anlaşmalara övgüde bulunan Putin, “İdlib’deki karmaşık durum nedeniyle anlaşmanın tüm şartları Türk tarafı tarafından henüz uygulanmadıysa da, Ankara bu yönde büyük çaba sarf ediyor” diyerek sözlerini sürdürdü.

Türkiye’nin Suriye’deki tutumuna olumlu yaklaştığını belirten Putin, buna karşılık olarak Washington’a yönelik eleştirilerde bulundu. Putin, ABD’nin Fırat’ın doğusunda bulunan aktif terörist gruplara karşı koyamaması yüzünden, söz konusu grupların güçlerini geri kazandıklarını söyledi.

Putin sözlerini şöyle sürdürdü:

“ABD’nin Fırat Nehri’nin doğusundaki tüm gerekli görevleri şimdiye dek tamamlamamış olması, bölgedeki terörist faaliyetlerin sürmesine yol açtı. Şu an neler yaşandığını görüyoruz. Kürt grupları Amerikan meslektaşlarımızın himayesinde çalışıyorlar. Ancak çalışmalarında başarılı olmadıkları açık. Çünkü DEAŞ unsurları bölgedeki birçok köy ve kasabada hala varlığını sürdürüyor. Son zamanlarda, kontrol bölgelerini genişletmeye başladılar ve 300 aileyi ele geçirdiler, yani 700 kişiyi rehin aldılar.”

Teröristlerin talepte bulunduklarını ve taleplerinin karşılanmadığı takdirde her gün 10 kişiyi öldürmekle tehdit ettiklerini belirten Putin, teröristlerin önceki gün 10 kişiyi öldürerek tehditlerini gerçekleştirmeye başladıklarını söyledi.

Putin, Rusya’nın elde ettiği verilerin, rehineler arasında Avrupalı ve ABD vatandaşı kimselerinde bulunduğunu gösterdiğine dikkat çekerek, “Yapılacak pek çok şey olmasına rağmen meslektaşlarımız susmaya kararlı” diyerek duyduğu şaşkınlığı dile getirdi.

Putin, “Rusya küresel terörizm hususunda başarılı olmadı, fakat Suriye’deki teröristlere büyük zararlar verdi. Birçoğunu öldürdük. Bazıları bu tür faaliyetlere katılmayı reddetti ve silahlarını bırakıp doğru olduğunu sandıkları ilkelerine olan inançlarını kaybettiler” diyerek sözlerini sürdürdü.

Öte yandan, Kremlin, Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Stefan De Mistura’nın istifa kararının pek etkisi olmayacağını söyledi.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya’nın Mistura ile sürekli temas halinde olduğunu belirterek, uluslararası elçinin yaptığı her şeyin etkili olarak tanımlanmasının mümkün olmadığını söyledi. Peskov, “Her halükarda Suriye’deki siyasi çözüm sürecinin devam edeceğini umuyoruz. Çünkü bunun alternatifi yok” diyerek sözlerini sürdürdü.

Rusya Dışişleri Bakanlığı, daha önce, Suriye meselesinin çözümü hususunda Mistura’nın katkısına değinmiş ve Mistura hakkında “hem çatışan tarafları hem de uluslararası arabulucuları dinleyen bir adam” ifadelerini kullanmıştı.

Rusya Başbakanı Dimitri Medvedev, Suriye’nin “ülkedeki seçimlerden sonra yeniden yapılanma safhasına geçeceği” yönündeki umudunu dile getirdi.

Rusya’nın Suriyeli taraflar arasındaki diyaloğunu geliştirmeye ve ülkedeki durumu çözüme kavuşturmaya yardım etmeye hazır olduğunu dile getiren Başbakan, “Bazı kuralların değiştirilmesi ve ulusal diyalogun etkinleştirilmesi gerekiyor. Suriye topraklarına istikrarın geri dönüşü ancak ulusal diyalog ile sağlanabilir. Yardım etmeye hazırız” açıklamasında bulundu.

Genelde uluslararası politika hususunda sessiz kalan başbakan, uluslararası toplumun görevinin Suriye topraklarına barış getirilmesine yardımcı olmak olduğunu söyledi.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Moskova’nın, Astana formülü tarafları ile küçük grup arasında bir iletişim mekanizması bulmaya hazır olduğunu, ancak bu diyalogun uluslararası meşruiyetin temellerine dayanmasını şart koştuğunu söyledi.

Lavrov, Fransız medyasına verdiği bir röportajda, “Biz, aynı fikirde olmadığımız ve bizimle aynı fikirde olmayan kişilere karşı değiliz. Bu tür temaslara hazırız. Ancak, ciddi bir diyaloga başlamadan önce referansların belirlenmesi gerekir. Bu referansın ancak Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararı ile temsil edilebileceğini düşünüyoruz. Bu karar, Suriyelilerin kendilerinin yaklaşımlarına ve Suriyelilerin öncülük ettiği operasyonlara öncelik veriyor” açıklamasında bulundu.

Lavrov, Suriye’deki Amerikan kuvvetlerinin, Suriye topraklarından Irak’a ve Afganistan’a DEAŞ unsurlarını nakletmesi hususunda Moskova’nın duyduğu endişeyi dile getirerek, ülkesinin bu konuda Washington ve uluslararası kurumlardan açıklama beklediğini söyledi. Bu husustaki endişelerini dile getiren Lavrov, “Çünkü şimdi olan şey, Afganistan’ı DEAŞ için yeni bir dayanak noktası haline getirecek bir projenin varlığıyla ilgili şüphelerin olduğunu gösteriyor. DEAŞ, Kuzey Afganistan’da, yani Orta Asya’daki müttefiklerimize ve stratejik ortaklarımızın yakınında genişlemeye çalışıyor” ifadelerini kullandı.