Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Suriyeli mülteciler Rukban Kampı’nda yaşam savaşı veriyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Suriye’nin Ürdün sınırındaki Rukban Kampı’ndaki yaklaşık 50 bin mülteci yaşam mücadelesi veriyor. AFP’nin haberine göre Rukban Kampı’ndaki mülteciler barınma, gıda ve ilaç sıkıntısı yaşıyor.

Yaklaşık 3 buçuk yıl önce göç ederek Rukban Kampı’na Ebu Neşan içinde bulundukları durumu “Burası ölüm kampı” sözleriyle özetliyor. 2016 yılında ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyon tarafından kurulan geüvenlik bölgesinde, Rukban Kampı yakınında, ABD’nin el-Tanf Üssü bulunuyor.

Kuruluşundan bu yana şartların zorlaşmaya devam ettiği kampta bu ayın başında, 48 saat içinde 2 çocuk öldü. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) yaptığı açıklamada dört aylık bir kızın kan zehirlenmesi ve susuzluk nedeniyle, beş günlük bir bebeğin ise kan zehirlenmesi ve ciddi beslenme bozukluğu sonucu öldüğünü açıkladı. Bunun üzerine harekete geçen Birleşmiş Milletler (BM), çarşamba günü yaptığı açıklamada Şam’dan gelen insani yardımların ilk kez olarak Rukban’a ulaştırılacağını bildirdi.

DEAŞ saldırılarından kaçan kamp sakinleri AFP’ye yaptıkları açıklamada içinde bulundukları durumu anlattı. Ebu Neşvan, kamp sakinlerinin un, şeker, pirinç, yağ ve baklagil gibi tüm gıda ürünlerine ihtiyaç duyduğunu belirterek çoğu kamp sakinin yüksek fiyatlar nedeniyle ekmek dahi alamadığını söyledi.

Kamp sakinlerinin açıklamasına göre az miktardaki gıda maddesi, rejimin kontrolü altında olan bölgelerden kaçakçılık operasyonlarıyla getiriliyor ve yüksek fiyatlara satılıyor. Ancak rejimin uyguladığı sıkı güvenlik nedeniyle son haftalarda kaçakçılık ve gıda maddeleri de azalmış durumda.

BM’nin yardımları genellikle Ürdün sınırı üzerinden kampa gönderiyor. Kampa son yardım ise 2018’in ocak ayında yapıldı. Kamptaki durum, mültecilere hizmet veren Ürdün askeri üssünün DEAŞ tarafından bomba yüklü araçla hedef alınması sonucunda Ürdün’ün 2016 ortalarında Suriye ve Irak ile olan sınırlarının kapalı bir askeri bölge olarak ilan edilmesinin ardından daha da kötüleşti.

10 çocuk babası Muhammed el-Halidi, kamptan başka sığınacak bir yer bulamadıklarını ifade ederek “Rukban Kampı’nın felaket bölgesi olduğunu önceden de duyurduk. Fakat sonuç alamadık. Dünyanın dışında yaşıyormuşuz gibi hissediyorum” diye konuştu.

2017’nin sonunda Ürdün, Şam yoluyla Rukban’a yardım talebinde bulunmuştu. 30 yaşındaki medya aktivisti ve öğretmen Muhammed Ebu Salih duruma dair yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:

“Kamptaki zorluklar ilaç ve gıda eksikliğiyle sınırlı değil. Fiyatlar ikiye katlandı. Çok sayıda insan çocuklarının temel ihtiyaçlarını karşılayamadıkları için su, şeker ve çayı besin takviyesi olarak kullanıyor. Çok sayıda insanın ekmek, pirinç ve bulgur alacak parası yok.”

Kampa yapılacak tıbbi ve insani yardımı sabırla beklediğini ifade eden Salih, daha iyi bir yere nakledilmeyi ümit ettiğini söyledi. Kampta ilaç sıkıntısı olduğunu ifade eden Salih, kampın tıbbi açıdan da donanımlı olmadığını, hemşirelerin doktor olmadan hizmet verdiğini kaydetti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre kamptaki hastalar, asgari düzeyde tıbbi yardım alabilmek için bir kilometrelik sınırı geçerek Ürdün’deki BM kliniğine gidiyor. Kamptaki tıbbı noktalardan birinde görevli olan 45 yaşındaki Şükri Şehban durumu “Ölümün eşiğinde yaşıyoruz” sözleriyle özetledi. Şehban, “Kampta doktor ve donanımlı bir merkez yok” diyerek tıbbi konuda en fazla yararlanabildikleri hizmetin ilk yardım ve normal doğum olduğunu söyledi. Hemşire olan Şehban “Biz burada hem hemşire hem doktor hem de eczacıyız” dedi.

Kampta sağlık merkezinin bulunmamasından BM çalışanları da endişeli. BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) Sözcüsü David Swanson açıklamasında şunları söyledi:

“Rukban resmi bir kamp değil. Suriyeli göçmenlerin rastgele toplandığı bir yer. Bu nedenle BM ve sivil toplum kuruluşlarının bu kampa doğrudan erişimi yok. BM klinikleri sadece temel hizmetler sağlarken Rukban’da herhangi bir sağlık kuruluşu yok.”

Yapılan açıklamalar BM’nin kampa yardım edebilmesi için Ürdün veya Suriye hükümetinin onayını alması gerektiği yönünde.

Kamp sakinlerinin açıklamasına göre klinik her gün saat 15:00’te kapanıyor ve Ürdün’deki hastanelere sadece ağır vakalar gönderiliyor.