İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Yemen’deki Husi milisler tarafından Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’a atılan füzenin Suudi Arabistan’ın ‘saldırganlığına’ tepki olarak yapıldığını söyledi.

İran, bölgedeki terör operasyonlarına, kendisine bağlı milisleri aracılığıyla doğrudan önderlik ediyor. Suudi Arabistan, Yemen, Bahreyn ve Lübnan’daki terör operasyonlarıyla da İran’ın bölgedeki ülkelere karşı, söz konusu terör örgütlerini destekleyerek ve kendi varlığını korumak için bir vekalet savaşı yürüttüğünü ortaya koyuyor.

Molla rejiminin terör örgütleri ile ilişki geçmişi, rejimin kendisini ortaya koyuyor. Bunun nedeni, İran’ın 2001’de Afganistan’da ABD ile yapılan savaşta, El Kaide liderleri ve ailelerinin İran’a kaçması sonrasında El Kaide ile işbirliği yapması.

İran Devrim Muhafızları, İran’daki El Kaide saflarından sorumluydu ve onlarla ilgili gerekli düzenlemeleri yapıyordu.

El Kaide, DEAŞ ve Hizbullah gibi terör örgütleri, bütün Arap ülkelerini hedef alırken, aynı zamanda İran’ı güvende tutuyor.

Tahran ve ona bağlı terörist çeteler, devrimi sona erdirmek ve mezhep kavgasıyla devrimin yolundan sapması için Suriye halkını öldürdü. DEAŞ’ı Suriye rejimine karşı savaşan ÖSO ve diğer muhalif gruplara karşı desteklediler.

Öte yandan Washington, 18 Temmuz’da İran rejiminin nükleer silah elde etmesini önleme konusundaki kararlılığını yinelemişti.

ABD Dışişleri Bakanlığı, İran’ın nükleer sorunun dışındaki faaliyetlerinin barışa olumlu katkıları baltaladığına dikkat çekerek, Tahran’ı, terörist örgütleri destekleyerek bölgedeki istikrarı bozmakla suçlamıştı. Ayrıca Tahran’ın Husi milislerin Suudi Arabistan’a karşı kullandıkları silahları gönderdiğine vurgu yaparak eleştiride bulunmuştu.

Açıklamada, “İran, Yemen’deki Husi milislere silah göndermeye ve Hizbullah gibi terör örgütlerini desteklemeye devam ediyor. Esed’in halkına karşı yaptığı acımasız zulmüne rağmen, Esed rejimine verdiği sıkı desteği sürdürüyor” ifadeleri yer almıştı.

ABD, geçtiğimiz Temmuz ayında İran’ı Husi milislere Suudi Arabistan’ı hedef alan füzeleri vermekle suçlamış, BM’yi Güvenlik Konseyi kararlarını ihlal etmesi nedeniyle İran’ı sorumlu tutmaya çağırmıştı.

İran rejimi, Hizbullah milislerinin saha tecrübesini Yemen’e aktararak, Husi milislerini kurdu.

İran, Hac mevsimine müdahale edip, güvenliğini tehdit ederek, tüm Müslümanların güvenliğini baltalamak için tekrarladığı Suudi güvenliğini zayıflatma girişiminde başarısız oldu.

Tahran, saldırganlığı ve terörizminden övünüyor ve bunu liderleri vasıtasıyla da teyit ediyor.