Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Rusya ile Ceyşu’l-İslam arasındaki Duma görüşmeleri devam ediyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Moskova ile muhalif grup Ceyşu’l-İslam arasında, Doğu Guta’da silahlı muhaliflerin elinde kalan son bölge olan Duma’nın geleceğini belirlemek üzere sürdürülen müzakereler dünde devam etti. Öte yandan, Şam’ın doğusundaki diğer bölgelerde muhalifler ve ailelerinin tahliyesi devam ediyor.

Rus Haber Ajansı tarafından perşembe günü aktarılan bilgiye göre, Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov, Ceyşu’l-İslam ile Duma’nın terk edilmesi için görüşmelerin devam ettiğini ve bu konuda ilerleme kaydedilebileceğini belirtti.

Alluş, iddiaları yalanladı

Öte yandan Ceyşu’l İslam’ın üst düzey yetkililerinden Muhammed Alluş, Birleşmiş Milletler (BM) himayesinde Rusya ile yaptıkları anlaşmanın başarısız olduğu konusundaki haberleri yalanladı. Alluş, müzakerelerin halen devam ettiğini, bu görüşmelerin, Ceyşu’l-İslam’ın Duma’dan çekilmesini öngören hiçbir fikri ve silahların teslim edilmesini içermediğini vurguladı.

“Müzakereler devam ediyor”

Alman Haber Ajansı’na (DPA) konuşan Alluş, “Müzakereler halen devam ediyor, hiçbir şekilde sona ermiş değil. Bu uzlaşıda kalmak ya da çıkmak için görüşmelerde bulunuyoruz. Toprağımızdan ayrılmak istemiyoruz. Aynı zamanda siyasi yollara da açığız. Biz ülkenin ve bölgenin çocuklarıyız. Biz, bölgelerimize girmek ve demografik yapıyı değiştirmek isteyen Rusya ya da İran müdahalesinden önce de buradaydık” ifadelerini kullandı.

“Silahlarımızı teslim etmeyeceğiz”

Anlaşmanın ayrıntılarına daha fazla girmek istemediğini belirten Alluş, “Rus tarafıyla yapılan anlaşma henüz sonuçlanmadı. Bu konudaki en ufak ayrıntıyı bile paylaşmak ve açığa vurmak istemiyoruz. Bütün söyleyebileceğim, Ceyşu’l-İslam’ın silahlarını teslim ettiği bir anlaşmanın yapılmayacak olması. Silahlarımız bu dünyadaki tek garantimiz. Batılı bir ülkenin ya da BM garantörlüğüne güvenemeyiz. Bu ihanet sistemine sahip tek kefil, elimizdeki silahlarımız. Doğu Guta’nın Şam yakınlarındaki Sakba ve Kafr Batna gibi beldelerinde uzlaşıya mutabık kalındı. Silahlar onlara teslim edildi. Genel güvenlik güçleri rejim güçlerinin onlardan ayrılmasından sonra şehre girdiler, oradaki halkı öldürme, imha ve tutuklamalarda silahlarını kullandılar. Kendi gözlerimizle şahit olduğumuz bu dersten sonra daha dikkatli davranmalıyız” şeklinde konuştu.

Ceyşu’l-İslam unsurları için genel af çıkarılması iddiası

Alluş, devlet kurumlarının Doğu Guta’da sembolik olarak kalmasına izin vermekle birlikte Ceyşu’l-İslam’ın 8 bin savaşçısının bir kısmının polis olması, ağır silahların ortadan kaldırılması, Rusların koruması altında gençlerin zorunlu askerlik hizmetlerinin ele alınması için bir formül bulunması, Ceyşu’l-İslam unsurları için genel af çıkarılması ve seyahat özgürlüğüne sahip olmaları gibi son dönemde basında yer alan bazı haberleri yalanladı. Alluş konuyla ilgili, “Bu tür haberler veya senaryolar için Ceyşu’l-İslam dışında bir kaynak yoktur. Temel olarak, Ceyşu’l-İslam liderleri tarafından müzakerelere ilişkin açıklamalarda bulunmaması halinde çıkan haberler doğru değildir” dedi.

Bu tarz haberlerin gerçeği yansıtmadığını vurgulayan Alluş, bu haberlerin Ceyşu’l-İslam liderleri önünde kör bir düğüm oluşturmasının yanı sıra ikinci bir diğer yalanın, Suriye’nin kuzeyinde ve İdlib’teki grupları engellemek için Guta’dan ayrılma kararı alındığına haber olduğunu belirtti.

“HTŞ, İran için çalışıyoruz”

Ceyşu’l-İslam üst düzey lideri açıklamalarına şöyle devam etti; “Öncelikle, dediğim gibi buradan ayrılmayı düşünmüyoruz. Fırat Kalkanı gruplarıyla ve güneydeki gruplarla ilişkilerimiz çok iyi. Özellikle Kalamun’dakilerle harika ilişkilerimiz var. Bu gruplarla koordinasyonumuz ve ortak odalarımız var. Genel olarak Heyet-i Tahrir’uş Şam (HTŞ) hariç, kuzey taraflarındaki gruplarla da ilişkilerimiz iyi. Ancak HTŞ ile büyük sorunlarımız var. Çünkü onlar hainler. HTŞ İran için savaşıyor. Daha önce de kuzey gruplarıyla savaşmıştı. Onları devrimci bir grup olarak görmüyoruz. Aksine devrimi sırtından bıçaklayanlar olarak görüyoruz.”

“Ceyşu’l-İslam’ın 8 bin savaşçısı olduğu bilgisi yanlış”

Görüşmeler başarısız olursa, Duma’daki pozisyonlarına yönelik bir askeri saldırıdan çekinip çekinmedikleri ve özellikle Guta’nın güneyindeki Feyleku’r-Rahman ve Ahraru’ş-Şam’ın Rus tarafı ile anlaşarak bütün savaşçılarını geri çekmesiyle bölgenin açılması konusunda bir soruya Alluş şöyle cevapladı; “Öncelikle Ceyşu’l-İslam’ın 8 bin savaşçısı olduğu bilgisi yanlış. Devrimin başından bu yana tek başımıza savaşmıyoruz. Duma, her zaman rejimin kontrolü altındaydı. Onu özgürleştirdik, genişlettik. Bunları yaptığımızda ve yeteneklerimiz şu an olduğundan daha azdı.”

Bazı söylentilerin, Ruslarla Ceyşu’l-İslam arasında bir anlaşmaya varılamamasının nedenlerinden biri olduğunu söyleyen Alluş, bu söylentinin grubun liderlerinin Guta’daki son kale Duma’dan ayrılmak için 900 milyon dolar talep ettiğine dair çıkan dedikodular olduğunu kaydetti. Alluş bu söylentilerin, madde bağımlılarının konuşmalarına benzediğini söyledi.

7 bin silahlı muhalif İdlib’e gitti

Rusya’nın desteklediği rejim güçleri, 2013 yılından bu yana kuşatma altında bulunan Doğu Guta ve çevre bölgelerine yönelik 18 Şubatta şiddetli saldırılar başlattı. Bu saldırılar sonucunda bölgenin büyük çoğunluğunu kontrol altına alındı. Geçtiğimiz günlerde yaklaşık 7 bin silahlı muhalif İdlib’e gitmek zorunda kaldı.