Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Rehin alınmış İngiltere | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

İngiltere Başbakanı Theresa May iki yıl ya da daha uzun zamandır, partisinin içindeki mayınlı Brexit konusuyla ilgili çatışan taraflar arasında köprü kurmaya çalışıyor. May’in çalışmalarının başarısızlığa uğraması kaçınılmazdı çünkü AB ile ilişkiler konusu, muhafazakâr Parti içinde on yıllardır bir iç savaşa dönüşmüştü ve bu iç savaş üç parti liderinin düşüşünde bir şekilde önemli bir rol oynamıştı ve, büyük ihtimalle, Bayan May’i kurtaran bir mucize olmazsa, dördüncü başkanı da düşürecek.

Geçen Cuma günü Başbakanlığın kırsal merkezi olan Chequers’da kapalı kapılar ardında yapılan toplantıda ulaşılan formülü reddettikten sonra, Brexit’in önde gelen iki savunucusu, Dışişleri Bakanı Boris Johnson ve İngiltere Başbakanı David Davis’in istifasıyla, İngiliz hükümeti “fırtınalı bir hafta geçirdi. Hal bu ki, Başbakan Theresa May, AB ülkeleri ile yapılan müzakerelerde koz olarak kullanmak üzere, Chequers’da ulaşılan bu formüle bel bağlamış ve kurtarıcı formül gözüyle bakmaktadır.

Chequers’da yapılan toplantı biçimi Theresa May ve karşıtları arasındaki çatışmanın ve güvensizliğin boyutunu ortaya koyuyor. Bakanlar toplantı salonuna gelir gelmez cep telefonlarına el konuldu ve tartışma esnasında istifa etmek isteyenlerden makam araçlarına anında el konulacağı ve evine yaya gidecekleri söylendi.

Plan geçici olarak yürüdü, kimse tartışma esnasında istifasını istemedi, Theresa May toplantı sonrası herkesin üzerinde ittifakla onayladığı ve Birleşik Krallığın AB’den en az zararla ayrılmasını garanti etmesini umduğu anlaşma metnine ulaşıldığını ve bu anlaşmayı Parlamento ve AB’ye sunacağını ilan etti. Fakat hükümetin balayı sadece 48 saat sürdü, zira; bakanlarının olumlu yanıtını aldığını düşünen Theresa May, Brexit’in iki şahin bakanının istifasıyla sarsıldı ve parti üzerindeki liderliği sorgulanma konusu oldu. Dahası, Sky News TV Kanalının istifa fırtınasından sonra yaptırdığı hızlı bir kamuoyu araştırmasına göre, İngiltere halkının %64’ü Theresa May’in İngiltere’nin AB’den zararsız çıkışını gerçekleştirecek bir anlaşmaya varamayacağına inandığını söyledi.

Muhafazakar Parti, liderlerini devirme komploları ve Avrupa ile ilişkiler ve göç dosyaları hakkında çatışmalara yabancı değildir. Aynı ortam 1990 yılında rahmetli Başbakan Margaret Thatcher ile de yaşanmıştı. Thatcher partideki isyancıların kendisine meydan okumasıyla liderliği tartışmalı hale gelmişti ve vekili olan ve bir dönemler Dışişleri ve Hazine Bakanlığı yapmış Geoffrey Howe’ın başbakanı Avam Kamarası’nda yaptığı konuşmada eleştirmesi ve sonrasında da istifa etmesiyle de Thatcher istifaya zorlanmıştı. Bu ünlü istifayla “Demir Leydi” bir çok bakanının ve milletvekilinin ihanetine uğradığına inanarak gözyaşları içinde ofisi bıraktı.

Bu dramatik olaylar parti içi çatışmaları bitirmeye yetmedi. Thatcher’in halefi John Major bir dizi zorlukla karşı karşıya kaldı ve 1995 yılında parti içi sert muhaliflerden biri olan John Redwood’u yenerek liderliğini sürdürdü. Bu sonuca rağmen Avrupa ile ilişkiler hakkında parti içi kanatlar arası çatışma durulmadı ve konuyla ilgili ihtilaf kangrene dönüşerek 1997 yılı seçimlerini kaybetmesine yol açtı. Avrupa ile ilişkiler konusu Muhafazakar Partinin 2016 yılı referandumunu kaybetmesini, dolayısıyla da David Cameron’un başkanlıktan ve parti başkanlığından feragat etme zorunda kalmasına da sebep oldu.

İngiltere, Avrupa ile olan ilişkiler konusu üzerinden muhafazakarların çatışmalarında rehine haline gelmiştir ve bu nedenle Brexit sınavıyla karşı karşıya kalmıştır. Aslında İngiltere’nin böyle bir sınava girme gereği de yoktu ama Cameron, 2016 referandumunu partide rakiplerini yenmek için bir kart olarak kullanmayı düşünmüş fakat sonuçlar istediği gibi olmamıştı. Bu anlaşmazlıklar Theresa May hükümetini de felç etmekle kalmadı, referandumdan bu yana Avrupa Birliği ile yapılan Brexit müzakerelerini de durdurdu. Birleşik Krallık ve Avrupa Birliği arasındaki boşanma tarihi olan Mart 2019 yaklaşırken, Brexit ve AB ilişkilerindeki gerilim Londra ve Brüksel arasında gelecekteki ilişkilerin düzenlemesi konusunda herhangi bir atılımın yapılmasını önlüyor.

Görevini korumak için, Başbakan May, yarı çözümlerin işe yaramadığı bir savaşta ve arası bulunamayan iki zıt akım arasındaki bir çatışmada sopayı ortadan tutmaya çalıştı, zira; taraflardan biri AB ile geri dönülmez ve feshi gayri kabil olan bir boşanma isterken, diğeri dünyanın en büyük ekonomik bloğu olan AB ile bir şekilde ekonomik, gümrük ve ticari ilişkileri İngiltere’nin çıkarlarını koruyacak şekilde bir şekilde devam ettirmek istiyor.

Theresa May’ın AB’den çıkma ve kalma taraftarları arasında Chequers toplantısında uyguladığı strateji hükümeti sarsan istifalarla ilk darbesini yemiş oldu ve bu istifalar Brexit taraftarlarının önünü güçlü bir şekilde açtı. Avrupa Birliğinin kendisine sıcak davranmamasıyla, Başbakan May bir başka darbeyi de AB’den alabilir. Muhalif İşçi Partisinin May’İ içine düştüğü zor durumdan kurtarmasını beklemek naiflik olacaktır, zira; İşçi Partisi de May’in düşüşünün her zamankinden daha yakın olduğunun farkında.