Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Rahul Gandi, Modi ile rekabette başarılı olabilecek mi? | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Rakretti Gupta / Yeni Delhi

Gandi-Nehru ailesinin dördüncü kuşaktan mensubu Rahul Gandi, ailenin Hindistan siyasetindeki beşinci siyasi karakteri. Hindistan’ın en büyük siyasi partisi olan Hindistan Ulusal Kongresi (INC) liderliğini devralmasıyla, İngiltere’den bağımsızlık çabalarına liderlik eden ve 70 yıl boyunca ülke yönetiminde kalan 132 yıllık geçmişe sahip kurucu partiye etkileri konusunda birçok soru gündeme geldi.

Rahul Gandi’nin partinin yeni lideri olma ve Mahatma Gandi, Cevahirlal Nehru ve İndra Gandi gibi önemli isimlerin yanı sıra tarih sayfalarına girme ihtimali düşüktü.

2014 seçimlerinde en büyük yenilgisini INC’nin Rahul başkanlığında gerçek bir fark yaratıp yaratmayacağını söylemek içinse henüz erken…

Öyle ki parti Hindistan Parlamentosunda 44 sandalyeye ulaşmış ve bu durumu partinin yaşadığı tehlikeli krizi teyit eden belediye seçimlerinde tekrarlanan yenilgiler takip etmişti.

Peki Rahul Gandi’nin başkanlığı, Hindistan’ın kurucu siyasi partisi ve ülkenin geleceği için ne anlama geliyor?

Bu bağlamda siyasi bir analist ve yazar olan Manish Dubey, “Kısa vadede, iç bölünmenin asıl nedeni olan INC’deki parti içi güç merkezlerinin ortadan kaldırılması dışında hiçbir önemli değişiklik olmayacak. Rahul’un parti içerisindeki siyasi üstünlüğü ona, ‘iktidardan tamamen ayrı kararsız bir siyasetçi’ imajından kurtulma fırsatı verecek” değerlendirmesinde bulundu.

“Kararsız siyasetçi” isminden kurtulmaya çalıştığı açıkça görülen 47 yaşındaki Rahul, parlamento seçimlerinde ülkenin batısındaki Gucerat ve Keşmir sınırındaki Himaçhal Pradeş eyaletlerinde kişisel ve dirayetli seçim kampanyalarına öncülük ederken, zayıf yönlerini hedef alarak Başbakan Narendra Modi hükümetine saldırmayı da ihmal etmedi.

Bu bağlamda Rahul, eleştirilerini siyasilerin finans çevreleriyle işbirliğinin yasaklanması ve birçok değişiklik öngören yeni vergi sisteminin verimsizliği üzerinde yoğunlaştırdı.

INC’nin reformu

Rahul Gandhi, onu 1998 yılında Hindistan Ulusal Kongresi (INC)’nin başına geldiğinde annesi Sonia Gandi’den daha zor bir konuma getiren çeşitli zorluklarla karşı karşıya kaldı.

Bu bağlamda en önemli iki zorluğun, önemli ve etkili bir ses haline gelmek adına yapılan ‘liderlikteki radikal değişiklikler’ ve ‘parti yapılarının yenilenmesi’ olduğu söylenebilir.

Zira Rahul Gandi, partiyi yenilemek istedi, ancak girişimleri başarısız oldu. Ancak parti mekanizmalarındaki yapısal değişiklikler konusunda, parti içindeki hiyerarşiyi değiştirmede başarısız olan annesinden daha istekli olduğu görülüyor.

Siyasi bir yorumcu olan Subhash Chandra, “Rahul’un partiyi sıfırdan inşa etmesi gerekiyor. Böylece kayıp parti kadrolarının tabanını geri getirebilir. Bu, yerel liderleri güçlendirmek, herkesin memnun olduğu parti sorumluluklarını yeniden dağıtmak, kişisel iletişim üzerinde çalışmak ve herkesle iletişim kanallarını açık tutmak anlamına geliyor” dedi.

Rahul’un sorumluluğu devralmasından memnun olan parti liderleri, büyük değişiklikler yaşanmayacağını öngörüyor.

Öte yandan genç lider, parti liderliğine geçmeden önce annesinin partideki rolünün gerilediği bir dönemde bir dizi karar aldı.

Sonia Gandi tarafından krizlerin çözümünde başvurulan üst düzey bir INC üyesi, yaptığı açıklamada “Sonia Gandi’nin hayali, oğlu Rahul’u partinin başında görmekti. Bir gün oğlunun ülkenin başbakanı olmasını umuyordu. Sonia Gandi, patlamanın eşiğinde olan partiyi kurtardı. Bunu ona borçluyuz. Gandi ailesi partiyi birbirine bağlayan tutkal görevi görüyor. Eğer onlar vesileyle bu durum sağlanmasaydı, partideki diğer liderler birbirlerini harcardı” açıklamasında bulundu.

Genel seçimlere meydan okumak

Yaklaşık yirmi yıldan bu yana ilk kez parti, liderliğinde Sonia Gandi olmadan seçim savaşında mücadele edecek. Rahul Gandhi’nin örgütsel becerileri gelecek yıl 2019 genel seçimleri yanı sıra 10 kitlesel seçimde test edilecek.

