Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Rusya’nın mülteci girişimi, Cenevre müzakerelerini yeniden başlatma çabalarının önüne geçiyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Rusya, uluslararası güçlerin çekincelerine rağmen ülke dışına kaçan Suriyeli mültecilerin dönüşü için girişimlerini sürdürürken, Birleşmiş Milletler (BM), Suriye’ye ilişkin Cenevre’de yürütülen siyasi müzakerelerini önümüzdeki ay ortasında yeniden başlatacağını açıkladı. ABD’li bir yetkili ise Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı Donald Trump’ın, Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de gerçekleştirdiği zirvede, İran’a bağlı kuvvetlerin Suriye’den çıkarılması hususunda ön anlaşmaya vardığını bildirdi.

Mülteciler dönüş planı üzerine temaslarda bulunmak üzere Suriye’nin komşu ülkeleri ve Avrupa ülkelerine diplomatik heyetler gönderen Rusya, Savunma Bakanı Sergey Şoygu’nun, Türk mevkidaşı Hulusi Akar ile yaptığı toplantıda, bölgesel güvenlik ve Suriye’deki son duruma ilişkin konuları konuştuğunu açıkladı. Rusya Savunma Bakanlığı tarafından yayınlanan yazılı açıklamada, “İki bakan arasındaki toplantı yapıcı geçti. Toplantıda, başta mülteciler konusu olmak üzere Suriye’deki insani krizin en kısa zamanda çözüme kavuşturulması konusunda uzlaşı sağlandı” ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, toplantının mülteciler konusuna yoğunlaştığına işaret edilmesine rağmen bakanlığa yakın kaynaklar, medyaya yaptıkları açıklamalarda, iki bakan arasındaki toplantıda, İdlib’deki saha durumunun da ele alındığını aktardı.

İdlib çıkmazı

Moskova ve Ankara, İdlib’deki duruma dair çözüm arayışlarında başarısız olmuştu. Ankara, “Nusret Cephesi” konusunu çözüme kavuşturmak için ek süre isterken, Moskova ise “Terör” gruplarının İdlib’den çekilmesini ateşkesin şartı olarak sunması İdlib’e yönelik bir askeri operasyonun yaklaştığı yorumlarına sebep olmuştu.

Türkiye ve Rusya, İdlib konusunda görüş ayrılığına düşse de, Moskova tarafından yayınlanan açıklamada, mülteciler konusundaki mutabakat öne çıkarıldı. Buna göre, mültecilerin dönüşü için öncelikle uygun şartların oluşturulması ve buna paralel olarak Suriye’deki diğer kriz dosyalarının da çözüme kavuşturulmasına dair uzlaşı sağlandı.

Rusya’dan mülteci diplomasisi

Rusya tarafından Suriyeli mültecilerin ülkelerine dönüşünün kolaylaştırılması için kurulan ortak komitenin başkanı, mülteciler konusunda ilerleme sağlama hedefiyle Türkiye, Ürdün ve Lübnan’a heyetler gönderdiklerini bildirmişti. Rusya Savunma Bakanlığı’nın açıklamasında da, General Evgeni İlen’in, Moskova’yı ziyaret eden Lübnan Mültecilerden Sorumlu Devlet Bakanı ile Suriye’deki durumu görüştüğü kaydedildi.

Savunma Bakanlığı’nın açıklamasına göre, “General İlen, Suriye’deki son durum ve yaşanan krizdeki son gelişmelere dair bilgi verdi.”

Açıklamada, Rus General’in, ülkesinin Suriye’deki merkezi hükümete mültecilerin dönüşünün sağlanması ve krizin sonlanması için gerekli bütün destekleri verdiğini Lübnanlı bakana ilettiği ifade edildi.

Kremlin tarafından yapılan açıklamada ise Rusya Devlet Başkanı Putin’in, Almanya Şansölyesi Angela Merkel ile bugün düzenleyeceği toplantıda, Suriyeli mülteciler konusunun da masada olacağı kaydedildi.

