Moskova, Suriye’nin İdlib kentindeki durumun çözülmesine yönelik sahada ve diplomatik alanlardaki çok yönlü çalışmalara hız verdi.
Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Hmeymim üssüne bağlı uzlaşı merkezi unsurlarının, siyasi bir anlaşmanın önünü açacak mutabakat anlaşmalarının imzalanması amacıyla İdlib’deki silahlı gruplar ve aşiret liderleri ile aktif diyaloglar yürüttüğünü bildirdi.
Rusya’nın İdlib’deki sorunun çözümüne ilişkin önemli adımlar attığını belirten Şoygu, Suriye’deki Rus Uzlaşma Merkezi personeli tarafından İdlib’deki silahlı grup liderleri ve aşiret büyükleri ile yürütülen müzakereleri ise “her düzeyde ağır ve zor görüşmeler” olarak nitelendirdi.
Konu hakkında önemli açıklamalarda bulunan Şoygu, “Önceleri ılımlı muhalefet olarak adlandırdığımız fakat bugün silahlı gruplar dediğimiz taraflar ile diyaloglar yürütüyoruz. Ayrıca, bölgedeki bazı kabileler üzerinde nüfuz sahibi olan aşiret büyükleri ile de çalışmalara devam ediliyor. Söz konusu müzakerelerle, Dera ve Doğu Guta krizlerinin çözümünde olduğu gibi bölgede barışçıl bir çözüme ulaşılması hedefleniyor. Rus subayları çok dikkatli ve becerikli bir çalışma yapıyorlar. Bunun için ve Dera, Doğu Guta ve Yermük bölgelerindeki çalışmalarından dolayı onlara teşekkür etmek istiyorum” dedi.
Silahlar teslim ediliyor
Bazı bölgelerde durumun çözüme kavuşturulmasının ardından silahı grupların mühimmatlarını Suriye hükümet güçlerine teslim ettiklerine dikkat çeken bakan, silah ve roketatarların yanı sıra bazı günlerde 5 ila 7 tankın teslim edildiğini belirtti. Rus bakan, “Burada birkaç silahtan değil binlercesinden bahsediyoruz” ifadelerini kullandı.
Mültecilerin durumu
Mültecilerin geri dönüşleri ile ilgili Rus çabalarına değinen bakan, yaklaşık bir milyon mültecinin geri dönüşüne yönelik hazırlıkların yapıldığına işaret etti. Rusya Savunma Bakanlığı’nı tarafından daha önce yapılan bir açıklamada, çoğu Lübnan, Ürdün ve Avrupa ülkelerinde bulunan ve sayıları 1.7 milyona ulaşan mültecilerin Suriye’ye dönmeye hazır olduğu kaydedilmişti.
Rusya’dan yeni İdlib hamlesi
Öte yandan Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov Rusya’nın, “İdlib’deki duruma ilişkin istişarelere duyulan ihtiyaç” konusunu görüşmek üzere BM Güvenlik Konseyi’ne acil bir oturum düzenleme çağrısında bulunması ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Sergey Ryabkov, Rusya’nın, Nusra Cephesi’nin omurgasını oluşturduğu Heyetu Tahriru’ş Şam’ın (HTŞ) “bölgede ciddi bir kimyasal provokasyon gerçekleştireceği” ile ilgili olarak meclis üyelerini bilgilendireceğini açıkladı.
Ryabkov açıklamasında, Beyaz Miğferler’in ‘kimyasal saldırı’ hazırlığında olduğunu belirterek, “Bu senaryo bizim için bütünüyle açık ve Moskova bunu önlemek için elinden gelen her şeyi yapıyor” ifadelerini kullandı.
Rusya Dışişleri Bakanı Yardımcısı, Suriye’deki çözüm sürecinin karşı karşıya kaldığı kışkırtıcı ve yıkıcı plan karşısında, Moskova’nın ABD ve Almanya’nın ciddiyetine ilişkin şüpheleri olduğunu belirtti. Ryabkov ayrıca, Rusya’nın Washington ve Berlin’den “kimyasal provokasyon senaryosunun uygulanmasının engellenmesi için destekledikleri muhalif gruplar ve terör örgütleri üzerindeki nüfuzlarını kullanmalarını” talep ettiğini belirtti.
Lavrov’dan önemli açıklama
Yaşanan gelişmelerin ardından Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rusya’nın Suriye’deki çabalarını “Moskova’nın ana hedefi, bu ülkede mümkün olan en kısa sürede siyasi bir çözüme ulaşılmasına yardımcı olmak” ifadeleri ile özetledi.
Lavrov, dün yayınlanan bir röportajında, “Suriye’deki çabalarımızın ana hedefi, 2254 sayılı BM Güvenlik Konseyi Kararı’na dayanarak ve Soçi’deki Suriye ulusal diyalog konferansının sonuçlarını dikkate alarak, siyasi çözümün hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesine yardım etmektir” ifadelerini kullandı.
Rusya’nın, ortakları ile işbirliği içinde, Suriyeli mültecilerin ve göçmenlerin ikamet ettikleri yerlere geri dönüşlerinde yardımcı olduğunu belirten bakan, “Bir sonraki adım, tahrip olan altyapıyı ve ülke ekonomisini canlandırmak için sıkı çalışmaktır” dedi.
Lavrov, siyasi çözüm alanındaki ilerlemeyi engellemeyi amaçlayan ve Suriye hükümetinin pozisyonlarını hedef alacak yeni Batı tehditleri konusunda uyarıda bulundu.
ABD’nin Şam’da kimyasal madde kullanımına ilişkin herhangi kanıt sunmadan gerçekleştirdiği önceki saldırıları hatırlatan Lavrov, bunun, Washington’un tutumunun güzel bir örneği olduğunu söyledi.