Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Rejim güçleri İdlib’te ilerliyor… Siviller Türkiye’ye kaçıyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Suriye’de Esed güçleri, Rusya’nın hava desteği ile ülkedeki silahlı muhalif grupların en büyük kalesi olan İdlib’te, yaklaşık 100 köy ve kasabayı kontrol altına alarak hızlı bir ilerleme kaydetti.

Rejim güçleri, muhalif grupların kontrolü altında bulunan askeri üs yakınlarına kadar ilerlediler. Ancak bu durum, soğuk kış şartlarında kendilerine sığınacak güvenli bir yer bulmak isteyen on binlerce sivilin yollara düşmesine sebep oldu.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nden (SOHR) yapılan açıklamaya göre, savaş uçakları cumayı cumartesiye bağlayan gece yarısından bu yana İdlib kırsalındaki hava saldırılarını devam ettiriyor. Saldırılarda, İdlib kırsalının güney bölgesinde bulunan Kefer Nebil beldesi ve Maarşurin köyü civarı, Han Sebil beldesi ve İdlib’in batısındaki Serakib ilçesi civarında bulunan diğer bölgeler hedef alındı. Saldırılar sonucu çok sayıda sivil yaralanırken, Kefer Nebil’de bir çocuk hayatını kaybetti. İdlib’in Maaretu’l Numan kırsalındaki Maarşurin köyündeki bölgelere yönelik şafak vaktinde saldırı başlatıldı. Savaş uçakları önceki gün gece yarısı İdlib’in doğusunda bulunan Merdih köyü ve çevresini bombalarken rejim güçleri Zaviye Dağı’nda bulunan Kefer Uveyd ve İdlib’in batısında bulunan Cisr eş-Şuğur şehrindeki Badama beldesinde yer alan bölgeleri bombaladılar.

Russia Today’da (RT) yer alan haberde, rejim güçlerinin, 14 tanesi son 24 saatte olmak üzere onlarca köy ve kasabayı kontrol altına aldığı belirtildi. Haberde, ordu birlikleri ve müttefik kuvvetler, cephedeki silahlı gruplara yönelik gelişmiş savaş teknikleri ile çatışma sahasını, İdlib kırsalının güneyindeki Temaniye beldesinden başlayarak Hama kırsalının doğusundaki Şakusiye bölgesine kadar 50 kilometre genişlettiler.

Esed yönetiminin resmi haber ajansı SANA’nın sahada görevli komutanlara dayandırdığı haberine göre ordu birlikleri ve çeşitli silahlı gruplar arasındaki yüksek koordinasyon, Hama’nın kuzeydoğu ve İdlib’in güneydoğu kesiminde sağlanan ilerlemede belirgin bir rol oynadı ve onlarca köy askeri operasyonların başlatılmasının ardından bir ay gibi kısa bir zaman içerisinde kontrol altına alındı.

Öte yandan, BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), 1 Kasım’dan bu yana savaş ve hava saldırılarının, 60 binden fazla insanın evlerini terk etmesine neden olduğunu açıkladı.

Son günlerde askeri operasyonlarını hızlandıran Esed güçleri, 2012 yılında muhalif gruplar tarafından abluka altına alınan ve 2015’te ordu güçlerini tamamen çıkarmayı başardığı İdlib’in doğusundaki Ebu Zuhur Askeri Havaalanı’na doğru ilerleme kaydetti.

Şam’ı destekleyen askeri ittifaktaki bir komutan, ordu ve müttefiklerinin hava üssünü kontrol etmeyi planladıklarını söyledi. SOHR tarafından cuma günü yapılan açıklamada, Suriye ordusu ve müttefiklerinin 22 Ekim’den bu yana sürdürdüğü operasyonlar çerçevesinde 14’ü son 24 saatte olmak üzere toplam 84 köyü geri almayı başardığı belirtildi. Açıklamada, yoğun hava saldırıların muhalif grupların geri çekilmesine sebep olduğu ve böylece ordu güçlerinin bu haftaki ilerleyişinin hızlandığı kaydedildi.

