Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Rusya’nın Suriye’ye karşı politika sorunu | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Rusya’nın Suriye Halkları Kongresi’ni Soçi’de düzenleme çabalarına Suriye, olumsuz tepki gösterdi. Hem siyasi hem de silahlı muhalif çevreler tarafından bu kongre, açık bir şekilde reddedildi. Bu çevreler arasında Rusya’ya bağlı bazı taraflar, Astana konferansına katılmıştı. Kongreye katılmayı reddeden siyasi, sosyal, kültürel çevreler ve halk, Rus kongresine karşı çıktı. Özellikle Moskova ve Esed rejimine yakın bazı muhalifler, kongreye katılmayı onayladılar. Fakat bunların kongreye katılmayı kabul etmeleri, kongrenin yapılacağı ve yapılsa bile hedeflerini gerçekleştireceği anlamına gelmiyor.

Bugün Suriyelilerin çoğunluğu, Rusya’nın Suriye meselesinde temel bir aktör olduğunu biliyor. Sadece Rusya’nın büyük devlet olmasından değil, büyük devletlerin ve bölgesel güçlerin rollerinden vazgeçerek Suriye meselesine karşı gerekli ehemmiyeti vermemeleri sonucu Moskova, Suriye’de temel bir unsur haline gelmiştir.

Bundan dolayı pek çok Suriyeli, Suriye meselesinin çözülmesinde, bu meselenin ölüm, göç ve tahribat tünelinden çıkarılmasında ve geçen 7 yıllık felaketin durdurulmasında Rusya’nın rolünün olmasını istiyor. Ölüm, göç ve tahribat Suriye’yi yok olmakla karşı karşıya bırakıyor. Suriye felaketi, birçok insana ve maddi kaynaklara zarar verdi. Geriye kalanları yok etmek için yeni sebepler ortaya çıkardı.

Ancak Suriyelilerin Suriye meselesinde Rusya’nın rolüyle ilgili istekleri, Moskova’nın Suriye’deki tutum ve seçenekleriyle karşı karşıya kalıyor. Çünkü Moskova, aktif bir şekilde rejimi muhafaza etmeye çalıştı. İşlediği onca suçlardan sonra Beşşar Esed’in yönetimde kalması konusunda ısrar ediyor. Buna rağmen Moskova, bir yandan hedefleri uğruna rejimin yanında savaşan Şii milislerle ve İran’la ittifak yaparken bir yandan da bütün gücüyle Esed’i bu suçlardan aklamaya ve politikalarını temize çıkarmaya çalışıyor. Moskova, rejimi suçlamak ve suçlarından dolayı cezalandırmak için diğer devletlerin ve uluslararası örgütlerin izlediği politikalara karşı çıktı. Aksine Moskova, tutumlarını değiştirmeleri için devletlere karşı siyasi, iktisadi ve askeri baskılar uyguladı. Zira Türkiye’yi Astana sürecine katılmaya mecbur ederek silahlı muhalif güçleri Astana’ya gelmeye zorladı.

Moskova, Suriye içerisinde ise birçok şey yaptı. Askeri operasyonlarının yanı sıra saldırılarda hava kuvvetlerini kullandı. Terörist ve radikal diye adlandırdığı silahlı muhalif güçlerin mevkilerine operasyonlar düzenledi. Dahası rejimin kontrolünden çıkan sivil halk kitlelerini vurdu. Rejimin hâkimiyetinden çıkan bölgeleri rejimin yeniden kontrol etmesini sağlamak için yerleşim bölgelerine, pazarlara, okullara ve sağlık merkezlerine saldırılar düzenledi. Askeri güçle boyun eğdirilmesi zor veya imkânsız olan bölgelerde uzlaşma yapmaya çalıştı. Esed rejimi ve İran’ın çıkarlarına uyacak şekilde Suriye’nin demografik yapısını yeniden şekillendirmek için göç operasyonlarına katkıda bulundu.

Rusya, Moskova platformu ve Humeymim Rus hava üssüne bağlı gruplar şeklinde kendisine bağlı siyasi taraflar inşa etti. Suriye’de rejimin hâkim olduğu bölgelerde Rusya’nın politikasını destekleyen sosyal çevrelerle bağlantılar kurdu. Aralarında rejim ordusundan ve istihbarat organlarından askerlerin de bulunduğu şahsiyetlerle derin ilişkiler tesis etti.

Rusya’nın Suriye ve çevresindeki kötü rolüne rağmen pek çok Suriyeli, Moskova’nın Suriye meselesinin çözümüne yönelik ortaya attığı önerilerde ve Moskova’yla anlaşma çizgisinde bir araya gelebilir. Bunun için Rusya’nın tutumunda aşağıdaki temel değişikliklerin olması gerekiyor:

Birinci olarak; rejimin kontrolünden çıkan bölgelerde sivil hedeflere karşı askeri operasyonlar durdurulmalı ve ister çatışmasızlık bölgelerinde isterse çatışmasızlık bölgelerinin dışında olsun bu bölgelere insani yardımların ve ticari malların serbest bir şekilde geçmesine müsaade edilmeli.

İkinci olarak; Moskova, 2012 Cenevre bildirisinden ve bu bağlamdaki uluslararası kararlardan başlamak üzere bütün tarafların katılacağı Suriye meselesini çözmek için bağımsız rolünü teyit etmeli. Bu da Moskova’nın ilkesel olarak siyasi geçiş sürecini kabul ettiği anlamına gelecektir.

Üçüncü olarak ise, çözümü desteklediğini ve bunu olumlu bir şekilde ele aldığını garantilemesi için Rusya, Suriye ve çevresinde çatışmaya katılan dâhili, bölgesel ve uluslararası taraflara geniş bir şekilde açılmalı.

Moskova, bu adımları yerine getirmesi halinde Rusya’nın Suriye meselesindeki rolüne karşı farklı tarafların bakışını değiştirecektir. Bu da farklı görüş ve teveccühlere sahip Suriyelileri, Suriye meselesinin çözümü konusunda Rusya’nın yapıcı rolüyle etkileşim içerisine girmesini ve gelecekte Suriye-Rusya ilişkilerinin daha iyi olmasını sağlayacaktır.

Moskova, Suriye meselesinde geçmiş yıllarda farklı politikalar denedi. Esed rejimine olan gizli desteğini açıktan yapmaya başladı. Doğrudan askeri müdahalelerde bulunarak, bireysel politikalar yürüttü. Dâhili ve harici bütün taraflara muhtelif baskılarda bulundu. Hedeflerini ve çıkarlarını gerçekleştirmede istenilen sonuçlara ulaşamadı. Rejim ve müttefiklerinin çıkarlarını ve gayelerini gerçekleştiremedi.

Rusya’nın şu anki çabaları ışığında rolünü sağlamlaştırması için politikalarında değişiklikler yapması gerekiyor. Çünkü Rusya, bu değişikliği yapmazsa diğer taraflar Suriye meselesine müdahalede bulunacak ve Suriye meselesinde daha geniş bir şekilde yer alacaklardır. Bunun en net örneği, DEAŞ’a karşı mücadelede meydana gelmiştir ki bu mücadele, önceden Suriye’de ve Suriye meselesinde bulunmayan ABD varlığına önem atfetmiştir.

Moskova, bu yöne doğru bir adım atmadıkça ve özellikle de son Astana konferansı, çıkmaza girdiğini kanıtladıktan sonra Suriye Halkları Kongresi’ni yapmak bir şey ifade etmeyecektir.