Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

S. Arabistanlılar ülkeleriyle ilgili sevincin bastırılmasını nasıl reddettiler? | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

2005 yılında merhum Kral Abdullah bin Abdulaziz, 75. ulusal bayramdan itibaren bu günün resmi tatil olmasına karar verdi. Ancak bu karar, belirli bir kesimin hoşnutsuzluğuna ve vatanla övünmeyi hedef alan her hareketi boşa çıkaracak girişim ve çabalara şahit oldu. Maalesef sevinç buruktu. Vatandaşlar, onca ayrılıktan sonra kendilerini bir araya getiren ve birleştiren ülkenin kuruluşuyla ilgili mutluluklarını ifade edemediler.

Sonra birdenbire Arabistanlıların yıllardır bastırılmış ve engellenmiş duygularını çıkartmaya başladıklarını gördük. Sevinç ve mutluluk küçük, büyük, kadın ve erkek arasında tüm ülkede yayılmıştı. Hatta, söz konusu düşünceye karşı çıkan, bu düşünceyi eleştiren ve reddeden büyük bir grup, bu önemli yıldönümünü ölümsüzleştiren ulusal sistemin bir parçası haline geldi. Yeşil mutluluk, Suudi Arabistan’daki her evin adresi oldu.

Müslüman Kardeşlerin sembol ve hücreleri, bu kutlamayı yasaklayan dini fetvalardan uzak bir şekilde söz konusu fetvaların propagandasını yaptılar. İsteyen bu fetvaları kabul eder, isteyen kabul etmez. Bunun asıl hedefi gerçek niyetlerini gizleyerek Suudi Arabistanlılar arasında başarısızlık kültürünü yaymaktı. Tabi onlar, Suudi Arabistanlıların vatanseverliğine dokunulamayacağının bilincindeydiler. Ancak her yıl ülkeye olan bağlılığı yineleyen hareketleri boşa çıkarmak için yapılan propagandalar, güçlü devletin kurumlarını eleştirmek babından nihai amaca ulaşmak için ortaya atılan birtakım olumsuz kavramları sağlamlaştırdı.

Bu, ülkeye olan güveni yavaş yavaş yıkmak için, kararlı ve sürekli bir şekilde yapılan bir çalışmadır. Nitekim söz konusu bu başarısız projeyi yönetenler, yakın devletlerde bile vatan sevgisini ifade etmeyi engelleyemediler. Bazen kendileri bile bu sevinci paylaşıyorlar. Sanki Suudlunun kendisi ona milli duygularını gizlemeyi dikte etti. Subhanallah!

İhvan’ın rolünün kısıtlanmasıyla beraber milliyetçilik duygularının patladığını gördük. Vatanına âşık herkesin, doğal ve sadık hislerine şahit olduk. Suudi Arabistan’daki sevinç şelaleleri, sadece krallıkla sınırlı kalmayıp, BAE’li, Bahreynli, Kuveytli, Mısırlı ve başkalarının dahi sevindiğini gördük. Tüm bunlar Suudi Arabistan Krallığı’nın milli bayramlar üzerindeki etkisini ve hacmini yansıtıyor. Önceden görülmemiş bu samimi mutluluk, Suudi Arabistanlılar için, ‘kayıtlı bir marka’ haline geldi. Sanki Suudi Arabistanlılar, en güzel sevinçlerini çalmada ustalaşan vandalların uzun süre yaptıkları tahribat sonucu kaçırdıkları mutluluğu telafi etmek istiyorlar.

Suudi Arabistanlılar, özellikle bu yıl vatana olan sevgilerini samimi bir şekilde ifade etmeye başlamaları müthiş ve dikkat çekici bir şeydir. Hatta bu, devlet projesini sekteye uğratmak için korkunç amaçları gerçekleştirmek hırsıyla milli duygularla oynayanların hikâyesine inanmış herkese ölümcül bir darbe vurmaktır.

Suudi Arabistanlıların duyguları, daha önceden görülmemiş bir şekilde ortaya çıktı. Sokaklarda, evlerde, karada, denizde ve ülkelerinin her karışında sevinç ve mutluluklarını dile getirdiler. Ülkelerine yönelik doğuştan gelen sevgiyi yasaklayanlara karşı, sert bir mesaj gönderdiler. Suudi Arabistanlılar, onlara oyunun kurallarının değiştiğini yüksek bir sesle ifade etti. Artık ülkeleri yıkan ideolojileri gerçekleştirmek amacıyla bizi vatanseverliğimizden yoksun bırakmak için bugünden itibaren korkunç din istismarı yapılamayacaktır.

Suudi Arabistanlılar için geçim sıkıntılarına bakılmaksızın, ülkeleriyle sevinmeleri ve krallıklarıyla gurur duymaları yeterlidir. Ki, Müslüman Kardeşler makinesi, bu saçma dengenin (geçim sıkıntısı) propagandasını yaymaya çalışıyordu. Evet, Suudi Arabistanlı vatandaşların geçim sıkıntıları bulunmaktadır. Evet, Suudlunun yaşamla ilgili kaygıları vardır. Fakat bütün bunlar, Suudi Arabistanlıların uzun süre bastırılan sadık vatanseverlikleriyle kesişmesi mümkün değildir. Petrol çoğalabilir ya da azalabilir. Günlük kaygılar artabilir veya azalabilir. Fakat vatandaşın en doğal hakkı olarak hükümetine sorumlu bir şekilde devletinden geçim standartlarını iyileştirmesini istemesiyle, vatandaşın devlete olan bağlılığını ve aidiyetini azaltmak için bu durumun istismar edilmesi arasında büyük bir fark vardır.

Suudi Arabistanlılar, ülkeleriyle kendileri arasına engel koymak için uzun yıllar devam eden organize bir projeyi sadece iki yılda altüst ettiler. Ne mutlu sizlere!..