Dünya İslam Birliği (Rabıta) Genel Sekreteri Dr. Muhammed İsa, ‘ötekileştirici fikirler’ olarak nitelendirdiği düşünceleri, “ötekileştirme, şiddeti, şiddet ise terörü doğurur” ifadeleriyle eleştirdi.
Hayatı kendilerinden olmayanlarla paylaşmayı reddedenlere atıfta bulunan Rabıta Genel Sekreteri İsa, barışın değerini güçlendirmek için, Yaradan’ın yasalarındaki farklılık, çeşitlilik ve çoğulculuğa saygı duyma ve anlayış gösterme çağrısında bulundu.
İtalya’nın başkenti Roma’da İtalya Dışişleri Bakanlığı tarafından düzenlenen ‘Din Adına Süren Şiddetin Çaresi’ başlıklı konferansa katılan Dr. İsa, “Dünya İslam Birliği, din adına yapılan şiddetin sorumluluğu tek başlarına aydınlar tarafından taşınamaz. Bu sorumluluğun, aydınlarla birlikte dini kurumlar ve halklar arasındaki medeni iletişim becerilerini merkeze alan eğitim müfredatları ile taşınması gerekmektedir” dedi.
Dünyanın dört bir yanından siyasi ve aydın din adamlarının katılımıyla gerçekleştirilen konferansta konuşan İsa, radikalizmin dini metinleri yanlış yorumlamanın bir ürünü olduğuna dikkat çekerek, “Şiddet olaylarının dinsel döngüleri, tıpkı, parazitlerin yayılıp enfeksiyonu çoğaltması gibi zihinlerde oluşturulmaya çalışılan kutuplaşmayı büyüyecek. Eğer bununla savaşmak için dini ve entelektüel faaliyetler düzenlenmese, enfeksiyon yayılıp çoğalacak” ifadelerini kullandı.
Bir takım dini ve entelektüel liderin sahip oldukları etki ve ilgiyi kullanmada zayıf kalmalarını eleştiren Genel Sekreter, “Din fikirsel sapmaları ele alırken güvenilir bir şemsiyedir” dedi.
Aşırılık kökenli hiç bir dinin olmadığını ve aynı zamanda aşırılık yanlısı düşüncelere sahip üyesi olmayan hiçbir dinin de olmadığını vurgulayan İsa, anayasa ve kanun metinleri gibi dini metinlere itaatin de yorumlama ve keyfilik ile bozabileceğini, ancak hakikat, adalet ve özgürlüğün sesi, cesareti ve gücü ile bunun önüne geçilebileceğini belirtti.
Dini yanlış yorumlayarak, maneviyata sığınma adına şiddete başvurmaya çalışanların olduğuna dikkat çeken Rabıta Genel Sekteri, “Din ile ilgisi olmayan şeylerin telkin edilmesi, genellikle aldatıcı materyalist ve manevi hırslarla, şiddet ve çatışma ile hatta insanlık tarihinin karanlık bölümlerinde kaydedilen savaşlar ve terörle sonuçlanır.
Irkçı tahrik, dini, mezhepçiliğe ve kültürel düşünce provokasyonlarının ciddi boyutlarına değinen Genel Sekter İsa, bu etkilerin din adına şiddet için bir kıvılcım olduğunu ifade etti. İsa, siyasi amaç ve hırsları olan bir takım dini partilerin destekçilerinden bazılarına tahrik, şiddet ve diğerlerine karşı duydukları fobiden kaynaklanan aşırılıkçı fikirler dayattıklarını söyledi.
Din adına yapılan şiddetin, başarısızlıkla karşı karşıya kalmadıkları veya hoş görmedikleri bir durumu bahane etmedikleri sürece, hiçbir zaman uzatılmadığını vurgulayan Şeyh Dr. İsa, aşırılık yanlısı fikirlerin şiddete, şiddetin ise teröre sebep olduğunun altını çizdi. İsa, “Sadece aşırılığı, şiddeti ve terörizmi kınamak ve reddetmek yeterli değildir” şeklinde konuştu.
Çoğulcu toplumlarda teröre karşı mücadele ilgili olarak Rabıta Genel Sekreteri İsa, “Teröristler faydasız ve yoğun kampanyalarıyla, dini azınlıklara en çok toleranslı davranan ülkeleri bu azınlıklarla çatışmaya itmeye çabaladılar. Fakat bu ülkelerin anayasal değerlerde kalma ısrarı, terörizme ağır bedel ödetti. Böylece kararlı ve bilinçli olarak, terörizmin planlarını diskalifiye ederek, terörün fikirsel görüntüsünü darmadağın etti” dedi.
Radikalizm olgusuna karşı ortak sorumluluk ile ilgili olarak ise Genel Sekreter, “Bizler tarih boyu, din adına şiddete maruz kaldığımız sürece, din adamları ve aydınlarının hem dini konumlarında (güç ve nüfuz) hem de faaliyetlerinde (farkındalık ve bağışıklık), başarısız oldukları ve ihmallerinin bulunduğunun farkındayız. Ancak bununla birlikte, dini programlar etik ve davranışsal değerler oluşturma, başkalarına saygı gösterme, Allah’ın insanları farklı ve çeşitli yaratmasını anlamaya ve barış değerlerini yükseltmeye odaklanmalıyız” şeklinde konuştu.
İslam Dünyası Birliği’nin, bir takım girişimler ve programlarla aşırılık yanlısı fikirlerle mücadelede merkezi bir rol oynadığının altını çizen İsa, kurumun son zamanlarda Koordinasyon Komisyonu aracılığıyla Papalık Dinler arası Diyalog Konseyi ile dünyanın dört bir yanındaki bir grup dini kurumla işbirliği yaptığını söyledi.
Rabıta’nın kapsamlı program ve girişimleriyle gayrimüslim ülkelerde yaşayan Müslüman topluluklar arasında farkındalık oluşturmada önemli ilerleme kaydettiğini belirten Genel Sekreter, buradaki Müslümanlara yaşadıkları ülkelerin anayasaları, kanunları ve kültürüne saygı duymanın önemini vurgulayarak, dini özelikleri ile ilgili her talebin yasalara uygun olarak davranılması ve nihai kararı alacak olan yargı organlarının kararlarına saygı duymaları konusunda bilgilendirdiklerini belirtti.