Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Rakka’dan kaçan göçmenler, hem sevinçli hem hüzünlü | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Rakka’ya yönelik başlayan operasyonun ardından siviller, şehri terk ederek Ayn İsa kampına yerleşti. Göçmenler, memleketlerindeki savaşın bitmesini, DEAŞ örgütünden tamamen temzilenmesini ve arkalarında bıraktıkları eşyaları yeniden görmeyi sabırsızlıkla bekliyor.

Cuma el-Halef de yerinden edilmiş birçok kişi gibi Haziran ayından beri Rakka’ya 50 km uzaklıktaki Ayn İsa kampında yaşamını sürdürüyor.

Meşleb mahallesinde oturan 38 yaşındaki Cuma, burada berberlik yapıyordu. DEAŞ örgütünün 2014 yılı başlarında Rakka’yı ele geçirmesiyle birçok berber örgütün kararlarına uymak zorunda kalarak dükkanlarını kapatmaya mecbur bırakıldı. Bu kişilerin arasında üç yıl boyunca makasından ve berber koltuğunun arkasında durmaktan mahrum kalan Cuma da vardı.

Ama bugün, Ayn İsa kampındaki mültecilere hizmet vermek için altı ay önce göç ederken yanında getirdiği basit aletlerin bir kısmını ve berber koltuğunu küçük bir çadıra yerleştirerek işini yapıyor.

“Dükkanımın yerle bir olmuş olmasından korkuyorum”

Rakka’nın 17 Ekim’de ABD öncülüğündeki koalisyon tarafından desteklenen Suriye Demokratik Güçleri (SDG) tarafından özgürleştirildiğinin duyurulmasının ardından, sevinç ve üzüntüsü birbirine karışan Cuma, “Memleketimin DEAŞ’tan kurtulmasına sevindim ancak evim ve dükkanımın yerle bir olmuş olmasından korkuyorum. Televizyonda gördüğüm ilk görüntüler dehşet vericiydi. Çünkü savaş orada hiçbir şey bırakmamış” dedi.

Rakka’da çoğu ev ve dükkan moloz dağlarına dönüşmüş. Taşlar, su boruları ve elektrik kabloları sokaklara dağılmış durumda. Yerinden olmuş insanların şehre geri dönebilmesi için büyük çabaya ve birkaç aya ihtiyaç var.

Tıraş fiyatları ve parası olmayan müşteriler hakkında konuşan Cuma, “Saç ve sakal kesimi, dolara göre 500 Suriye lirası, yalnızca saç kesimi için 250 lira ya da yarım dolar alıyorum, tıraş parası olmayanlara da ücretsiz saç kesimi yapıyorum” şeklinde sözlerini ifade etti.

Rakka’nın merkezindeki Dallah bölgesi yakınlarında oturan 58 yaşındaki göçmen Aliya teyzede Cuma gibi en kısa sürede memleketine dönebilmeyi bekliyor. Rakka’nın özgürleştirildiğinin duyurulmasının ardından evine dönebilen akrabalarından birinin çektiği fotoğrafları gören Aliya teyze, “Çevredeki binaların neredeyse tümü yıkılmış durumda, döndüğümde evimin diğer evler gibi yıkıldığını görmekten korkuyorum” diyor.

“Oğlum DEAŞ tarafından öldürüldü”

Konuşma sırasında gözleri yaşla dolan Aliya teyze, karışık duygularını şu sözlerle ifade ediyor: “Geri dönüp evimi görsem bile içerisindekiler yok. En büyük oğlum Samir, DEAŞ’a karşı süren savaşta öldü. İkinci oğlum Mahir, Avrupa’ya göç etti. Diğer üç kızımsa Halep’te teyzelerinin yanında kalmaya karar verdiler. Geri dönsek bile sevdiklerimiz olmayacak.”

Rüzgarda sallanan küçük çadırının yanında oturan 26 yaşındaki Hüseyin, Rakka’nın bulunduğu doğu yönüne doğru bakarak, “Ne zaman oraya dönebileceğiz?” diye soruyor. Yüzündeki yorgun ifadeyle “Rakka’ya yeniden dönmek artık sanki bir hayalmiş gibi duruyor” diyen Hüseyin, “Artık burada yaşamaktan yorulduk, çok az bir yemek var ve her yer toz toprak dolu. İnşallah dönüşümüz yakındır” sözlerini ekliyor.

58 yaşındaki Sekine ise DEAŞ militanlarının döşediği mayınlar nedeniyle Rakka’ya dönmelerine izin verilse bile hemen geri gitmeyi istemiyor. Her şeylerin kaybettiklerini söyleyen Sekine yaşadıkları sıkıntıları şöyle anlatıyor, “Memleketimi bırakacağımı, başımıza bunların geleceğini hiç düşünmezdim.”

Ayn İsa kampında 23 bin kişi yaşıyor

Kamp müdürü Celal el-Ayyaf, birçoğu Deyr-i Zor kasabasından olan 23 binden den fazla göçmenin Ayn İsa mülteci kampında yaşamaktan bıktıklarını, söylüyor. Rakka’dan ise yaklaşık 8 bin göçmenin 1500 çadırda kaldığını, burada kayıtlı olup, diğer bölgelere göçenlerin sayısınınsa iki yüz bini aştığını söylüyor. Kampın şuan ki toplam sayısı 23 bin ve çoğunluğunu şuanda şiddetli savaşın sürdüğü Deyr-i Zor’dan gelenler oluşturuyor.