Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Salih Bilayd: Fasih Arapça, dilsel küreselleşmeyle mücadele edebilir | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Dubai: Umeyme Ahmed

Cezayir’deki Arap Dili Yüksek Kurulu Başkanı ve Uluslararası Arap Dili Konferansı Mütevelli Heyeti üyesi Dr. Salih Bilayd, 7. Uluslararası Arap Dili Konferansı’na katıldı. Dr. Bilayd konferansta Arap dili meclisleri oturumunun moderatörlüğünü de yaptı.

Konferansın oturum aralarında Şarku’l Avsat’a demeç veren Dr. Bilayd, Arapçanın, son on yılda internet erişimi ve yüksek kullanıcı sayısıyla, önemli bir gelişme gösterdiğine işaret ederek, Arapların teknoloji çağına ayak uydurmaları için Arapçaya uyum sağlaması gerektiğinin altını çizdi. Dr. Bilayd röportajda, fasih Arapça’nın yerel lehçeler üzerindeki etkisi, Arapça dilbilgisinin kolaylaştırılması, terimsel problemler, yabancılara Arapçanın öğretilmesi ve diğer konulara değindi.

İşte Dr. Bilayd ile yapılan röportaj:

Arap Dili Uluslararası Konferansı Mütevelli Heyeti’nin bir üyesisiniz ve Arapça dil meclisleri oturumuna moderatörlük yaptınız. Öncelikle bu yılki Uluslararası Arap Dili Konferansı’nda ne gibi yenilikler oldu?

-Bu yıl BAE Başbakanı ve Dubai Emiri Şeyh Muhammed bin Raşid Al Maktum tarafından kurumlara 7 ödül verildi. Bu ödüllerin gelecek yıl kişilere verilmesini düşünüyoruz. Ödül, Arapça dilinin geliştirilmesinde en iyi projeyi sunan kişiye verilecek. Konferans sonunda ödül kazanan kişinin adı açıklanacak.

7. Uluslararası Arap Dili Konferansı’nda ‘Arap Dili Meclislerinin Arapçanın Gelişimindeki Rolü’ adlı çalışma komisyonunun başkanlığını yaptım. Komisyonda, BAE’ye bağlı Şarika Emirliği’ndeki Arap Dili Akademisi Genel Sekreteri, Sudan’daki Arap Dili Akademisi Genel Sekreteri, Suriye Arap Dili Akademisi Genel Sekreteri, Kahire’deki Arap Dili Akademisi Genel Sekreteri ve Şarika’daki Arap Dili Koruma Derneği Başkanı’na yer alıyor. Tüm bu kişiler bağlı oldukları kurumlarda Arap dilinin gelişimine yönelik çalışmalarından bahsettiler. Komisyon üyeleri dil meclisleri ile ilgili çalışmaları sebebiyle bu konuda söz sahibi kişilerdir.

Arapça Dil Konseylerinin Mütevelli Heyeti tarafından başlatılan veya hazırlıklarını yapılan projeler nelerdir?

-Heyet, terimsel sorunlar, Arapça gramerin kolaylaştırılması, yabancılara yönelik Arapça öğretim metodları ve modern teknolojilere uyum sorunlarına dair dil projelerini ele alıyor. ‘Neden bu konuları tartışmak üzere belirledik?’ sorusunun cevabı ise, dünya bugün küreselleşmeye doğru ilerlerken, dilin küreselleşmesi sorunu, yani modern teknolojilere uyum sağlama sorunu ortaya çıkıyor. Bununla birlikte 2018 yılında üniversiteler ve kurumlarda görülen tüm ders, konferans ve forumların Arapça ve modern teknolojiler ekseninde yapılmasını söyleyen UNESCO’nun tavsiyelerini karşılamak için heyet bu konuları masaya yatırdı. Bu tür faaliyetleri tebrik ediyoruz. Çok iyi işler bunlar. Çünkü Arapça böyle büyük çalışmalara ihtiyaç duyuyor. Öncelikle birikim yapmalıyız. Tecrübe kazandığımızda kaliteyi elde ederiz. Şuan bu çabalar 80’den fazla ülkenin katılımıyla gerçekleşen bu uluslararası konferans tarafından duyuruluyor.

Cezayir’deki Arap Dili Yüksek Kurulu Başkanısınız. Cezayir’in konferansa katılımı nasıldı?

-Cezayir’in konferansa güçlü bir katılımı oldu. Konferans oturumları konuşmacıları hariç 157 Cezayirli eğitmen katıldı. Bu da, konferansa katılan en büyük heyetin Cezayir’den geldiği anlamına geliyor. 50 kişilik öğretim görevlisi katılımcı sayısı ile Irak ikinci sırada yer aldı. Ancak birinci ile ikinci arasında sayı bakımından büyük bir fark olduğu ortada. Örnek olması sebebiyle büyük katılımı tebrik ediyoruz. Cezayirli katılımcıların büyük çoğunluğu ülkedeki farklı üniversitelerden bireysel olarak konferansa gelen öğretim üyelerinden oluştu. Katılımcıların büyük kısmının, Cezayirli profesörlerimizin sunduğu yüksek standartlardan etkilendiğini söyleyebilirim.

Konferansa bu büyük katılım dilbilimcilerle mi sınırlıydı?

-Hayır. Farklı alanlardan katılımcılar vardı. Filologlar, bilişimciler, siyasetçiler, milletvekilleri ve sivil toplum kuruluşları liderleriyle bir araya gelmek bizi memnun etti. Her biri Arap dilini geliştirmeye özel katkıda bulundu. Çünkü bu dil evrensel bir dildir. Bizi bir araya getiren kimlik dili, küreselleşmeyle mücadele etmemizi sağlayan dildir.

