Paris: Mişal Ebu Necm
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ABD ziyareti sonrası Fransa’yı ziyaret eden Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ı ünlü Louvre Müzesi’nde özel bir akşam yemeğine davet etti.
Şarku’l Avsat’a davetle ilgili açıklama yapan kaynaklar, Macron’un davetinin, Veliaht Prens’e ‘takdirlerini sunmak’, Suudi Arabistan’daki değişim sürecinin ‘devam etmesi’ ve ‘ileri görüşlü bir insan’ olarak görülen Veliaht Prens ile ‘özel bir ilişki’ kurma arzusuna dair mesajlar göndermek anlamına geldiğini belirtti.
Macron, Elysee Sarayı’ndaki görev süresi boyunca davetle sadece iki liderin onurlandırıldı. Bu liderlerden ilki, Macron’un Cumhurbaşkanı seçilmesinden birkaç hafta sonra, Macron’un tarihi Versailles Sarayı’na davet ettiği Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin idi.
İkincisi ise, geçtiğimiz Temmuz ayında Fransız Devrimi yıl dönümü kutlamalarına katılmak üzere Fransa’ya davet edilen ABD Başkanı Donald Trump oldu. Macron ve eşi, Trump ve eşi ile birlikte Eyfel Kulesi’nde özel bir akşam yemeği yemişti.
Fransız kaynaklar, akşam yemeğinin, Veliaht Prens’in Paris’e resmi değil ‘özel ziyareti’ çerçevesinde gerçekleştiğini ve bunun da önemli olduğunu belirtti. Elysee Sarayı kaynakları, bol bol tarih kokan Louvre Müzesi’nde gerçekleşen akşam yemeğinin, ‘liderler ve yetkililere 3 saat boyunca birlikte kalma fırsatı verdiğini’ ve iki saatin acil dosyalar hakkında bir ön görüşme yapılmasına ve bugün öğleden sonra Elysee Sarayı’nda gerçekleşecek olan resmi toplantıya hazırlık yapılmasına ayrıldığını söyledi.
Elysee Sarayı’ndan yapılan açıklamada, Louvre Müzesi’ndeki toplantının ‘dostane bir ortamda gerçekleştiğinin’ ve ortak dil olarak İngilizcenin konuşulmasının, arada özel bir ilişkinin kurulmasına izin verdiği belirtildi.
Açıklamada, Macron’un, Veliaht Prens ile stratejik bir diyalog ve Suudi Arabistan ile bir ittifak kurmaya istekli olduğuna dikkat çekilerek, Macron’un Suudi Arabistan’ı ‘bir müşteri olarak değil, bir müttefik olarak’ gördüğünün altı çizildi.
Görüşmenin ayrıntılarını yer verilen açıklamada, Macron’un, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile güvenlik ve terörle mücadelenin yanı sıra, enerji ve savaş alanlarında Fransa ve Suudi Arabistan arasında yakın işbirliği kurulması olasılığını ön plana çıkardığı vurgulandı.
Elysee’den yapılan haberlerden dikkat çekici olanı ise, Cumhurbaşkanı Macron’un bu yıl içerisinde Suudi Arabistan’a bir ziyarette bulunma planı haberinin sızdırılmasıydı. Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve Macron’un bu yılın sonuna kadar hazırlanması planlanan stratejik bir belge üzerinde çalıştıkları göz önünde bulundurulduğunda, Macron’un Suudi Arabistan’da imzalanacak sözleşmeler için ziyaret etme olasılığının olduğu ortaya çıkıyor.
Fransa’nın kararı, Veliaht Prens ve Cumhurbaşkanı Macron arasında Louvre’da gerçekleşen görüşme üzerine inşa edildi. Cumhurbaşkanlığı sarayı kaynakları bir haftadan uzun bir süredir, ülkelerin geçmiş yıllara nazaran farklı olduğunu belirttikleri, ‘yeni bir stratejik ortaklık’ başlatılması amacıyla bir başlangıç noktası olacak ‘siyasi sözleşmelerden’ farklı olan bu yeni stratejik ittifak ilanından bahsediyorlardı.
Elysee tarafından yapılan yayınların, Suudi heyetinin 18 tane protokol anlaşması ve sözleşmesi imzalanmasından bahsetmesine rağmen Suudi Arabistan ile imzalanan anlaşma ve sözleşmelerin az olduğu gerekçesiyle eleştirilerde bulunan ve şüpheyle yaklaşanlara karşılık cumhurbaşkanlığının isteğiyle yapıldığı anlaşılabilir.
Fransız resmi bir kaynak Şarku’l-Avsat’a yaptığı açıklamada, Paris’in bu ziyaretin, sözleşmelerin imzalanması için gerçekleştiğini bildiğini, ancak, Suudi Arabistan’ın ihtiyaçlarına, ekonomik ve sosyal kalkınma planlarına uygun sözleşmelerin elde edilmesini sağlayacak sağlam bir ilişki kurmak istediğini söyledi.
Fransa cumhurbaşkanlığı tarafından dağıtılan resmi programa göre, Cumhurbaşkanı Macron bugün öğleden sonra saat 17: 15’te Elysee Sarayı’nda Prens Muhammed bin Selman’ı ağırlayacak. Elysee Sarayı’nda Veliaht Prens ile Cumhurbaşkanı arasında yapılacak toplantı basına kapalı olacak. İki ülkenin heyetleri ile geniş katılımla gerçekleştirilecek toplantıya, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el-Cubeyr ve Fransız mevkidaşı Jean-Yves Le Drian da katılacak. Karşılıklı olarak bir takım sözleşmelerin imzalanmasının ardından sona erecek toplantı sonrası iki lider ve heyetleri Elysee Sarayı’ndaki akşam yemeğine katılacaklar.
