Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Rusya ve İsrail arasında S-300 gerilimi | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un Esed rejimine s-300 hava savunma sistemine ilişkin anlaşmanın tamamlandığını ve somut adımın atılması için Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in onayının beklendiğini açıklaması, İsrail ile Rusya arasında gerilime sebep oldu.

İsrail ordusu eski İstihbarat Şubesi Başkanı General Amous Yadlin, Esed rejimine s-300 sistemi teslim edilmesi halinde İsrail’in s-300 sistemini vuracağı tehdidini yöneltti.

Ordudan emekli olarak bir Ulusal Araştırma Merkezi’nin başına geçmesine rağmen ordu ile sıkı irtibatlara sahip olduğu bilinen Yadlin, Rusya’nın yakın zamanda Esed rejimine füze savunma sistemi vereceği tahmininde bulunarak, “İsrail hava kuvvetlerini çok iyi biliyorum. Böyle bir durumda nasıl hareket edileceğine dair planlar belirlenmiş durumda. Bu sistemin oluşturduğu tehdidi yok ettikten sonra ki bunu yapacağız, sıfır noktasına geri dönülecek” dedi.

ABD’den tepki

Rusya’nın Esed rejimine s-300 hava savunma sistemi sağlamasına ABD yönetimi de tepkili.

Rusya’nın Suriye’deki Hmeymim ve Tartus üslerinde s-300’ün yanı sıra, daha gelişmiş bir sistem olan s-400 hava savunma sistemini de konuşlandırmasına rağmen rejimin s-300 sistemi edinmesine karşı çıkan ABD yönetimi, Rusya’nın Suriye operasyonlarına Mart 2017 tarihine kadar komutanlık yapan General Andrea Kartapolov’a göre, Suriye’nin korunaklı bir bölgeye dönüşmesini istemiyor.

ABD’ye göre, Suriye’de hava savunma sistemlerinin Rusya kontrolünde konuşlanması ile Esed rejiminin kontrolüne verilmesi arasında büyük fark var. ABD, İngiltere ve Fransa’nın, Esed rejimine yönelik düzenlediği son bombardımanda, Rusya tarafından konuşlandırılan hava savunma sistemlerinin harekete geçerek bazı füzeleri imha etmesinin getirdiği kaygılar, bu sistemlerin Esed rejimine verilmesi halinde daha fazla artacak.

Rusya Savunma Bakanlığı da, ABD’nin bu çekincelerini haklı çıkarırcasına Rusya tarafından Suriye’ye konuşlandırılan hava savunma sistemlerinin ABD’ye ait savaş uçakları tarafından gerçekleştirilen uçuşların tümünü izlediğini defalarca açıklamıştı.

Washington yönetiminin henüz s-300’lerin Esed rejimine teslim edilmemesine rağmen kaygılarını dile getirmesinin sebebinin aslında bu sistemlerin Rusya tarafından rejime teslim edilmek üzere Suriye’ye getirildiğine ve Moskova’nın teslim için fırsat kolladığına inanması olarak gösteriliyor.

Bu gelişmeler ışığında, dün, Zewizda televizyon kanalı tarafından yayınlanan bir haberde, “Rusya’nın Şam yönetimine hava savunma sistemi sağlama kararı Suriye’deki bütün tarafların hesaplarını yeniden gözden geçirmelerini gerektirecek önemli siyasi ve askeri sonuçları olacaktır. Bu karar, Rusya’nın Esed rejiminin askeri kapasitesini artırma ve kimyasal saldırıya cevap olarak gerçekleştirilen koalisyon saldırılarının bir benzerinin tekrarlanmasını engellemeyi hedefliyor” ifadelerine yer verildi.

Lavrov’dan ABD’ye cevap

S-300 hava savunma sistemlerinin Şam rejimine teslim edilmesi için Putin’in onayının beklendiğini açıklayan Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ise Washington’un s-300 sistemlerinin Esed rejimine teslim edilmesine dair öne sürdüğü kaygılarına cevap niteliğinde bir açıklama yaptı.

“ABD, İngiltere ve Frasa’nın, Suriye’ye yönelik gerçekleştirdiği son saldırıların Rusya’nın 10 yıl önce sözünü verdiği ahlaki sorumluluğunu üzerinden çekip aldı” diyen Lavrov, “Rusya, batılı ortaklarının Suriye’ye s-300 verilmesi halinde bölge istikrarının zarar göreceğine dair öne sürdükleri çekincelerine yıllardır saygı duyuyordu. Üstelik bunu s-300 sistemlerinin fazla gelişmiş olmadığını bilmesine rağmen yaptı. Ancak, son saldırılardan sonra sözümüzü tutmak için herhangi bir neden göremiyoruz” ifadelerini kullandı.

Esed rejiminin 10 yıldır beklediği silah

Lavrov’un bu açıklaması, Rusya ile Esed rejimi arasında 2007 yılında imzalanan s-300 alımına ilişkin anlaşmanın uygulamaya konması için Rusya açısından yeterli bir açıklama olabilir.

Rusya ile Suriye arasında imzalanan anlaşmadan yıllar sonra Suriye’de başlayan savaş boyunca Rusya, Suriye rejimine İgla, Strilits, Poc, Pantsir ve s-125 gibi gelişmiş füze ve füze sistemleri sağlamasına rağmen s-300 anlaşmasını çeşitli bahanelerle sürekli olarak askıda tutmuştu.

Moskova’nın anlaşmayı imzalamaya hazır olduğunu ilan ederek, batılı güçlerin Suriye’ye yönelik saldırısına cevap verme hazırlığında olmasına rağmen söz konusu sistemin Suriye rejimine verilmesi, bölgesel güç dengelerini sarsarak, daha önce birçok kez verilmesi halinde sistemi vuracağı tehdidinde bulunan İsrail’i öfkelendiriyor.

Anlaşmanın uygulanması yıllardır Tahran ve Tel Aviv arasında hassas bir dengeye oturan Rusya’yı, İsrail ile karşı karşıya getirebilir. Zira Rusya’nın bu anlaşmayla sadece ABD ve batılı ülkelere değil İsrail’e de gözdağı verdiği değerlendirmeleri sıkça dillendiriliyor.