Moskova, bu ayın 29 ve 30’unda yapılması kararlaştırılan Soçi’deki ‘Suriye Ulusal Diyalog Konferansı’ önündeki üç düğümü çözmek için önümüzdeki hafta temaslarda bulunmaya hazırlanıyor. Suriye Yüksek Müzakere Komitesi de (HNC) Soçi’ye katılma konusunda nihai bir karara varmak için Avrupa-Arap ülkelerindeki temaslarına Amman ve Kahire’nin ardından Berlin, Londra ve Paris ile devam ediyor.
Hmeymim Askeri Üssü’ne yakın Rus ve Suriyeli askeri yetkililerden yapılan açıklamada da Moskova’nın konseyi oluşturmak için siyasi, kültürel, ekonomik, dini ve askeri çevrelerden de isimleri konferansa davet etme niyetinde olduğu duyuruldu.
Şam heyeti yalnızca mevcut parlamento prosedürleri çerçevesinde Beşşar Esed tarafından onaylanacak olan 2012 anayasasında yapılacak bazı değişiklerle sınırlandırarak konferansın etkisini azaltmaya yönelik olarak Soçi’ye katılmaya teşvik ediyor. Suriye rejimi ayrıca Diyalog Konferansı’nın Şam’da yapılmasını da talep ediyor.
Devlet Başkanı Vladimir Putin ise bir yandan Soçi Konferansı’nı düzenleme yolunda kararlı adımlar atarken diğer yandan da 18 Mart’ta yapılacak başkanlık seçimleri öncesinde siyasi zaferini ilan etmek istiyor. Ancak Dışişleri ve Savunma bakanlıklarının önünde çözülmeyi bekleyen üç büyük sorun var.
Türkiye şartlarında kararlı
Bu sorunlardan ilki, Kürt katılımcılar konusundaki karışıklıkla ilgili. Moskova, Ankara’nın terör listesinde yer alan ve PKK’nın uzantısı olarak kabul ettiği Demokratik Birlik Partisi (PYD) ve Halk Koruma Birlikleri’ni (YPG) Konferans’a davet etmeme kararı aldı. Ancak Rusya Savunma Bakanlığı, YPG Komutanı Sipan Hamo’yu Kürt Özerk Yönetimleri’ni Konferans’a davet etmek için birkaç gün önce Moskova’da ağırladı. Ankara’nın söz konusu katılıma itiraz gerekçesi Suriye’nin toprak bütünlüğünü öngören 2254 sayılı kararın ruhuna aykırı olması. Ancak özerk bölgelerin yönetimleri Suriye’nin kuzeyindeki federal bir yapının ülkenin toprak bütünlüğünün garantisi olarak görüyor. Kuzey Federasyonu’nun yürütme organlarının ve hükümet yapısının oluşturulması için yapılacak yasama seçimlerinin planlandığı gibi İki hafta sonra gerçekleştirilmesi bekleniyor.
Yapılan açıklamalar Rusya, Türkiye ve İran’ın Soçi Konferansı’na katılması için belirlenen bin 500 kişilik listeyi gözden geçirmek üzere bu ayın ortasında toplantı yapacakları yönünde. Türkiye’nin Kürt Ulusal Konseyi’nin Suriye Ulusal Koalisyonu bayrağı altında konferansa katılımması önerisi karşılığında özerk bölge yönetimlerinin iştirakini reddetmesi bekleniyor.
Batı kanadından yapılan açıklamalara göre Moskova, özerk bölge yönetimlerinin katılımını iki nedenden dolayı önerdi: Birincisi, Ankara’nın Suriye’deki askeri ve siyasi muhalif grupların Soçiye katılmaları konusundaki uyguladığı baskı. İkincisi de DEAŞ’ın hezimete uğratılmasına katkıda bulunan PYD ve SDG’ye askeri ve siyasi destek veren Washington’a olumlu bir sinyal göndermek.
