Rusya’nın Güvenlik Konseyi’nde reddetme, yani ‘veto’ hakkını kullanma hakkını kullanacağına dair imada bulundu. Kuveyt ve İsveç tarafından hazırlanan Suriye genelinde 30 gün süre ile düşman atışlarını durdurmaya yönelik karar taslağında değişiklikler yapılmasını şart koştu. DEAŞ ve Tahriru’ş Şam ile bunlara bağlı terör örgütleri bu kararın dışında tutulacak. Bu kararla özellikle Doğu Guta gibi kuşatma altında olan ulaşılması zor bölgelerdeki ağır hasta ve yaralıların tahliyesine izin verilecek. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, söz konusu bölgelerdeki siviller için ‘yeryüzü cehennemi’ ile karşı karşıya oldukları değerlendirmesinde bulunmuştu.
Perşembe günü New York saati ile öğleden sonra yapılan yorumlar karar taslağının cuma günü oylanma ihtimalinin yüksek olduğu yönündeydi.
Güvenlik Konseyi, Moskova’nın talebiyle Kuveyt ve İsveç’in karar tasarısının değiştirilmiş halini tartışmak için acil ve açık bir toplantı düzenledi. Toplantıya katılanlar, İnsani Yardım Genel Sekreteri Vekili Acil Yardım Koordinatörü Mark Lowcock’un ‘Güvenlik Konseyi’nin Suriye’de çekilen acıların kapsamına ayrıntılı olarak bir ay sonra eriştiğini’ söylediği konuşmasını takip etti. Lowcock konuşmasında ‘ölü ve yaralı çocuklar, kadınlar ve erkekler, hava bombardımanı, füzeler, varil bombaları, kimyasal silahlar, intihar saldırıları ve benzer eylemlere dair raporların nihai olmadığına’ işaret etti. 19 Şubat’tan bu yana yaşanan ölümlerin toplamda 300’e yaklaştığını ve Doğu Guta’da herkesin gözü önünde yaşananların kaçınılması mümkün insani krizin canlı bir örneği olduğunu söyledi.
Lowcock konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Uluslararası toplumun acil ve kesin bir çözüm üretmesi gerekir. Daha önce söyledim; şimdi de tekrarlıyorum: Savaşın daimi olarak durdurulmasına acil bir şekilde ihtiyacımız var. İnsani yardım ve hizmetleri acil, güvenli ve kesintisiz bir şekilde ulaştırmak; tehlikeli hastalıklara maruz kalanların ve yaralıların tahliyesini sağlamak ve Suriye halkının acılarını dindirmek için şiddete son verilmesi lazım.”
Rusya Temsilcisi Vasily Nebenzya da açıklamasında şunları söyledi:
“Doğu Guta’da yaşananlar konusunda yalan haberler yaymaya yönelik bir faaliyet yürütülüyor. Şüpheli ve karışık durumlar söz konusu. Özellikle de Nusra Cephesi’nde binlerce terörist var. Bu yalanları, insani bir kuruluş olduğunu iddia eden Beyaz Baretliler uyduruyor. Teröristler, her gün Doğu Guta’dan Şam’a doğru onlarca roket atıyorlar ve kimse de bu durumu kınamıyor. Washington önderliğindeki Uluslararası Koalisyon, Rakka şehrini tamamen harap ederken kimse kınamak için kılını dahi kıpırdatmadı.”
Nebenzya konuşmasında ayrıca Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün temsilcilerine işlerini profesyonel ve tarafsız bir şekilde yapma ve herhangi bir tarafın baskılarına boyun eğmeme çağrısında bulundu. Rusya’nın talep ettiği değişiklikler yapılmadığı sürece Kuveyt ve İsveç’in Doğu Guta’daki durum sebebiyle Güvenlik Konseyi’ne sunduğu karar tasarısına güvenmenin fayda vermeyeceğinin altını çizdi.
İsveç Temsilcisi Olof Skoog ise “Güvenlik Konseyi’nin toplanma ve mevcut durumu acil bir şekilde yoluna koyma sorumluluğunu yüklenmek için omuz omuza verme vakti gelmiştir. Mesele, hayal kırıklığı tabirinden çok daha büyük” değerlendirmesinde bulunarak önerilen karar tasarısının onaylanmasını talep etti.
Güvenlik Konseyi’nin başkanlığını yürüten Kuveyt Bakanlar Kurulu Başkan Vekili ve Dışişleri Bakanı Sabah Halid El Hamad El Sabah ise, “Ne zamana kadar sessiz kalacağız? Uluslararası toplum harekete geçene ve biri çıkıp da ‘yeter’ diyene kadar kaç kişinin ölmesi ve çocuk, kadın ve yaşlı kaç sivilin sürülmesi gerekiyor?” sorularını yöneltti.
Konsey’in tüm üyeleri insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaşması için 30 günlük ateşkes karar tasarısının onaylanmasını istedi.
Amerikan Büyükelçisi Kelly Carey de ‘Doğu Guta bekleyemez’ diyerek ateşkes ilan edilmesini destekleyen Genel Sekreter Guterres’e işaret etti. Rusya temsilcisinin ne yapılması gerektiğine dair sorusu üzerine Carey “Doğu Guta halkı, BM temsilcileri, insani yardım önderleri, insan hakları liderleri ve bu Konsey’in tamamı Doğu Guta saldırılarının sonlandırılması ve tıbbi yardımların ulaştırılmasına izin verilmesi çağrısında bulundu” yorumunu yaptı. Konsey üyelerinin ‘ateşkesin ilan edilmesi ve insani yardımların ulaştırılması için’ ellerinden geleni yapmaya hazır olduklarını da vurguladı.
Fransa Temsilcisi François Dulater de ‘Doğu Guta’da olan bitenlerin BM’nin mezar hazırlığı olabileceği’ uyarısında bulundu.
Suriye Temsilcisi Beşşar El Caferi ise Suriye rejimi ile işbirliği sağlanmaksızın böyle bir karar tasarısı hazırlamaları sebebiyle Kuveyt ve İsveç’i suçlayarak bunu ‘büyük bir ayıp’ olarak niteledi.