Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Bu referandum kimin menfaatine? | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Kürtler, bağımsızlıklarını kazanmak için referandum yapmak istiyorlar. Bu, benim tasvip etmediğim bir düşüncedir. Referandum ve bağımsızlık, Bağdat ve komşu ülkelerin karşıt iradesine rağmen icra edilecek.

Türkiye, zarar görecekleri konusunda Kürtlere gözdağı verdi. Türkiye, Kürdistan petrolünün kendi topraklarından geçişini durdurmaya kalkışacaktır. Tahran, petrol hattının Suriye üzerinden uzatılmasına izin vermeyecektir. Bağdat da aynı tasarrufta bulunacaktır. Kürtler, petrollerini ne yapacaklar? Hatta Kerkük petrolünü elde ettikleri zaman bu petrolü nasıl ihraç edecekler?

Kürdistan, fakir ve kuşatılmış bir bölgedir. Kürdistan’da endüstriyel ve tarımsal ürünler bulunmuyor. Komşu ülkeler de Kürdistan’ın eğilimlerine karşı çıkıyorlar. Gerçek şu ki, yollar yüzüne karşı kapatıldığı zaman Kürdistan, ithalat ve ihracatı nasıl gerçekleştirecek? Kürtler, turizm alanında yatırım yapmak istiyorlar. Genellikle bu amaç için gelenler Iraklılardır. Fakat Kürtler, bağımsızlıklarını kazandıkları zaman Iraklılar Kürdistan gitmeyebilir. Diğer Araplar da Kürtlerin Arap dilinden vazgeçmesiyle birlikte aynı şeyi yapacaklardır.

Kürt liderlerin bu gerçekleri bilmediklerini ve halkın kaderini önemsemediklerini zannetmiyorum. Dolayısıyla Kürtlerin federal yapı içerisinde daha fazla hak ve hukuk elde etmek maksadıyla referandumu Bağdat’a baskı yapmak için kullanacaklarını düşünüyorum. İbadi’nin bu hususa iyice vakıf olması gerekiyor.

Referandumun başarılı olup uygulanmasını isteyen başka bir taraf daha var. Bununla kesinlikle İsrail’i kastetmiyorum. Tam tersine Irak halkını kastediyorum. Pek çok Iraklı Kürdistan’dan şu an kurtulmak istiyor. Iraklılar, Kürdistan’ın Irak’a devamlı bir şekilde maliyetli sorunlara yol açtığını dile getiriyor. Irak düzleminde 20’lerden beri Kürdistan’da savaşsız bir on yıl geçmedi. Her savaşta zarar ve masrafların yanı sıra yüzlerce belki de binlerce insan öldü ve binlercesi de yaralandı. Silahlı güçlere harcanan milyarlarca meblağlar Kürdistan’la ilgilidir. Kürdistan, Irak’ı İran’la sorunlar yaşamaya sevk etti. İran, sınır ve Şattu’l-Arap’la ilgili olarak Bağdat’a baskı yapmak ve Bağdat’tan tavizler elde etmek istediği zaman Kürtleri bu amaç için kullandı. Kürdistan’ın Bağdat’tan isteklerinin sonu gelmeyecektir. Her daim yeni istek ve şikâyetler olacaktır.

Bunun için Iraklıların nezdinde böyle bir fikir hâsıl oldu. Iraklılar, “Keşke Kürdistan’dan kurtulup bağımsızlıklarını versek de rahatlasak!” diyorlar. Bu düşünce birkaç yıldır beni de meşgul ediyor. Rahatsızlık veren bu dişi söküp rahatlamak istiyorum. Ayrıca Iraklıların Kürdistan’a kesinlikle ihtiyaçları yok. Ne Erbil’in yoğurduna ne de Süleymaniye’nin kebabına ihtiyaçları var.

Yukarıda Kürt yönetiminin Bağdat’tan yeni kazanımlar elde etmek için referandumu kullanma niyetinde olduğunu ifade ettim. Önemli değil. Fakat ben Kürdistan’ın bağımsızlığı ve sınırları konusunda müzakere yapılabileceğini ve akabinde hiçbir tarafa sorun çıkarmadan her şeyin kardeşçe icra edilebileceğini düşünüyorum.

Şimdi de ciddiyetten mizaha geçiş yapmak istiyorum. Veyahut isterseniz mizahtan ciddiyete geçiş yaptığımı söyleyin. Barzani’nin hırslı bir adam olduğunu söylüyorlar. Yine mezhepçi ve dini bir yönetimin egemen olduğu düşüncesiyle, Barzani’nin Bağdat’ı eleştirdiğini ve Bağdat’a saldırdığını dile getiriyorlar. Eğer durum böyleyse neden bir taşla iki kuş vurmuyoruz: Irak yönetimini hırslı, laik, Sünni ve mezhepçilikten uzak bu adama teslim edin. Barzani de İbadi de federal Irak da rahatlasın…