Ancak bugün gerçekleştirilecek kapalı toplantının ana gündem maddesinin bölgeyi sarsar siyasi dosyalar ve Doğu Guta’nın Duma bölgesindeki kimyasal saldırı olması bekleniyor.
Paris ve Riyad kimyasal saldırıyı kınadılar ve uluslararası toplumu ‘Suriye’deki sivillere karşı sorumluluklarını yerine getirme’ çağırısında bulundular. Ancak Suriye’nin durumu halen ‘hareketli’ görünüyor.
Paris’in diplomatik kaynaklarına göre, krizin önümüzdeki aylardaki gidişatını ABD (ve Batı) tepkisinin doğası, belirleyecek. Bu da ABD Başkanı Trump’ın yaklaşımını uygun bir şekilde düzeltmesi için bir teşvik oluşturabilir. Belki de, belki de Suriye’deki gelecek projelerinin arasında kısa bir süre zarfında Suriye’deki askerlerini geri çekmek istemesi ile ilgili açık açık bir yineleme yapabilir.
Paris, ABD yönetimini, Rusya ve İran’ın varlığıyla bir ‘denge’ oluşturacağı düşüncesiyle Suriye’nin kuzeyi ve kuzeydoğusundaki ABD kuvvetlerini Suriye’den çekme konusunu ertelemeye çağırıyor. Böylece Suriye’de ‘nihai çözüm imajı’ üzerinde etkili bir faktör olacak.
İran nükleer dosyası ve onu takip eden iki dosyaya (balistik füze programı ve İran’ın bölgesel politikası) dikkat çeken Fransız kaynakları, bu dosyaların Macron 25-26 Nisanda Washington’a yapması planlanan ziyaretinin ana gündem maddesi olacağına işaret ettiler.
Bu kaynaklara göre, Paris, Suudi vizyonu olarak bilinen dosya ve diğer konularla oldukça ‘fazla ilgileniyor’. Örneğin bu dosyalar, Yemen’deki savaş, Basra Körfezi ve Kızıldeniz’de güvenliğin geleceği, terörle mücadele için kurulan Riyad’ın da 100 milyon dolar destekte bulunduğu Fransa tarafından da tanınan ve desteklenen ‘G5 Sahel Ortak Gücü’ gibi konular. Diğer yandan, Paris’in, Nisan ayı bitmeden önce, terörün mali kaynaklarının kurutulmasına adanmış bir zirveye ev sahipliği yapacak olması da dikkat çekicidir.
Öte yandana Veliaht Prens Muhammed bin Selman, dün öğleden sonra Fransa Başbakanı Edouard Philippe ile Matignon Sarayı’nda bir araya geldi. Toplantıyı, Veliaht Prens ve beraberindeki heyet şerefine verilen bir öğle yemeği izledi. Fransa Başbakanı Veliaht Prensi Matignon Sarayı’nın kırmızı halı serilmiş avlusunda, Cumhuriyet Muhafızları tarafından gerçekleştirilen askeri selamlama töreni ile karşıladı.
Matignon Sarayı kaynakları, toplantıya Fransız tarafından Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, Fransa’nın Riyad Büyükelçisi Francois Goite ve başbakanlık ekonomi alanı ağırlıklı danışmanları katılırken, Fransa ve Suudi Arabistan arasındaki ilişkileri gözden geçirdi. Toplantıda karşılıklı yatırımlar da dahil olmak üzere gelişmelerin araştırılması ve Riyad’ın talepleri ve Fransa’nın yapabilecekleri çerçevesinden işbirliği alanları ele aldı. Ekonomik dosyalarla ilgili görüşmeler, cumhurbaşkanlığı ve hükümet arasındaki rollerin dağılımıyla sınırlı kalırken, siyasi ve stratejik konular Cumhurbaşkanlığı sarayındaki görüşmelere bırakıldı.
Veliaht Prens dün ilerleyen saatlerde, Fransa Dışişleri Bakanı Le Drian ile konutunda bir araya gelerek, çeşitli alanlarda ikili ilişkiler ve bunları geliştirme yollarını görüştü. Veliaht Prens’e eşlik eden resmi heyet üyelerinin de katıldığı toplantıda, Orta Doğu’daki son gelişmeler ve bu gelişmelere yönelik çabalar ele alındı.
Öte yandan, dün, Fransız basını ve diğer medya kuruluşları Veliaht Prens’in Fransa ziyaretine geniş yer verdi. Fransa’nın önde gelen günlük finans gazetesi ‘Les Echos’ Veliaht Prensin ziyaretine iki tam boy sayfasını ayırdı. Gazete ilk sayfasında Veliaht Prens’in resmi ile biyografisine yer verirken, ikinci sayfasında Fransa ziyaretinden bahsetti. Veliaht Prens’in, ülkesi için daha modern bir vizyonu temsil ettiğini söyleyen Les Echos, Veliaht Prens’in Fransa ile stratejik bir ortaklığı yeniden canlandırmak için Paris’e geldiğini, ekonomik ilişkilerde ‘mümkün olduğunca yeniliklere açık olunması’ gerektiğinin altı çizildi. Gazete, yetkililer arasındaki görüşmelerin, ‘dünyadaki jeopolitik duruma dair görüşlerin sunulmasına izin vereceğini’ kaydetti.