Rahul Gandi’nin, INC liderliğinde başkanlık adayı olması bir hayli ilgi çekici.

Önde gelen gazeteci Swati Chaturvedi’ye göre, “Rahul Gandhi’nin gerçek başarısı, partinin seçimlerde yeniden yakalayacağı başarıyla sağlanacak. Şu ana kadar Gandi ailesi adece birkaç kez yenilgiye uğradı. Annesi iki kez art arda genel seçimleri kazandı. Mümkün olduğunca uzun sürede parti lideri olarak görev yaptı. Rahul’un önünde doldurulması gereken büyük bir boşluk var.”

Gandi-Modi rekabeti

Gözlemciler, Rahul Gandi’nin tanıtmaya çalıştığı sloganların, ülkedeki mevcut Başbakan Narendra Modi popülaritesinden daha ağır basıp basmayacağını tartışıyor.

Rahul birçok yenilgiye uğradı. “Kaybeden prens” olarak nitelendirilmeye başlandığından beri eleştirmenler tarafından kıyasıya hedef haline getirildi. Ancak parti liderliğine geçmesi, Hindistan Halk Partisi, (Hintçe: Bharatiya Janata Partisi: BJP) lideri Modi sloganlarının yerine geçecek siyasi sloganlar ortaya koyacak.

Öncekilerden farklı olarak Rahul Gandi, partisine ait olmayan güçlü bir rakiple mücadele etmek zorunda. Öyle ki bu rakip, Rahul’un ideolojisini benimsemiyor. Malum rakip, gerçek bir karizma ve birçok başarı sahibi ve halkla doğrudan teması çok sıkı.

Gözlemciler, Başbakan Narendra Modi’nin temsil ettiği şeyin Rahul Gandi tarafından temsil edilmeyen şeyleri yansıttığını düşünüyor. Zira Rahul Gandi’nin kimliği ailesinin temsşil ettiği siyasi çizgiye bağlı. Bu sebeple kamuoyu onu, her şeye gümüş bir tabakla ulaşan bir prens, parlak bir babanın ve başarılı bir annenin oğlu olan, kişisel başarılara sahip olmayan bir adam olarak görüyor.

Endüstri Araştırmaları Enstitüsü’nden Prof. Jitri Jitwani, bu bağlamda yaptığı açıklamada “Rahul’un Modi’ye göre çok mütevazi deneyimleri var. En büyük sorunlarından biri, politik tutarlılığa ihtiyaç duyması. Aşırı kararsız olması da siyasi özelliklerinden en belirgini… Ne yazık ki, siyaset kesintisiz bir şekilde gece gündüz çalışmak demektir. Siyasi rekabet sıkıntılıdır, zorludur ve ihmal istemez. Rakiplerinizi geçmek için tüm hız ve gücünüzle koşmanız gerekir. Narendra Modi gibi bir kişiyle siyasi rekabetteyseniz de durum daha da güçlenir” ifadelerini kullandı.

Öte yandan Rahul Gandi’nin 23 Aralık’ta mevcut seçim kampanyası sırasında Gucerat eyaletindeki önemli Hindu tapınaklarından Somnath’ı ziyaret etmesi büyük bir şaşkınlığa yol açtı.

Hindu ulusalcılığı kartı ve dış politka

Bu zorluklar bağlamında, Modi’nin çevresindekiler Rahul’un iktidar partisi BJP’yi kuşatması için dincilik ve milliyetçiliğin sentezi olan “Hindu Ulusalcılığı” kartıyla oynamaya hazır olup olmadığını merak ediyor.

Siyasi yorumcu Begur, “Biz dindar bir ulusuz. Bu nedenle kutsal dini mekanları ziyarete önem gösteren birçok siyasetçimiz var. Rahul, eski arkadaşlarının dostluk ve güvenini kazanmak konusunda çok zor bir görevle karşı karşıya” diyor.

INC’nin tarihinde pek çok bölünme yaşadığına dikkat çeken Begur, bunun parti yapısında büyük baskılar oluşturduğunu söyledi. Belirtilene göre, Rahul’un partinin yeniden birleşmesi ve geçmişteki çalışma arkadaşlarını yuvaya döndürmesi için büyük bir çaba sarf etmesi gerekiyor. Aynı şekilde partinin liderleri ile iyi ilişkilerini koruması da gerekiyor.

Siyasi yorumcu olan Amitabh Tiwari, Gandhi’ye “Bu zorlu yarış alanında kibrini kontrol altında tutmalıdır” tavsiyesinde bulunuyor.

Rahul Gandi’nin dış politikada henüz yıldızı parlamadı. Öyle ki Rahul’un uluslararası temasları, geçtiğimiz Ağustos ayında Hintli askerlerin Doklam Vadisi’nde Çinli askerlerle çatışmalar yaşadığı sıralarda Çin’in Yeni Delhi Büyükelçisi ile gizlice bir araya gelmesi eleştirilmişti. Aynı şekilde Keşmir konusundaki kararsız tutumu da eleştirilere maruz kalmıştı.
+