Suudi Arabistan, gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın meselesi hakkındaki soruşturmaların sonuçlarını açıkladı. Açıklamada, “Konsoloslukta Kaşıkçı ilke şüpheliler arasında kavga çıkmış. Şüpheliler olayı kapatarak örtbas etmeye çalışmış” ifadelerine yer verildi.
Tamamı Suudi vatandaşı olan 18 kişi hakkında soruşturmaların devam ettiğine atıfta bulunan kaynak, Krallık’ın gerçekleşen acı verici gelişmeler karşısında duyduğu derin üzüntüyü dile getirdi.
Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın başkanlığında, Genel İstihbarat Başkanlığının yeniden yapılandırılmasına, yetkilerinin doğru bir şekilde tanımlamasına, yönetmeliklerin yenilenmesine duyulan ihtiyaç nedeniyle bir bakanlar komitesi oluşturulması emri verdi.
Kral Selman bin Abdulaziz bunun yanı sıra, aralarında İstihbarat Başkan Yardımcısı Ahmed Asiri ile Kraliyet Mahkemesi Danışmanı Suud el-Kahtani’nin görevden alınması da içeren dizi kraliyet emri çıkardı. Söz konusu kraliyet emrine göre, Genel İstihbarat Teşkilatı’ndan Başkan Yardımcısı Muhammed bin Salih er- Rumeyh, İnsan Kaynakları Müdür Yardımcısı Abdullah bin Halife eş- Şayii ve İstihbarat başkanlığındaki Güvenlik ve Koruma Genel Müdürü Rşad bin Hamid el- Muhammedi de görevden alındı.
Trump: Suudi Arabistan’a ihtiyacımız var
ABD Başkanı Trump, Cemal Kaşıkçı’nın ölümünden dolayı üzüldüğünü ifade etti. Trump, “Suudi Arabistan’ın açıklama yapması büyük bir adım” dedi.
“Prens Muhammed bin Selman ile görüşeceğim” diyen Trump, bu büyük krizin çözülmesinin yakın olduğunu söyledi. Trump ayrıca Suudi liderliğinin onu aldatmayacağını, güvendiğini dile getirdi. “İran’a karşı bir denge kurmak için bir güç olarak Suudi Arabistan’a ihtiyacımız var” dedi. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ise Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile telefonda görüştüğünü ve soruşturmalar hakkında bilgi aldığını belirtti.
Suudi Arabistan Krallığı yetkili kaynaklarından yapılan açıklamada;
Suudi vatandaşı Cemal bin Ahmed Kaşıkçı’nın kaybolma davasını Suudi Arabistan Yüksek Makamları yakından takip etmiş, konu ile ilgili gerçeklerin ortaya çıkarılması için gerekli işlemleri başlatmıştır. Bu çerçevede ve tüm gerçeklerin ortaya çıkarılmasını teminen Krallık, 6 Ekim 2018 tarihinde, soruşturma başlatmak ve Türk meslektaşlarıyla işbirliği yapmak üzere Türkiye’ye bir güvenlik ekibi göndermiş akabinde Suudi Arabistan Krallığı ile Kardeş Türkiye Cumhuriyeti arasında ortak güvenlik komisyonu kurularak, Türk güvenlik yetkililerinin SAK İstanbul Başkonsolosluğu ile Başkonsolosluk Rezidansına girişine izin vermiştir.
Bu bağlamda, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz’in 03.02.1440 tarih ve 5709 sayılı talimatı doğrultusunda Başsavcılık tarafından Türk tarafının ortak güvenlik grubuna bildirdiği bazı şüpheliler hakkında olay ile ilgili bilgilerinin ve ilişkilerinin olup olmadığının tespiti için soruşturma başlatılmıştır, ki bu arada daha önce güvenlik makamlarına iletilen bilgiler vatandaşımız Cemal Kaşıkçı’nın Konsolosluk binasından ayrıldığına işaret etmekteydi.
Çok açık ve net bir şekilde olayın aydınlatılması ve gerçeklerin ortaya çıkarılmasının gerekliliği doğrultusunda devletin verdiği talimatları yerine getirmek amacıyla Başsavcılığın başlattığı ön soruşturmanın neticesinde; Cemal Kaşıkçı’nın ülkesine dönebileceğine dair bazı bulguların bulunduğundan şüphelinin Cemal Kaşıkçı ile görüşmek üzere İstanbul’a gittiği tespit edilmiştir.
Ön soruşturmaların neticesinde Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan Krallığı İstanbul Başkonsolosluğunda bulunduğu sırada kendisi ile şüpheliler arasında cereyan eden görüşmenin istenilen yönde gerçekleşmediği ve olumsuz bir şekilde geliştiği belirlenmiştir. Bunun sonucunda Cemal Kaşıkçı ile şüphelilerin bazıları arasında kavga çıkmış ve elle arbede meydana gelerek olay büyümüş ve batandaş Kaşıkçı’nın vefat etmesine neden olmuşturç Bu olayın akabinde şüpheliler olayı kapatarak örtbas etmeye çalışmışlardır.
Bu olay çerçevesinde gözaltına alınan 18 Suudi vatandaşı ile yapılan soruşturmalar devam ederken, Suudi Arabistan Krallığı olay neticesinde yaşanan bu acı gelişmelerden dolayı derin üzüntü duyduğunu belirtmektedir. Ayrıca Suudi ilgili makamlarının bu olayla ilgili gerçeklerin kamuoyuna açıklanacağını ve olaya karışan suçluların tümünün cezalandırılması için Suudi Arabistan’da bulunan ilgili mahkemeler intikal ettirileceğini vurgular.