Esed ordusu Türkiye sınırında bulunan muhaliflerinin kalesi İdlib’in kontrolünü 2015 yılında kaybetti. İdlib şuan muhalifler tarafından tamamen kontrol edilen tek bölge. Bölgedeki ana muhalif grup, eski adı el-Nusra olan Fethu’ş-Şam’ın da içerisinde yer aldığı Heyet-i Tahriru’ş-Şam (HTŞ)

İdlib, Suriye’nin batısındaki çatışmaları sakinleştirmek için Rusya tarafından ‘gerginliği azaltma bölgesi’ olarak belirlenen alanlardan biri. Aynı çerçevede, Beşşar Esed’in müttefikleri İran ve Rusya ile yapılan anlaşma ile İdlib’in kuzeyinde Türk askerleri de bulunuyor. Rejim kaynaklarından biri yaptığı açıklamada, “Eğer gerginliği azaltma bölgelerinde zafer elde edilemezse İdlib’in mutlak hakimi el-Nusra Cephesi olacaktır” ifadelerini kullandı.

HTŞ aynı zamanda İdlib’e bitişik olan Hama’nın kuzeydoğusundaki küçük bir grup DEAŞlının da saldırılarına maruz kalıyor. Esed güçleri, geçtiğimiz yıl Ekim ayında DEAŞ’ın ülkenin merkezinden çıkarılmasından bu yana nüfuzunu genişletmeye çalışıyor.

İdlib sivil savunma ekibi Beyaz Baretliler Müdürü Mustafa Hac Yusuf yaptığı açıklamada, “Şehitlerin, yaralıların yerinden edilenlerin ve yıkılan evlerin sayısı artarken, büyük oranda siviller hedef alınırken, gerginliği azaltma bölgelerinin tam olarak hangi konularda işe yaradığını bilmiyoruz. Ne gerginlik azalıyor ne de başka bir gelişme yaşanıyor” şeklinde konuştu.

Birleşmiş Milletler, İdlib’deki savaş nedeniyle yerlerinden edilen sivillerin, yardım kuruluşlarının onların ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çekmesi sebebiyle ‘zor durumda’ olduklarını açıkladı. Beyaz Baretliler Müdürü Yusuf, yoğun hava saldırıları ve bombardımanlardan kaçan sivillerin bölgenin iç kısımlarındaki hava saldırılarından muzdarip olduklarını belirtti. Bölgede yerinden edilmiş insanların barındıracak kadar kampın bulunmadığını ve ordu güçlerinin Ebu Zuhur Askeri Havaalanı’na doğru ilerlemeye devam etmesinin bu akını daha da artıracağına işaret etti. Yerlerinden edilen sivillerin kendilerini soğuk ve yağmurdan koruyamayan çadırlarda kalmak zorunda olduklarını belirten Yusuf, bazı insanların bu çadırları kiraladığını ve kiraların çok yüksek olduğunu aktardı.

İdlib, Esed hükümeti ve müttefikleri tarafından geri alınan Suriye’nin batısındaki diğer bölgelerdeki evlerini terk etmek zorunda kalan on binlerce muhalif silahlı grup üyesi ve sivilin sığındığı bir bölge. Ayrıca, binlerce sivilin öldüğü, hastanelerin ve sivil savunma merkezlerinin yıkıldığı, Rusya ve Esed güçlerinin büyük hava saldırılarına hedef oldu.

BM OCHA Sözcüsü Jens Laerke, İdlib nüfusunun yüzde ellisinin omuzlarında aşırı yük olduğunu ve İdlib’in yüzde 10’u ve Suriye nüfusunun yüzde 70’inden fazlasını mültecilerin oluşturduğunu söyledi.

OCHA, savaşın bazı yardım kuruluşlarını, İdlib’in güneyindeki bölgelerde çalışmalarını durdurmaya zorladığına dikkat çekti.

Suriye’deki en büyük yardım kuruluşlarından biri olan Mercy Corps’tan Christy Delafield yaptığı açıklamada, “Suriye’nin bu bölümünde insanlar hayatta kalmak için gıdaya ihtiyaç duyuyorlar. Savaş yüzünden bir defadan fazla yerlerinden edilmişler ve tüm kaynaklarını tüketmiş durumdalar. Geriye ise pek az seçenekleri kalmış durumda. Biz ise yakın gelecekte işlerin kolaylaşabileceğini düşünmüyoruz” ifadelerini kullandı.