Irak parlamentosu, bir dizi Sünni Arap milletvekilini de kabul ettiği “Ebna el-Irak- Sahvat (Uyanış)” ile ilgili yasa tasarısını ikinci defa gözden geçirilmesine hazırlanıyordu. Tasarının ilk incelenmesinde, 2006- 2008 yılları arasında Enbar’da El-Kaide ile savaşan bu güçlerin bağlantıları konusunda anlaşmazlık yaşandı.
Bir dizi Sünni’nin desteklediği Güvenlik ve Savunma Komitesi üyesi ve Enbar vilayeti milletvekili Muhammed Karboli, söz konusu bu güçlerin Bağdat milletvekili ve Güvenlik- Savunma Komitesi’nin diğer bir üyesi olan İyad Cuburi ile bağlantılı olduğunu söyledi. Bazı Sünni ve Şii milletvekilleri tarafından desteklenen Cuburi ise savaşçıların haklarına ulaşabilmeleri için bu güçlerin savunma ve içişleri bakanlıklarındaki güvenlik servisleriyle bağlantılı olması gerektiğini savundu.
“Yasaya birçok milletvekili destek verdi”
Şarku’l Avsat’a açıklamada bulunan Muhammed Karboli, Sahvat projesinin başlatıldığı dönem hakkında yaptığı “mali ve ticari bir proje” yorumu nedeniyle yaşanan olaylara şaşırdığını belirtti. Karboli, “Sahvat gönüllülerinin ve savaşçılarının haklarını garanti altına alacak bir yasa tasarısı hazırlandı. Tasarıya Meclis Başkanı Selim Cuburi’nin de aralarında olduğu Irak güçleri koalisyonunda yer alan birçok milletvekili de destek verdi” dedi. Karboli, kendisi ve milletvekili Cuburi arasında sert atışmalar yaşandığına da dikkati çekti.
“Sünni bir ordu kurma” amacı taşıdığı iddialarını reddeden Karboli, “Sahvat, verdiği kurbanların ardından El-Kaide ve DEAŞ’ın, daha sonra da El-Kaide kalıntıları gördüğü için ona adil davranmayan hükümetin altına girmiş gibi bir muamele gördü. Nitekim DEAŞ da bu güçleri ajan ve hain olarak nitelendiriyordu” ifadelerini kullandı.
“Tasarının ilk gözden geçirilmesi tamamlandı”
Şarku’l Avsat’a açıklama yapan İyad Cuburi ise, “Ebna el-Irak’ı kapsayan tasarı, tüm bölgelerdeki Sahvat gruplarını da kapsıyor. Tasarının ilk gözden geçirilmesi tamamlandı. Karboli, Batı bölgelerinde Sünni bir ordu kurmayı hedefleyen bir tasarı hazırlayana kadar biz de tasarının ikinci okumasını gerçekleştirip tasarıyı onaylayacaktık. Ancak tasarı yürürlüğe girmedi ve tüm çabalarımız boşa gitti” dedi. Cuburi, İçişleri Bakanlığı’nın 6 Şubat’ta Diyala, Babil, Vasit ve Divaniye vilayetlerinde Sahvat üyelerinin maaşlarını ödediğini duyurdu. Bu bağlamda İyad Cuburi, “Bu durum, resmi güvenlik servisleriyle bağlantılı olmaları durumunda, haklarını bir yasa uyarınca ve herhangi bir endişe duymadan alacakları anlamına geliyor” dedi.
Sünnilere daha faydalı olacak
Öte yandan Selahaddin senatosu sözcüsü Mervan Cabara da Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Sahvat’a yerel yönetimden ziyade, güvenlik birimleriyle ilişki kurma çağrısı yaptı. Yerel yönetime güvenmediklerini belirten Cabara, Sahvat güçlerinin, eyaletlere bağlı oluşumlar yerine güvenlik birimleriyle ilişki kurmasının Sünnilere daha faydalı olacağını söyledi. Bu bağlamda sözcü, “Çünkü bu durum, önemli derecede az Sünni Arap’ın olduğu güvenlik kuruluşları içerisinde bir tür denge sağlayacak” dedi. Cabara konuşmasının devamında, “Sahvat projesi, esasen bir ABD projesiydi. Ve bölgemizdeki terörü yenilgiye uğratmakla görevliydi. Ancak önceki hükümetler, özellikle de Nuri el-Maliki hükümeti, bu güçlerin haklarını ellerinden alan bazı adil olmayan davranışlarda bulundu” dedi.
Irak Uyanış (Sahva) Konferansı Başkanı Ahmed Ebu Rişe’nin kardeşi Şarku’l Avsat’a, “El-Kaide tarafından öldürülen abim Şeyh Abdul Settar Ebu Rişe’nin kurduğu Sahva projesi, ABD ile koordine edildi. Sahva, El-Kaide ile savaşan ve onu yenen Sünni bölgelerin güvenliğini sağlama konusunda büyük bir rol oynadı. Ebna el-Sahvat’ın verdiği kurbanlar göz ardı edildi ve maalesef bu da güçlerin, DEAŞ’a katılmasına yol açtı. Sahvat projesi, özellikle Ulusal Uzlaşma Komitesi hattına girdiğinde, gereksiz müzayedelere tabi tutuldu. Ve sadece maddi bir menfaat projesine dönüştürüldü” açıklamasında bulundu.
Sahvat projesine dair mevcut Sünni koalisyona değinen Ebu Rişe, “Muhammed Karboli’nin benimsediği şey, İyad Cuburi’nin benimsediği şeyden farklı değil. Sadece Karboli Sahvat’ın özel bir yasa tasarısı hazırlanana kadar valilerle bağlantı kurmasını istiyor. Cuburi ise hâlihazırda güvenlik birimleriyle bağlantılı başka bir vizyonu benimsemiş durumda. Bu projenin, terör ve hükümetler nedeniyle acılara maruz kalan bölgelerimiz için önemi göz önüne alındığında taraflar arasında bu anlaşmazlığın yol açtığı koordinasyon eksikliği ve aciliyet durumu var” açıklamasını yaptı.