Rusya’nın mülteciler ile ilgili çabalarına dair bir haber yayınlayan Rus haber ajansı Ria Novosti, söz konusu çalışmalara yakın bir kaynağa dayandırarak, Moskova’nın Türkiye tarafından yapılmak istenen ve Türkiye’nin yanı sıra, Rusya, Almanya ve Fransa’nın da katılması ön görülen dörtlü zirveyi prensipte kabul ettiğini bildirdi.

Tahran’da üçlü zirve

Kremlin, önceki gün, Türkiye’nin zirve davetine temkinli yaklaşmıştı. Konuya dair bir açıklama yapan Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, “Putin’in ajandasında Ankara’da özel bir toplantıya katılmak yok” derken, Moskova’nın Türkiye ve İran ile Eylül ayı başında, İran’ın başkenti Tahran’da bir üçlü zirve düzenleme üzerinde durduğunu dile getirdi.

Ria Novosti’ye bilgi veren Rus kaynak ise Rusya’nın çekincelerinin açık olduğunu belirterek, “Bunun sebebi zirveye katılacak 4 ülke arasında tam mutabakat olmamasıdır” şeklinde konuştu. Ancak, zirveye hangi tarafın karşı çıktığına dair bilgi vermemişti.

Rusya’nın girişimleri hızlandı

Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Steffan De Mistura’nın Resmi Sözcüsü Rim İsmail’in, De Mistura’nın Eylül ayı ortasında, Suriye’deki tarafları yeniden Cenevre’ye davet etmeyi düşündüğünü açıklamasının ardından, Rusya’nın Suriye’ye ilişkin uluslararası diplomatik girişimleri hızlandı.

Cenevre’de gerçekleşecek görüşmelere dair net bir tarih veremeyeceğini belirten İsmail, “Müzakerelerin Eylül ortasında başlamasını düşünüyoruz. Ancak, henüz kesin bir tarih belirlemedik” dedi.

Pompeo ile De Mistura görüştü

İsmail’in açıklamasının ardından, Rusya’nın uluslararası hareketlenmelerine karşı çekingen tavırlar kendini göstermeye başladı. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, önceki gün, BM Suriye Özel Temsilcisi De Mistura ile bir toplantı düzenledi. Toplantıda, her iki tarafta, “Suriye’nin yeniden imarının siyasi çözüme bağlı olduğunu” belirtti. ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Bakan Pompeo ve De Mistura, Suriye’deki bütün tarafların siyasi yol izlemesi gerektiğini ve siyasi çözümün olmadığı bir ortamda Suriye’nin yeniden imarının konuşulması için erken olduğunu belirtmiştir” denildi.

Açıklamada, “Suriye’de başarılı bir siyasi çözümün uluslararası 2254 sayılı karar çerçevesinde, yeni bir anayasa ve özgür seçimlere götüren bir süreçle olmalı” ifadeleri kullanıldı.

Pompeo’nun De Mistura ile gerçekleştirdiği toplantıda, mülteciler konusuna da değindiğine işaret edilen açıklamada, mültecilerin dönüş sürecinin BM gözetiminde yürütülmesi ve Suriye’de mültecilerin dönüşü için uygun bir siyasi ortam oluşturulması gerektiğine dikkat çekildi.

“Cenevre sürecinin alternatifi yoktur.”

Washington yönetimi, daha önce yaptığı açıklamada da, Suriye sorununun çözümü için Cenevre sürecine alternatif bir süreç olmadığını bildirmişti. Konuya ilişkin bir açıklama yapan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, taraflar arasında Ankara’da gerçekleştirilmesi beklenen zirveye dair yaptığı yorumda, “Cenevre sürecinin alternatifi yoktur. BM gözetiminde yürütülen bu süreci çözümün tek yolu olarak görüyoruz” demişti.