Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Samarrai: Kürtler ve Sünni Araplar cumhurbaşkanlığı görevini dönüşümlü olarak üstlensin | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Irak’ın önde gelen Sünni siyasi isimlerinden olan Irak İslam Partisi Genel Başkanı İyad Samarrai, Sünni Araplar ve Kürtlerin dönüşümlü olarak cumhurbaşkanlığı yapmaları çağrısında bulundu. Açıklamasında böyle bir dönüşümün ‘herkes için faydalı’ olacağını belirten Samarrai, cumhurbaşkanlığı görevinin 2005’ten bu yana Kürtler tarafından kontrol edildiğine, Sünni Arapların ise aynı tarihten bu yana Temsilciler Meclisi’nin başkanlığında egemen olduğuna işaret etti.

Söz konusu öneriyi bir süre önce Al-Arabiya kanalı ile yaptığı bir röportajda dile getiren İslam Partisi Genel Başkanı, bazı Kürt kesimlerin tepkisini çekmişti. Tepkinin nedeni ise genel olarak Kürt taraflarıyla iyi bir ilişki kurmada tutarlı hareket edilmemesiydi. Konuyla ilgili görüşünü açıklamak üzere bir makale kaleme alan Samarrai’nin yazısı dün İslam Partisi’nin resmi web sitesinde yayınlandı.

Samarrai, herhangi bir eleştiride bulunmadan veya Kürtlerin cumhurbaşkanlığı konumundaki hegomanyasına itiraz etmeden yazdığı makalede, “Kürtler cumhurbaşkanlığı makamına ne verdi? Anayasayı ve Irak’ın birliğini korumak için yemin edenle Irak’tan ayrılmak için referandumda oy kullanan aynı olabilir mi? Anayasanın yıllarca korunacağından nasıl emin olabiliriz?” sorularını yöneltti. Samarrai, Cumhurbaşkanı Fuad Masum’un Eylül 2017’de Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) Irak’tan ayrılmasıyla ilgili referandum düzenlemesine verdiği desteğe dikkat çekti.

Cumhurbaşkanlığı makamına verilen anayasal yetkilerin yerine getirilmemesinin sorumluluğunu Kürt yetkililere yükleyen İslam Partisi Genel Başkanı yazısında şu soruları da yöneltti:

“12 yıldır cumhurbaşkanlığı yetkilerinin kullanılmamasını acı bir şekilde hissetmemiz, bir acziyetin ya da bir kararın mı göstergesi? Bu yetkiler neden kullanılmıyor? Neden ülkedeki diğer makamlardan daha güvenilir olan bu makamın görevi yerine getirilmiyor?”

Samurrai makalesinin bir başka paragrafında Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin hastalandığı dönemde göreve Şii Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hudayr el-Huzai’nin vekalet etmesiyle ilgili “İki yıllık hastalık süresi boyunca merhum Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin makamını Şii oluşumuna teslim etmediğinden nasıl emin olabiliriz?” sorusunu sordu.

Sünni lider Usame el-Nuceyfi’nin ‘Karar Koalisyonu’na yakın bir kaynak yaptığı açıklamada, “Samarrai’nin çağrısı, cumhurbaşkanlığı görevinin Kürt ve Sünni Arap arasında dönüşümlü olarak yapılmasını talep ediyor. Buna Sünni bloklar katılmak zorunda değil” ifadelerini kullandı. Kimliğinin açıklanmasını istemeyen kaynak, “Sünni tarafların çoğunun bu dönüşüme odaklanma sebebi makamdan ziyade devlet kurumlarının çalışmalarını güçlendirmek. Bu, söz konusu makamları Şiilerden geri almak olur” diye konuştu. Anayasada her ne kadar abaşbakan, cumhurbaşkanı ve parlamento başkanlarının kimliği konusunda herhangi bir şart koşulmasa da 2006’dan bu yana Şii bir figürün başbakanlık yapması, cumhurbaşkanlığa bir Kürt getirilmesi, meclis başkanlığı görevinin ise bir Sünni tarafından üstlenilmesi Irak’ın siyasi geleneklerinden biri haline geldi. Saddam Hüseyin’in devrilmesinin ardından 2005’te, Şeyh Gazi Acil el-Yaver devraldığı ve 8 ay boyunca yürüttüğü cumhurbaşkanlığı döneminde meclis başkanlığına Fuad Masum getirildi.

Irak parlamentosundaki ‘Kürdistan İttifakı’ liderlerinden Muhsin es-Sadun ise İyad Samarrai’nin sözlerine karşı çıktı. Şarku’l Avsat’a açıklamalarda bulunan Sadun, “Bu doğru değil. Kürtlerin anayasanın korunması konusundaki deneyimi, Kürt cumhurbaşkanlarının (Celal Talabani ve Fuad Masum) kendi Kürt inançlarına bakmaksızın başarılı olduklarının bir işaretidir” dedi.

Fakat Sadun, Kürtler ve Sünni Araplar arasında dönüşümlü olarak cumhurbaşkanlığı görevinin yerine getirilesi çağrısında Samurrai ile hemfikir:

“Meclis başkanlığı ve cumhurbaşkanlığı makamları, başbakanın en büyük bloktan seçilmesine ilişkin anayasanın 67’nci maddede öngörülen hükümlere tabi değildir. Cumhurbaşkanlığı ve meclis başkanlığı makamlarının Kürtler ile Sünni Araplar arasında dönüşümlü olarak yapılması mümkün. Meclis başkanlığının cumhurbaşkanlığından daha önemli olduğuna inanıyoruz. Çünkü birçok önemli mevzuatın benimsenmesinde cumhurbaşkanlığından daha etkin bir rolü var.”

Bu konuda tüm Kürt blokların hemfikir olmasının beklenmemesi gerektiğini belirten Sadun, her şeye rağmen kendilerinin bu görüşe eğilimli olduğunu kaydetti.
Şarku’l Avsat’a açıklamalarda bulunan Irak İslam Partisi’nin önde gelen isimlerinden Raşid el Azzavi, Samarrai’nin çağrısının ayrıntılarına girmeden yaptığı değerlendirmede meclis başkanlığı görevini üstlenmenin daha iyi olduğunu belirtti. Bunun sebebinin meclis başkanlığının cumhurbaşkanlığından daha etkin bir rolü olmasına bağladı. Azzavi, ister meclis başkanı ister cumhurbaşkanı olsun söz konusu makamların yetkilerinin etkili bir şekilde kullanılmasının görevi üstlenen kişinin nitelikleri ile ilgili olduğuna işaret etti.