İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Amerika’nın nükleer tehditleri caydırmak için küçük nükleer bombalar yapma stratejisini eleştirdi. Ruhani aynı zamanda savunma güçleriyle ilgili herhangi bir anlaşmaya karşı olduklarını açıkladı. Cumhurbaşkanının bu konumuna paralel olarak İran Devrim Muhafızları Komutanlarından Hüseyin Selami, Suriye ve Irak ordularının İran’ın stratejik derinliğini şekillendirdiğini söyledi.
Ruhani, son zamanlarda İran’da meydana gelen muhalif sokak hareketlerine işaretle, İran’ın silahlanma programına paralel olarak savunma stratejisinin korunmasının önemine dikkat çektiği açıklamasında, şunları söyledi; “ Bize, kendimizi savunurken başkalarının saldırmasını açıklayamazsınız. Biz savaşı başlatan taraf olmadık. Halkımızı, onurumuzu ve bağımsızlığımızı koruyoruz.”
Ruhan’in bu açıklaması, İran’ın 10 şehrinde Devrim Muhafızları’na bağlı olan örgütlerin ve İran dini lideri Ali Hamaney’e bağlı olan “Savaş Mirasını Koruma” örgütünün sponsorluğunda gerçekleştirilen ilk Körfez Savaşı ile ilgili müzelerin açılış programı kapsamında yaptı.
Ruhani’nin bu açıklaması, Humeyni devriminin 39. yıldönümü nedeniyle 10 gün içinde yapmış olduğu ikinci konuşma. Ruhani konuşmasında Amerika’nın küçük hacimli nükleer silah üretme stratejisini eleştirerek şöyle dedi; “ Amerika Rusya’ya utanmaz şekilde nükleer tehditler yöneltiyor.” Bu açıklama bir İranlı yetkilinin, ABD tarafından Kuzey Kore’yle beraber nükleer tehdit sınıflandırılmasına yönelik ilk tepki oldu.
“Tehditlere karşı askeri savunmamızı güçlendireceğiz”
Ruhani konuşmasında şunları söyledi: “Kitle imha silahlarını kaldırmak istediğini söyleyenler, bu silahlarla rakiplerini tehdit ediyorlar. Bu durumda, barış ve kardeşliğin vakti olduğunu ve savunma kuvvetine ihtiyacımız olmadığını söylemek mümkün mü? Biz mevcut tehditler sürdüğü müddetçe daima askeri gücümüzün olmasını isteriz. Tehditlere karşı askeri savunmamızı güçlendirmemiz gerekir.”
İran’ı caydırma politikası çerçevesinde ulusal gücünü artırdığını ifade eden Ruhani şunları kaydetti; “ Gücümüzü onurlu bir barış için geliştireceğiz. Halkımızı tehditlerden korumak için hazır olmalıyız. Bu nedenle yetkililer savunmamızı güçlendirme konusunda görüşmelere ve anlaşmalara gerek görmüyorlar. Biz bu konuda konuşur ve tartışırız. Gelen yetkiliyi de kesin cevabımızı veririz.”
Ruhani, kanunlar ve Hamaney’in direktifleri doğrultusunda ülkesinin savunma siyasetinin gerektirdiği düzeyde silah üretimini sürdüreceğini açıkladı.
İranlı yetkililer Hamaney’in fetvasını öne sürüyorlar
İranlı yetkililer son zamanlarda uluslararası baskılara karşı Hamaney’in “ Kitle İmha Silahlarının Geliştirilmesini Önleme” konusundaki fetvayı öne sürüyorlar.
Bununla birlikte konuşmasında iç ve dış sorunlara değinen Ruhani, üstü kapalı olarak hükümetine yönelik Hamaney’e yakın muhafazakar kurumların baskılarına da değindi ki bunların başında Devrim Muhafızları geliyor.
