Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Salih sonrası Yemen | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Yemen’in kompleks durumu Eski Başkan Ali Abdullah Salih’in ‘eski müttefikleri’ tarafından öldürülmesiyle daha da karmaşık hale geldi. İran tarafından desteklenen Husilere karşı ayaklanmaya, koalisyon ülkeleriyle yeni bir sayfa açmaya ve Husilere karşı kendisini destekleme çağrısı yaptıktan birkaç gün sonra Salih’in öldürülmesi, olayları içinden daha da çıkılmaz duruma soktuğu kesin.

Salih’in aniden öldürülmesinden Husilerin Salih’ten gelen tehlikeyi hızlıca anladıkları anlaşılıyor.

Salih’in hedeflerinin gerçekleşmesi halinde Kuzey’deki bölgelerine geri çekilmeye mecbur kalacakları anlamına geleceğini anlamış olmalılar ki, suikastle öldürülmesinin sonuçlarının kendilerine karşı ayaklanma çağrısının gerçekleşmesi, ayaklanmanın genişlemesi, legal hükümet ve koalisyon güçleriyle koordinasyon kurmasından daha az tehlikeli olduğunu sezdikleri için, Husilerin Salih’i acilen tasfiye ettikleri anlaşılıyor. Eski Cumhurbaşkanı’nın çirkin biçimde katledilmesi, Husiler için de tehlikeli sonuçlar doğuracağı şüphe götürmezken, Husilerin Lideri Abdülmelik el-Husi Salih’in öldürülmesini ‘İstisnai ve tarihi bir gün’ saydı.

Bu aşamadaki soru şu; Husilerin bu macerası tutacak mı?

Yoksa Salih’in öldürülmesi durumu alt üst ederek kendilerine karşı ayaklanmayı körükleyecek mi?

Salih’in eski müttefiki Husilere karşı gelmesi meşru hükümetin umutlarını arttırdığı ve Husileri köşeye sıkıştırarak başkent Sana dışına çıkarma umutlarını yeşerdiği açık bir gerçek.

Bu umutlara dayanarak meşru hükümet ‘Husi Milislerine karşı yeni bir sayfa açma, birlik ve beraberlik’ çağrısını yaptı. Fakat Salih’in ayaklanması ile yeşeren umutlar öldürülmesiyle sönük kaldı ve Yemen’in nasıl bir düzlemde ilerleyeceğiyle ilgili sorular sorulmaya başlandı.

Salih’in öldürülmesini liderleri Abdülmelik el-Husi tarafından ‘İstisnai ve tarihi bir gün’ olarak niteleyen Husiler ise iki şıklı politika uyguluyor;

Bir taraftan Salih taraftarlarına ve müttefiklerine kendilerine karşı bir şey yapılmayacağına dair teminat veriyorlar ve Salih’in başına gelenlerin kendisinin vefasızlığından ve anlaşmalara uymamasından kaynaklandığı söylüyorlar.

Diğer taraftan da kendileri ile ittifak yapanları ittifakı bozmaları halinde aynı kaderin, yani ölümün başlarına geleceğine dair gözdağı veriyorlar.

Bu Husiler için problemli bir stratejidir zira hem eski başkanın müttefiklerinin kendilerinden uzaklaşarak güvenmemelerine, hem kendilerine karşı kamuoyunun oluşmasına ve ayaklanmanın ortaya çıkmasına neden olabilir zira eski Başkanın taraftarları arasında Husilere hiçbir şekilde yakınlık duymayanlar da var, fakat, Başkanlarına olan sadakatlerinden ve liderlerinin politikası icabı zamanında Husilerle birlikte çalışmışlardı.

Bir çok tarafın Salih’i uyardığı, Husilerle ittifak etmenin baştan beri tehlikeli olduğunu söylediği bir sır değil. Unutulmaması lazım ki, iki taraf arasında kesintili biçimde 2004 ve 2010 yılları arasında altı çatışma yaşanmıştır. Bazı Husiler, Liderleri Bedreddin el-Husi’nin bu çatışmalarda öldürüldüğünü unutmamış ve Salih’i de bu ölümden sorumlu tutmuş olmalı ki, Salih’in öldürülüp cesedinden intikam alırken liderlerinin kanının yerde kalmadığına dair nara atıyorlardı.

Şu an Başkan Abd Rabbuh Mansur’un vekili olarak çalışan ve Salih’in eski arkadaşı Orgeneral Ali Muhsin Ahmar’dı Husilerle anlaşmanın zararları konusunda Salih’i defalarca uyaranlardan biriydi. Bilindiği üzere, Salih ve El Ahmar arasındaki bir telefon konuşması sosyal medyaya yayıldı; konuşmada Salih El Ahmer’in yardımını ve koalisyon nezdinde aracılığını isterken, Husileri başkent Sana dışına çıkaracağına dair taahhüt veriyordu. Fakat Orgeneral Ahmer, konuşmada, Salih’i azarlayarak Salih’i Yemen’i savaşa sokmaktan, askeriyeyi kırmaktan ve Yemen’i İran’a teslim etmekten sorumlu tuttu. Konuşmanın sonunda Ahmer, Salih’e ‘Kaderinle baş başa kalıp ektiğini biçeceksin’ diyor.

Orgeneral Ahmer’in eski cumhurbaşkanını uyardığı tek konuşması bu değildi. Geçtiğimiz Eylül ayında Marib Şehrin’deki yerel liderlere yaptığı bir konuşmasında, Husi lideri Abdulmelik el-Husi’nin “geçmesine izin verenleri dışlayarak tasfiye edilmesi” için hazırlık yaptığını belirtti.

Ahmer’in konuşması Husilerle arasında gerginliklerin arttığı Salih’e bir uyarı sinyali olarak görülmüştü. Günümüzde, Ahmer, babasına sadık güçlerin başına gelmek için Yemen’e döneceği söylenen Ali Abdullah Salih’in oğlu Ahmed ile ittifak kurabilir, ne de olsa Ahmed Cumhuriyet Muhafızlarının yıllarca komutanlığını yaptı.

Ahmer’in ordu ve Cumhuriyet Muhafızlarının tüm birliklerine ‘ İran Milislerini yenmek’ amacıyla legal hükümetle ve Arap Koalisyonuyla çalışmaları için çağrı yapması dikkat çekiciydi.

Salih’in partisi olarak bilinen Genel Halk Kongresi Partisi içerisinde Salih’in planını uygulayarak Husilere karşı ayaklanma yapıp onları Sana’dan çıkarıp Kuzeydeki bölgelerine geri göndermek isteyenler var. Bunların legal hükümetle anlaşarak Husilere cephe alması mümkün görünüyor.

Husiler ise Salih sonrası gelişmelerden kuşku duydukları için başkent Sana’daki kontrollerini daha sıkı tutmak isteyecekleri kesin, bu da Yemen’deki savaşın daha da alevleneceğini ve ülkenin hassas bir askeri ve kabilesel ittifaklar dönemine gireceği anlamına gelmekte.