‘Dil kimliği’ ifadesi üzerinde biraz duralım. Gördüğümüz kadarıyla, şu anda Arap Fas üniversitelerinin çoğu İngilizceyi birinci dil olarak kullanıyor. Fransızca, Fas üniversitelerinin ön saflarında yer alırken, Arapça, üniversitelerde ikinci dil olarak, insan bilimleri fakültesiyle sınırlı.

Bu aşama küreselleşme ve üretmediğimiz ve Batıdan getirdiğimiz sistemlerle modern teknolojiler çerçevesinde ‘faydacı bir aşama’ olarak adlandırılabilir. Böyle bir tezahür var. Fakat bunu görmezden gelmeyerek, soruları ve endişeleri dile getirmemeliyiz. Bununla birlikte başta fasih Arapça olmak üzere fakat dilimize dikkat çekmek için stratejiler geliştirmeyi göz önünde bulundurmalıyız. Çünkü İngilizce ve Fransızca’nın hegemonyasında ‘dilbilimsel küreselleşme’ ile mücadele edebilen dil, fasih Arapçadır. Yani standart “fasih” Arapça, yerel Arapça lehçeleri (ammice) ve diğer diller karşısında durabiliyor. Ancak şuan İngilizce veya Fransızca ile savaşmak doğru değil. Şimdi bundan faydalanmak zorundayız. Tabii bununla birlikte, yabancı diller, Arap dünyasında ‘kimlik dilleri’ haline gelmemeli.

Mevcut durumda, bazı Arap ülkelerinde yabancı işçilerin çalışıyor olması nedeniyle söyledikleriniz doğrudur. İçerde ve dışarıda turist bölgeler olması sebebiyle örneğin Körfez’de İngilizcenin yaygın olarak kullanıldığını görüyoruz. Çok güçlü bir patlamaya şahit oluyoruz. Ama önceki zamanların aksine bugün durum daha farklı. Konferanslardan sokağa kadar Arapça çalışmalara rastlıyoruz. Eskiden Arapça’ya yönelik bu ilgi yoktu. Zaman her sorunun ilacı. Bir bilim ya da çalışma dili olarak Arapça yayılacak. Şunu söylemeliyiz: “Arapça’yı önemseyen Araplar olarak, meseleyi olduğu gibi bırakmıyoruz. Bizler, Arap diliyle ilgilenen araştırmacılar, üzerinde zaman harcadığımız strateji ve planları hazırlamalı ve başlatmalıyız.”

Yabancı film ve dizilere Arapça dublaj konusuna değinelim. Fasih Arapça’yla yapılan dublajdan bahsetmiyorum. Suriye, Cezayir, Lübnan veya Mısır gibi farklı Arap lehçelerine çeviriler yapılıyor mu?

-Evet, doğal olarak yapılıyor. Her dilin insanlar tarafından basit günlük ifadelerle kullanıldığı seviyeleri vardır. Bu bir sorun değil. Dünyadaki her dil, dilsel seviyelere sahiptir. Arapça’da belki de 22 Arap ülkesinin var olması sebebiyle olduğu için farklı seviyelere sahiptir. Arapça bugün 26 ülkede ikinci yabancı dil olarak ilk sırayı alırken 60 ülkede ise yabancı dil olarak ikinci sırada geliyor. Tabii, beş kıtada Arapça konuşulmasıyla birlikte gelen bu genişleme, Arapçada ‘dilsel karışım’ veya ‘melez dil’ olarak adlandırılan yapıyı ortaya çıkarıyor. Ama bu konular asla bir sorun değildir. Dil seviyesi ile insanların konuşma seviyesini birbirinden ayırıyoruz. Evet Arap halklarının Arapçayı kullanmaları konusunda farklı (ammice) lehçelerin varlığı bilinen bir konu. Örneğin Cezayir lehçesi, Suriye lehçesi, Fas lehçesi ve Yemen lehçesi birbirinden farklı lehçeler. Evet, Arap ülkelerinin farklı lehçelerinde dublajlar olabilir. Ancak bu fark, medyada, örneğin Abu Dabi’deki ‘National Geographic TV’ gibi kanallarda fark edilebilir. Onlar fasih Arapça kullanıyorlar. Bazı tarihi filmler ve çizgi filmlerde fasih Arapça ile dublaj yapıyorlar. Bu, çocuğu kendi dilini öğrenmeye itiyor. Çoğu Arap uydu kanalında çocuğun diline yapılan yatırımın, tüm çalışmalarda üst düzey fasih Arapça ile karşılaşıldığına dikkat çekiyoruz. Ancak herhangi bir gelişme yaşanıp yaşanmadığını görmek için yıllar öncesine dönmeliyiz. Örneğin on yıl öncesine baktığımızda, Arapça’nın büyük bir gelişim gösterdiğini ve internet ağlarında kullanıldığını görüyoruz. Ancak 2000 öncesinde Arapça bir web sitesi yoktu. 2012’de, Arapça olarak internet kullanıcı sayısı yaklaşık 20 milyonken, şimdi 200 milyonu aştı. 50 binden fazla Arapça site ve arama motoru var. Ancak Arapça Google veya Yahoo’da düşündüğümüz kadar gelişme gösterdi mi? Bir takım eksiklikler olduğunu biliyorum. Fakat teknoloji günden güne gelişiyor.

Sorunların bir an önce çözülmesi için konuyu bilişim uzmanları ve dil bilimcilere emanet ediyoruz.