Ruhani, Humeyni’yi överek Hamaney’i eleştirdi
Ruhani ülke sorunlarıyla ilgili konuşurken Humeyni övgüsüne sığındı. Humeyni’yi övmek, İran dini lideri Hamaney’i eleştirmek isteyen yetkililerin başvurdukları bir yöntem. Özellikle dini liderin hükümete ve Cumhurbaşkanının yetkilerine müdahil olma konusundaki eleştirilerde bu övgüye sığınılıyor. Bundan hareketle, İran’da en fazla göze çarpan sorunlar, görev algılamasındaki abartı. Ruhani bu konuda üstü kapalı olarak karar alma aşamalarında hükümete paralel organlarla karşı karşıya kalınmasını eleştirdi. Bu bağlamda Ruhani, “ulusal gücün bir parti ve akımla sınırlandırılmayacağını, tüm tarafların, fikirlerin ve akımların bu kuvvet altında tanımlandığını” söyledi. Ruhani “Ulusal güç demek siyasi ve ekonomik alanda birlikte olmak demektir” dedi.
Zarif’e müzakere suçlaması
İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif geçtiğimiz ay Brüksel’deki İngiliz, Fransız ve Alman mevkidaşlarıyla bir araya gelerek İran’ın balistik füze programını müzakere etmeyi önermesi suçlamalara neden olmuştu.
Ruhani, hizip savunmalarının ve rekabet halinde akımların baskısı altında bir kez daha dolaylı olarak hükümetinin balistik füze programıyla ilgili tutumunu açıklayamaya çalıştı.
Devrimin değerleri
Devrimin değerlerinin de içinde olduğu ilkelerin bir partinin çatısı altında toplanamayacağını ifade den Ruhani, rejim savunucularının ve silahlı kuvvetlerin partilerin ve akımların üstünde konumlanmalarını isteyerek şöyle dedi; “Ulusal gücümüz bütün akımların üstündedir.”
Ögeleri; savunma, ekonomi, kültür ve siyaset olan “ ulusal güç” ün bölünemeyeceğini vurgulayan Ruhani sözlerini şöyle sürdürdü; “ Silahlı kuvvetlerin hükümetin yanında olması gerekir, hükümetin de ilmi havzaların yanında. Yine ilmi havzalar da halkın yanında olmalıdır. Eğer birbirimizin yanında olmazsak ekonomi ve kültürel alanlarda zorluklarla karşılaşırız.”
Cumhurbaşkanlığı seçimlerini 19 Mayıs’ta ikinci kez kazanan Ruhani, seçimlerden bu yana ikinci kez Salı günü basın toplantısı yapacak.
İran’da gerçekleşen gösterilerin ardından ilk kez televizyon röportajına katılan Ruhani iç siyasetle ilgili temkinli açıklamalarından dolayı destekçilerinin beklentilerini karşılayamadı.
“Irak ve Suriye orduları İran stratejik derinliğidir”
Bu bağlamda dün Devrim Muhafızları komutanlarından Hüseyin Selami’nin Tesnim Haber Ajansı’nda yer alan açıklamasına göre “Irak ve Suriye orduları İran stratejik derinliğidir. Bu, uzun vadede düşmanla yüzleşmek için en iyi stratejidir.”
Selami, gösterilerde İran’ın bölgesel konumuna yönelik atılan sloganlara işaret ederek, İran halkı İran’ın düşmanların saldırı merkezinde olmasın istemediğini söyledi.
ABD’yi işaret ederek İran’ın en büyük tehdit ve düşmanla yüzleşebileceğini iddia eden Selami, Amerika’nın kuvvetli ve zayıf yönlerini bildiklerini de sözlerine ekledi.
Masada olsun olmasın askeri seçeneğin gerçekçi olduğunu vurgulayan Devrim Muhafızları Komutanı, Amerika’nın uçak gemilerine karşı koymak için balistik füzelerin geliştirilmesinin gerekliliğine de dikkat çekti.