Ruslar, bu sabah, ‘Devlet Başkanı’nı seçmek üzere sandık başına gitmeye başladı. Mevcut Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, oyların yüzde 70’ini almasına kesin gözüyle bakılıyor.

Rakipleri karşısında ezici bir üstünlüğe sahip olan ve 1990’ların karmaşasının ardından ülkede istikrarı yeniden sağlayan başkan olarak övgü alan Putin’in zaferine kesin gözüyle bakılıyor. Putin bu zaferle, Soğuk Savaş döneminden bu yana Batı ile benzeri görülmemiş bir gerginlik yaşayan ve uluslararası sahnedeki rolünü geri kazanan ülkenin güçlü başkanı olarak konumunu sağlamlaştıracak.

Putin’in seçimlerde galip gelmesi halinde 2024 yılına kadar Devlet Başkanlığı görevini sürdürmeye devam edecek.

Dünya’nın yüzölçümü bakımından en büyük ülkesi olan ve 107 milyondan fazla seçmeni bulunan Rusya’da oylama işlemleri bugün (Pazar) yerel saatle saat sabah 08.00’dan itibaren başladı. Rusya’nın doğusundaki en uzak noktada ve Sibirya’da kullanma işlemleri, zaman farkı nedeniyle, dün akşam başlayarak tüm gece boyunca devam etti.

Rakipleri karşısında ezici bir üstünlüğe sahip olan ve 1990’ların karmaşasının ardından ülkede istikrarı yeniden sağlayan başkan olarak övgü alan Putin’in zaferine kesin gözüyle bakılıyor.

Seçimlerde diğer adayların alacağı tahminin oy oranları ise şöyle; Komünist Partisi adayı Pavel Grudinin’in yüzde 7 ila 8, aşırı milliyetçi Liberal Demokrat Partisi Başkanı Vladimir Jirinovski yüzde 5 ila 6, Rusya’da sunuculuk yaptığı eğlence programlarıyla tanınan Kseniya Sobchak’ın yüzde 1 ila 2 oranında oy alması beklenirken kalan dört adayın oy oranları açıklanmayabilir.

Gençlerin oy kullanması için çaba

Adaylığı engellenen Ana muhalefet lideri Aleksey Navalnıy’ın başlattığı boykot çağrıları arasında Kremlin’in önceliği seçmenleri sandık başına gitmeye ikna etmeye çalışmak oldu. Kremlin özellikle ‘Putin kuşağı’ olarak adlandırılan, sadece Putin’in iktidarını tanıyan ve ilk kez oy kullanan gençleri oy kullanmaları için teşvik etmeye çalıştı. Bu konu bilhassa seçimlerde binlerce insanı iktidara karşı harekete geçirebilecek tek kişi olan Navalnıy’ın seçimlerin boykot edilmesi çağrıları sebebiyle önemliydi. Ancak Navalnıy seçimlerde yoktu ve adaylığı mahkeme tarafından yasaklanmıştı.

Kremlin, pazar günü mümkün olan en yüksek yüzdeyi elde etmek için, tüm çalışmalarını, oy verme sürecindeki gerçek katılım sayısının yakalanmasına odakladı. Seçmenleri oy kullanmaya teşvik etmek için yoğun bir medya kampanyası düzenledi. Seçim bölgeleri dışında kalan bölgelerde oy kullanma işlemlerinin kolaylaştırılması için çalışmalar yaptı. Medya bile devlet çalışanlarına ve öğrencilere oy kullanmaları konusunda baskı yaptı.

Eski Rus casusun zehirlenmesi

Seçim kampanyasının son haftasına, Moskova ile Batı arasındaki, İngiltere’de eski bir Rus casusunun zehirlenmesiyle ilgili artan gerilim damgasını vurdu. Rusya ve İngiltere karşılıklı olarak bir birilerinin diplomatlarını sınır dışı etti.

Hafta boyunca karşılıklı açıklamalarla, suçlamalar, inkarlar, tehditler ve yalanlamalar yapıldı. Rusya’nın dünya sahnesindeki güçlü rolüne dönüşünün etkileri görüldü. Suriye’deki çatışmanın arka planında soğuk savaşa benzer bir iklimin ortaya çıkmasının yanı sıra, Kiev ve Batılılara göre, Moskova, Doğu Ukrayna’daki Kırım ve ayrılıkçı hareketleri destekledi.

Seçimlere kadar beklemeyen Moskova, Londra tarafından yapılan benzer bir harekete karşılık, 23 İngiliz diplomatı sınır dışı ettiğini duyurdu. Ayrıca, Kiev’in, Ukrayna’da yaşayan Rus seçmenlerin oy kullanmalarını engellemeye karar vermesine yanıt olarak ise, Kırım’da Rusya Devlet Başkanlığı seçimleri düzenledi.

Eski Rus ajan Sergey Skripal ve kızının İngiltere’de zehirlenmesiyle ilgili Batı tarafından neredeyse günlük olarak Moskova’ya karşı suçlamalarda bulunulmasına alışmış olan Rusların bu suçlamalardan etkilenmesi muhtemel olmasa da, bunun yankıları, Putin’in sonraki dönemini gölgeleyebilir. Ayrıca bir diğer sorun da Putin’in ihmal etmeme sözü verdiği anayasa konusu.

Putin kazanacağından emin

Seçimlerin kazananı olacağını garantileyen Rusya Devlet Başkanı, seçim kampanyasını pekte umursamadı. Sadece küçük çapta bir kampanya yürütüldü. Kendisine destek olmak için yapılan iki konserde sadece birkaç dakika görünen Putin, televizyon programlarına katılmayı ise reddetti.

Seçimlerden bir hafta önce Putin, Parlamento’da önemli ve sert bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşmasında Batı’ya Rusya’yı ‘dinleyin’ çağrısı yapan Putin, ABD’nin füze kalkanın projesine karşılık olarak geliştirilen ve ‘yenilmez’ olarak nitelendirilen, yeni Rus füzelerinden gururla bahsetti.