Husilerin devlet başkanı, yüksek askeri lider ya da Husilerin dini lideri Abdulmelik gibi “cumhurbaşkanı” olarak nitelendirdiği Salih el-Sammad, Yemen’deki en önemli limanı kurtarmak için çatışmaların olduğu Hudeyde sokaklarının birinde meşruiyeti destekleyen Koalisyon uçaklarının saldırılarıyla öldürüldü.
Askeri ve güvenlik kanadın liderleri Muhammed Ali ve Mehdi el-Meşşat’la anlaşmazlık yaşadığına dair söylentilere rağmen Salih el-Sammad, darbeci Husilerin lider kademesindeki ikinci kişiydi. Salih el-Sammad’ın yeni halefi, yani el-Meşşat, cemaatin şahinlerinden ve ahmaklarından birisidir. Ona göre Salih el-Sammad, hoşgörü ve sabır bakımından Ahnef bin Kays’tır!
Yayınlandığı üzere Salih el-Sammad, Saada’nın Sahar bölgesinin Beni Muaz kasabasında 1973 yılında dünyaya geldi. Babası Bedreddin el-Husi’den din eğitimi aldı. Bunun için o, cemaatin hakiki kurucusu Hüseyin’in arkadaşlarındandır.
Salih el-Sammad’ın ismi üçüncü Husi savaşı sırasında, 2005 yılının sonlarında ön plana çıktı. İsmi, 2009 yılında Yemen İçişleri Bakanlığının ilan ettiği listede yer aldı. Ayrıca bu listede aranan 55 Husi unsurun ismi de vardı.
Salih el-Sammad, milis darbesinin tamamlanmasının ardından 2015’in mart ayında İran’ı ziyaret eden ilk Husi heyetine başkanlık etti. Heyet, İran ziyareti sırasında Husileri desteklemek ve İran Havayolları’nın doğrudan uçuşlarını başlatmak için birçok anlaşma imzaladı.
Salih el-Sammad, Haşimi olmayan sembollerden biri sayılıyor. O ve halefi “çok yumuşak huylu” Mehdi el-Meşşat, kabile kanadındandır. Bilindiği üzere Haşimiler, Zeydi dağlarının tanınmış ailelerine mensuptular. Onlar, askeri ve güvenlikle ilgili kararları ellerinde tutuyorlardı. Aynı şekilde paralel örgüt düşüncesine sahiplerdi. Hatta devlet, liderleri ya da cumhurbaşkanları Salih el-Hammad’ın elinin altında bulunuyordu. Tuhaf bir paradoks!
Saldırı, onlar için acı verici ancak ölümcül değil. Terörist cemaatin liderlerini öldürerek değil de Husi rivayetlerine sempati duyan Batı merkezli solcu propagandalara fırsat vermeden askeri operasyonları yoğunlaştırarak ve bütün güçleri koalisyon şemsiyesi altında birleştirerek daha fazla benzer hareketler yapılmasına ihtiyacımız var.
Sabır, başarıya ulaştırır.