Moskova: Raid Cebr

Kremlin’e bağlı Ria Novosti Haber Ajansı’nın dün aktardığına göre ülkenin Volga havzasındaki Nijniy Novgorod’da bulunan bir savunma tesisinde meydana gelen patlamada ilk belirlemelere göre 3 kişi ölürken 3 kişi de yaralandı. İncelemelerde olayın insan hatası nedeniyle gerçekleştiği ihtimali üzerinde durulurken patlamanın kasıtlı bir yıkım faaliyeti olduğu olasılığı da uzak görülmüyor.

Eyaletteki resmi bir kaynağın aktardığına göre patlama Rusya Savunma Bakanlığı’na birçok mühimmat ve patlayıcı madde temin eden Dzerjinsk’teki Sverdlov fabrikasına bağlı amonyak üretim bölümünde meydana geldi. Sağlık kaynakları tarafından yapılan açıklamada patlamadaki ölü sayısında artış olabileceğine dikkat çekildi. Patlama sonucunda yangın çıktığı, itfaiye ve arama kurtarma ekiplerinin dün gece geç saatlere kadar çalıştığı belirtildi.

Sverdlov fabrikası, Rusya’da mühimmat üretimi yapan en büyük savunma tesislerinden biri. Fabrikada birçok patlayıcı maddenin yanı sıra petrol ve gaz sektöründe talep edilen patroner üretimi de yapılıyor.

Almanya, Rus asıllı bir radikali Rusya’ya teslim etti

Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB), Alman makamların Çeçen Komutan Şamil Basayev’in daha önce liderliğini yaptığı “Kafkasya Emirliği” örgütüne destek vermekle suçlanan Rus bir radikali kendilerine teslim ettiğini duyurdu. FSB’den yapılan açıklamada teslimin söz konusu radikalin Suriye’deki radikal örgütlere katıldığına yönelik malumat alınmasının ardından Rusya tarafından çıkartılan yakalama kararı doğrultusunda gerçekleştiği belirtildi.

FSB’den yapılan açıklamanın devamında teslim alınan radikalin, ülkenin güneyindeki Kabardino-Balkarya bölgesinde ikamet ettiği sırada faaliyet göstererek terörist Kafkasya Emirliği örgütüne destek verdiği kaydedildi.

Açıklamanın devamında söz konusu radikalin 2013 yılında uluslararası terör örgütleri safında faaliyet gösterdiği ve diğer ülkeler üzerinden Rusya’ya geçtiği ifade edildi.

İlerleyen zamanlarda sahte belgelerle Almanya’dan sığınma hakkı isteyen radikal, Rusya’nın isteğiyle 2017’nin eylül ayında Almanya polisi tarafından tutuklandı.

Söz konusu şahıs Rus asıllı olan, Suriye’deki terör örgütleri saflarından çatışan ve Rusya’nın son haftalarda Avrupa ülkelerinden teslim aldığı ikinci kişi oldu.

Rusya’dan iki gün önce yapılan açıklamada Yunan emniyetinin Tataristan doğumlu olan ve Suriye’deki terör örgütlerinin safında faaliyet gösterdiğinden şüphelenildiği için uluslararası arananlar listesine konulan bir radikalin Rus makamlara teslim ettiği ifade edildi.

Rusya İstihbaratı Genel İlişkiler Merkezi’ndeki bir kaynak, 30 yaşındaki zanlının radikal dini görüşlere sahip olduğunu söyledi.

FSB, zanlının 2014 yılında Suriye’ye giderek bölgedeki terör örgütlerine katıldığını ve Rus ordusuna karşı savaştığını vurguladı.

İlerleyen vakitlerde Suriye’den kaçan zanlı, meşru bir şekilde ikamet etmek için Avrupa Birliği (AB) bölgelerine gitmeden önce bazı Ortadoğu ve Afrika ülkelerine gitti. İkamet etmek için gittiği Avrupa’da Atina’nın Moskova’dan aldığı bazı istihbaratlar doğrultusunda Ocak 2018’de Yunan emniyeti tarafından yakalandı.

Rus istihbaratı tarafından yapılan açıklamada Moskova’nın söz konusu radikal zanlının terörist suç örgütleri bünyesinde faaliyet gösterdiğini kanıtlayan tüm delilleri Yunanistan’a verdiği belirtildi.

Edinilen bilgiler söz konusu zanlının radikal örgütlerin kontrolü altında bulundurduğu bölgelerde 3 Şubat 2018’de uçağı düşürülen Rus pilot Roman Filippov’un öldürülmesine karıştığını gösteriyor.

Rusya 2004’teki katliamı unutamıyor

Diğer taraftan Rusya merkezli Levada şirketi tarafından yapılan bağımsız bir anket, Rus vatandaşların büyük bir bölümünün 2004’ün eylül ayında Rusya’nın güneyindeki (Kuzey Osetya Cumhuriyeti) Beslan kentindeki bir ilkokulda yaşanan trajik rehin alma olayını unutamadıklarını gösteriyor.

Anket, katılımcıların yüzde 93’ünün 14 sene önce yaşanan katliam hakkında az ya da çok bilgiye sahip olduklarını ortaya koyuyor.

14 sene önce aralarında kadınlarında bulunduğu Çeçenistanlı onlarca radikalden oluşan terörist bir grup, eğitim dönemini başlangıcına denk gelen eylül ayının başlarında Beslan’ın en bilinen okullardan birini basmıştı. Çocuklar genellikle eğitimin döneminin başlangıcında yapılan törenlere aileleri ile birlikte katılıyordu. Üçte biri çocuk olan yaklaşık 1200 kişiyi spor salonunda 3 gün rehin tutarak onları su ve yemekten mahrum bırakan teröristler pencerelere, salonun girişlerine ve köşelerine bomba döşedi.

Olayın üçüncü gününde artan halk baskısı nedeniyle bölgeyi kuşatan Rus güçleri okul içerisinden silah sesleri duyulmasının ardından okula girme kararı aldı. Bu kararın ardından Rus güçlerinin bölgeden çekilmesini isteyen Çeçen teröristler rehineleri öldürmeye başladı. Saatlerce sürece çatışmanın sonucunda 314’ü rehin (186’sı çocuk) toplam 333 kişi ölürken 800’den fazla kişi de yaralandı.

Rus güçleri, aralarında intihar saldırganlarından birinin de olduğu 28 teröristi öldürürken saldırıdan kurtulan bir teröristi de canlı yakaladı. Müebbet hapis cezası alan terörist halen cezaevinde bulunuyor. Söz konusu trajik olay, üzerinden seneler geçse de tartışılmaya devam ediliyor. Tartışmanın bir tarafında Rus güçlerinin yanlış karar vererek okula girdikleri ve bunun birçok kişinin ölümüne sebep olduğunu düşünenler var. Tartışmanın diğer tarafında da güvenlik güçlerinin özellikle de rehin olan çocukların durumu ve içeriden silah sesleri duyulmasının ardından daha fazla bekleyemeyeceğini savunanlar bulunuyor.