Suriyeli muhalifler çıkmazı
Çözülmesi gereken sorunların bir diğeri ise Suriyeli muhaliflerin varlığı. Özgür Suriye Ordusu içerisinde yer alan grupların, yani İslami gruplar, siyasi güçler ve sivil toplum kuruluşlarının büyük bir kısmı Soçi Konferansı’na yönelik resmi bildiriler yayınladı. Ancak HNC, heyet içerisinde yer alan Yahya el-Aridi’nin Soçi’ye karşı başlarda takındığı tavrı daha sonra hafifletmiş olmasına rağmen şimdiye kadar Konferans’a karşı herhangi bir bildiri yayınlamadı. HNC’li yetkililer, Cenevre görüşmelerinin önemine vurgu yaparak Soçi Konferansı’na ve Rusya’nın rolüne yönelik muhalif bazı açıklamalarda bulundular. Ancak HNC adına resmi bir açıklama yayınlanmadı.
HNC, birçok müttefikinden Moskova ile resmi bir diyalog yolu açma ve Soçi ile ilgili sorular sorma konusunda tavsiyeler aldı. HNC şimdilik Rusya’nın yolunu izleme ihtimaline yönelik olarak kapıyı açık bırakıyor. Nasır el-Hariri başkanlığındaki HNC, Amman ve Kahire’yi kapsayan Arap turu çerçevesinde, Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ve Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi’nin yanı sıra Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt ve Suriye dosyasını denetleyen diğer yetkililer ile de görüşmeler yaptı. Edinilen bilgilere göre Arap yetkililer görüşmelerde üç noktaya temas etti. Bunlardan ilki Cenevre Anlaşması referansı ve 2254 sayılı kararın uygulanması gerekliliği. İkincisi Soçi Konferansı, Cenevre görüşmelerinin başarısı ve Rusya tarafı ile diyalog. Üçüncüsü ise Cenevre görüşmelerinin bir önceki turuna katılan ve Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura ile temaslarda bulunan HNC’nin konumunun onaylanması. HNC’nin Mısırlı yetkilerle görüşmesi ise Şam’ı öfkelendirdi. Yetkililer, Mısır Dışişleri Bakanı’nın Suriye muhalefetiyle görüşmesi ve hükümetle görüşülmemesi konusunda endişelerini dile getirdi. Zira Suriye’nin Arap Birliği üyeliğini yıllar önce dondurduğu biliniyor.
HNC’nin 8 Aralık’ta Berlin’i ziyaret ederek Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ve AB Dışişeri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ile görüşecek. İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson ile de Londra’da bir araya gelmesi planlanıyor. Ayrıca Moskova’ya resmi bir ziyaret düzenleyebileceği, Paris’te de Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile de görüşme yapmaları bekliyor.
Moskova’nın meşruiyet arayışı
Konuyla ilgili üçüncü çıkmaz ise Soçi Konferansı’na uluslararası alandan yapılacak katılım. Moskova, Konferans’a çeşitli ülkelerden katılım olmasını istiyor. Yani aralarında gözlemci olarak bulunana Mısır, Ürdün ve belki de ABD’nin de bulunduğu Astana sürecinde yer alan ülkelerin bu Konferans’a da katılmalarını talep ediyor. Moskova’nın hedefi Konferans’ın ‘uluslararası alanda meşruiyet’ kazanması. Bu yüzden Soçi’in Cenevre görüşmelerinin bir parçası olması için uluslararası temsilcileri e görüşmelerde görmeyi bekliyor. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Soçi’nin Astana gibi sürekli bir süreç olmaması, yalnızca bir oturumdan ibaret bir toplantı olması kaydıyla katılımı onayladı. BM halen Cenevre’nin Soçi Konferansı’ndan daha iyi şartlara sahip olduğunu savunarak ihtiyatlı davranıyor.
BM Suriye Özel Temsilcisi De Mistura, Soçi Konferansı öncesinde anayasa dosyasının uluslararası bir çatı altında görüşülmesi ve basit de olsa bir takım gelişmelerin yaşanması umuduyla Cenevre görüşmelerinin dokuzuncu turunun 21 Ocak’ta yapılacağını duyurdu. Görüşmelerin üç gün sürmesi bekleniyor.
Ruslarla bir araya gelen yetkililerine göre, Moskova 18 Mart’taki seçimler öncesinde medyada daha fazla yer almak adına Soçi Konferansı’na büyük önem veriyor. Moskova’nın Suriye Konferansı öncesinde mayın anlaşmalarını da bozmaya çalışacağı öne sürülüyor. Yapılan yorumlar Konferans’ın birkaç gün ertelenebileceği ancak iptalinin söz konusu olmadığı yönünde.