Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Referandum krizi | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Irak’ın kuzeyinde düzenlenecek referanduma ilişkin tartışmalar hız kazandı. Konuyla ilgili son açıklama Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’den geldi. Barzani, başta Bağdat yönetimi ve ABD olmak uluslararası alandan gelen tüm tepkilere rağmen referandumun 25 Eylül’de gerçekleşeceğini söyledi.

Soru şu: Irak hükümeti ile görüş birliğine varılmamışken referandumun ve bağımsızlık çağrısının Eylül’de yapılması için bu ısrar neden? Bu sorunun cevabı açık: Kürt lider kendisinin ve Kürdistan Demokrat Partisi’nin iki yıldır yaşadığı krize çözüm bulmaya çalışıyor. Diğer bir deyişle diğer Kürt partilerinin kendisine karşı cephe almasını engellemek adına referandum meselesinde acele ediyor. Referandum üzerindeki ısrarının ikinci sebebi ise Irak eski hâline dönmeden bağımsızlığa hazırlanmak istemesidir. Nitekim Hayat Dergisi’ne verdiği bir demeçte (Çarşamba 2017-8-9), “Irak Devleti’nin parçalanmış olduğunu, anayasa ve ortaklık temellerin çöktüğünü” söyleyerek bunu teyit etti. Mezhep savaşının yaşanıp devlete tam anlamda egemen olunmadığını ve Irak Devleti’nin buna alet olmasında bölgenin sorumlu olmadığını söyleyerek de sözlerini tamamladı.

Peki referandumun başarılı olma ihtimali nedir? Bölgenin gerçekten bağımsız olması mümkün mü? Tüm öngörüler, referandumda Kürtlerden kabul oyunun alınacağına işaret ediyor. Zira bu, Kürtlerin milli rüyaları. Ancak referandum sonrasında atılacak adımlar konusu hala muğlak. Referandum muhalefeti, Bağdat’tan Tahran ve Ankara’ya kadar tüm başkentleri bir araya getiriyor. Söz konusu ülkeler arasında Kürdistan bölgesi hükümetinin önemli gözlemcisi ABD ve Arap devletleri de yer alıyor.

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov, Moskova’nın Irak Kürdistan’ında 25 Eylül’de yapılacak olan referandumun sonuçlarını değerlendireceğinin ancak referandum sonucunun veya iptalinin hâlihazırda dillendirilmiş olmadığının altını çizdi. Bununla birlikte ülkesinin Irak’ın toprak bütünlüğünü korumada yardımcı olacağına ve anayasanın gereklerinin yerine getirilmesi çağırısında bulunduğuna işaret etti.

İran ve Türkiye bu referanduma oldukça tepkili. İran Silahlı Kuvvetleri’nin Yüksek Askeri Danışmanı Tümgeneral Yahya Rahim Safevi, Kürdistan bölgesinin bağımsızlaşması durumunda çıkacak savaş ve uzun süreli kargaşa konusunda uyardı. Ayrıca Suriye ve Irak’ta teröristlerin uğradıkları hezimetin ardından hazırlanan yeni bir komplonun varlığına da dikkat çekti.

İçeride Irak Başbakanı Haydar el-Abadi, hükümetin Kürdistan bölgesinin bağımsızlığına ilişkin yapılan referandumun sonuçlarını tanımayacağını ve bölgenin bağımsızlık talebinin anayasaya aykırı bir adım olduğunu vurguladı. Ülkede bağımsızlık fikrini kabule dair herhangi bir emare yok. Ve bir tarafın, diğer tarafın onayı olmadan tek taraflı isteklere dayanarak Irak’ın gerçekliğini değiştirmeye hakkı yoktur.

Irak meclisindeki vekil çoğunluğu, referandumun gerçekleşmesi konusundaki acelelerinden ve Kerkük gibi tartışmalı bölgeleri kapsamasından ötürü Kürt önderlerine eleştiri yöneltti. Vekiller, referandumu onaylıyorlarsa yetkili olan tüm Kürtlerin Bağdat’taki koltuklarının alınması çağrısında bulundu.

Körfez ülkeleri, Irak’ın toprak bütünlüğünün korunmasından yana. Konsey devletleri, Irak’taki siyasileri saflarını sıklaştırmaya ve tüm Irak halklarını bir araya getiren milli birlik hükümetini ilan etmeye davet etti. Kürtlerin bağımsızlığı, tüm bölge için tehlikeli çağrışımlar yapıyor. Irak Kürtlerinin bağımsızlaşması Türkiye, İran ve Suriye’deki Kürtleri ayrılma konusunda cesaretlendirecek. Böyle bir durum, Irak’a komşu olan hiçbir devletin kabul edemeyeceği bir şeydir.

Kürtlerin bağımsızlaşması etrafındaki sorunlar, 25 Eylül’de gerçekleşecek referandumdan önce baş gösterdi. Irak Türkmen Cephesi Lideri Erşed es-Salihi, Kerkük Muhafızı Necmeddin Kerim’i Türkiye’ye muhalif PKK’dan 200 silahlıyı karşılamakla itham etti. Bu kuvvetler, Kerkük’ün batısında yayıldı ve bölgede gerilimi tırmandıracak. Salihi, Irak’taki Türkmen bölgesinin aleyhinde bir oyun tertiplendiği konusunda da uyarıda bulundu.

Irak’ın şimdi ihtiyacı olan şey, ülkeyi demokratik laik bir hukuk devleti olarak yönetecek bir hükümet ve milli meclistir. Çünkü dinin siyasete karışması, Irak toplumunun dokusunu parçalayan mezhepçi bir hükümeti doğurdu ve artık bezdiren labirentlere bir yenisini ekledi.