Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Ruhani: İran’la savaş, savaşların anası olur | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Londra/Adil es-Salimi

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehdidine Dini Lider Ali Hamaney’den de destek gelmesinin ardından ABD’yi ‘ülkesini bölmeye ve rejimi yıkmaya çalışmakla’ suçladı.

Cumhurbaşkanı Ruhani dün İranlı diplomatlara hitaben yaptığı konuşmada, İran’ın petrol ihracatını hedef alan yaptırımlara karşı atılacak adımlar çerçevesinde ABD’ye yönelik tehditlerini yineledi. Ruhani, “Siyasetten biraz olsun anlayan bir kişi, ‘İran’ın petrol ihracatını engelleyeceğiz’ demez. Bizim birçok boğazımız var. Hürmüz Boğazı da bunlardan sadece biri” şeklinde konuştu.

Hürmüz Boğaz’ının ülkesinin sahip olduğu çok sayıda boğazdan sadece biri olduğunu belirten Ruhani, ‘İran’la barışın, barışların anası; savaşın ise savaşların anası’ olacağını vurgulayarak, ABD Başkanı Donald Trump’a “Ateşle oynarsanız pişman olursunuz” uyarısında bulundu.

Cumhurbaşkanı Ruhani konuşmasında, “İran rejimini yıkmak ve İran’ı bölmek, Amerikan yönetiminin izlediği temel politikalar arasında yer alıyor” ifadelerini kullandı.

Dini Lider Ali Hamaney önceki gün yaptığı açıklamada, Ruhani’nin son Avrupa ziyareti sırasında yaptığı Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehdidinin, ‘rejimin politikasını ve yaklaşımını yansıttığını’ söyleyerek destek vermiş, İran Dışişleri Bakanlığı’na Cumhurbaşkanı’nın tutumunu ‘ciddiyetle’ takip etmesi çağrısında bulunmuştu.
Ruhani’nin Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehdidi, Ruhani hükümeti ile iş birliğine hazır olduklarını duyuran bazı Devrim Muhafızları komutanları tarafından da destek görmüştü. Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani, Ruhani’ye gönderdiği bir mektupta “Yerinde açıklamalarınız nedeniyle ellerinizden öpüyorum. İran’ın çıkarına olan her siyasette hizmetinizdeyim” ifadelerini kullanmıştı.

Ruhani’nin tehditleri, Mayıs 2017 ortalarında yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki tutumunda büyük ölçüde gerileme yaşandığını gösterdi. Ruhani, nükleer anlaşmanın Ocak 2016’da yürürlüğe girmesinden iki hafta sonra, balistik füze denemesi yapılması sırasında Devrim Muhafızları’nı eleştirmişti. O dönemde Ruhani, Devrim Muhafızları komutanlarını, İran’ın yeraltı bölgelerini gözden geçirerek, hükümetin Batı ülkeleriyle ilişkilerini normalleştirme çabalarını engellemekle suçlamıştı.

Komşularla ilişkileri düzeltme sinyali

Konuşmasında Tahran’ın, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn ile ‘mevcut koşullar altında’ ilişkilerine değinen İran Cumhurbaşkanı, komşularla ilişkilerin hiç olmadığı kadar gelişme fırsatına sahip olduğunu ancak bunun ‘inatçılığın’ sona ermesiyle mümkün olabileceğini söyledi. Ruhani, politikalarını yeniden gözden geçirmeleri halinde komşularıyla ilişkilerini düzeltmeye hazır olduğu sinyalini vererek, “Aradaki ihtilafları çözmeli ve dostluğu tesis etmeliyiz’’ dedi.

ABD Dışişleri Bakanı İranlılarla buluştu

Ruhani’nin açıklamalarından birkaç saat sonra ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, ABD’deki en büyük İran nüfusa sahip Los Angeles’ta ‘İran’ın sesi’ başlıklı bir oturumda bir araya geldi. Oturumda, İranlıların ruhsal durumu, ekonomik koşulları ve rejimin azınlıklar ile ilgili politikaları ele alındı.

ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, göreve geldiği Mayıs ayından bu yana üçüncü kez İranlılarla buluştu. Pompeo bakanlık görevine İran nükleer programı, balistik füzeler geliştirme ve Devrim Muhafızları’nın faaliyetleri dahil olmak üzere 12 maddede İran’la mücadele stratejisini ilan ederek başlamıştı. Geçtiğimiz ay İran’da yaşanan ayaklanmalar sırasında İran sokaklarına hitap etmekte gecikmeyen Pompeo, sosyal medya hesabından Washington’ın Tahran rejimine karşı başlatılan halk hareketine verdiği desteği ifade eden bir paylaşım yapmıştı.

Yaptırımlar yaklaşıyor, kriz kapıda

Tüm bunlar yaşanırken, yaptırımların başlamasına sayılı günler kala ABD ile İran arasındaki gerilim artıyor. 4 Ağustos’ta başlayacak ilk yaptırım paketi, altın ve diğer metallerin yanı sıra otomobil endüstrisini hedef alıyor.

İran basınında yer alan haberlere göre dün külçe altın fiyatı 3 milyon İran riyalini aşarken, dolar 90 bin riyalin üzerinde işlem gördü. Uzmanlar, fiyatların yaptırımların yeniden başlamasıyla bağlantılı olarak rekor kırmaya devam edeceğini düşünüyor. ABD yönetimi, İran hükümetine rejimin tutumunu değiştirmek üzere harekete geçmesi için ekonomik baskı uyguluyor.

İran’daki ekonomik kriz, ABD’nin 8 Mayıs’ta nükleer anlaşmadan çekildiğini açıklamasıyla daha da artmıştı. Ruhani hükümeti, ekonomi kurmaylarını değiştirmesi ile ilgili artan baskının yanı sıra siyasi partilerin İran’da yaygın olan yolsuzluk dosyalarıyla ilgili karşılıklı suçlamalarıyla boğuşuyor.

“Batı’ya da Doğu’ya da teslim olmayız”

Öte yandan Ruhani, dünkü konuşmasında Rusya ve İran arasındaki ilişkiler hakkında çıkan tartışmalara da yanıt vermeye çalıştı. Cumhurbaşkanı, ‘Kayhan’ gazetesinin Çarşamba günü yayınladığı haberle gündeme gelen ve İran rejiminin 1980’lerdeki “Ne Doğu ne Batı yalnızca İslam Cumhuriyeti’ sloganı gibi tarafsızlığının artık sona erdiğine yönelik tartışmalarla ilgili şunları söyledi:

“Ne Batı’ya ne de Doğu’ya teslim olmayız. ‘Ne Doğu ne de Batı’ sloganı, dünya ülkeleriyle iş birliğinin gelişmesi ile ilişkilendirilemez. Rusya’yı bir Doğu ülkesi ya da büyük bir güç olarak değil, bir komşu olarak görüyoruz. Moskova ile iyi komşuluk ilişkileri kurulmasının her iki ülkenin de çıkarına olduğuna inanıyoruz. Rusya, İran’la ilişkilerinin iyi olmasının büyük faydasını görüyor.’’

Ruhani’nin bu açıklamaları muhafazakâr hareketle, özellikle de ‘Doğu’ya yönelme’ stratejisine sahip İran’ın Dini Lideri Hamaney’in Dış Politika Danışmanı Ali Ekber Velayeti’nin görüşleriyle çakışıyor. Velayeti’nin Doğu’ya yönelme stratejisi, Batı’nın yaptırımlarına karşı stratejik bir seçenek olarak İran’ın Çin ve Rusya ile yakınlaşmasını hedefliyor.