Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Şangay Beşlisi’ndeki rekabet, Nato’yu dengeleme gücünü zayıflatıyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Rusya’nın Soçi kenti, siyasi ve güvenlik meselelerinin görüşülmesi için 2001 yılında Rusya ve Çin’in girişimiyle kurulan, Şanghay Beşlisi veya Şanghay Paktı olarak ta bilinen Şangay İşbirliği Örgütü (SCO) toplantısına katılmak üzere gelen, sekiz üye ülkenin devlet başkanına ev sahipliği yaptı.

Rusya, Çin, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Özbekistan, Pakistan ve Hindistan’ı temsil eden devlet başkanları, 11 Eylül olaylarının ardından artan etnik köktencilik ortamında, terörizm ve aşırılık gibi diğer konuları ele almaya ve ABD’nin çeşitli alanlarda etkisini sınırlamaya başladı. SCO, bazıları tarafından, ABD ve Avrupa Birliği liderliğindeki NATO’yu dengeleyici bir güç olarak görülüyor.

Forbes dergisinde yayınlanan makalelerden birinde, Şangay Beşlisi’nin Batı’da genellikle ‘Despotlar Klubü’ olarak adlandırıldığı belirtilirken, Demokratik hakları savunan Özgürlük Evi (Freedom House) tarafından sekiz üyenin beşi ‘özgür’, ikisi ise ‘kısmen özgür’ olarak sınıflandırıldığı aktarıldı.

Peki, Hindistan gibi demokratik bir devlet, çoğunlukla komünist ve askeri yönetimlerin tabi olduğu bu uluslararası kulüpte ne yapar?

Rusya, SCO’nun kuruluşunda, eski Sovyet imparatorluğunun tarihsel etkisinin bir kısmını geri kazanmaya kararlı olmasına rağmen, Çin uluslararası ittifaklar aramak için çok zayıftı. Ancak dünya jeopolitik yapısı son 16 yılda çok değişti. Çin bölgede büyük adımlar atarken, Rusya, Çin’in kuşattığı küçük bir ortak haline geldiğini düşünüyor.

Çin’in hızlı yükselişi, Rusya’nın zaten zor olan stratejik konumunu daha da ağırlaştırdı. Bu durum, Orta Asya’daki diğer küçük ülkelerin Çin’e yönelmesinden ve on yılı aşkın bir süredir SCO içerisinde gözlemci olarak bulunan Hindistan’ın daimi üyelik talebinde bulunmasından korkan Rusya’nın, Çin’in konumunu ile denge kurma yolları bulmak için bir takım arayışlara girmesine yol açtı.

Çin, müttefiki Pakistan’ın SCO’ya girmesi konusunda ısrar ederek, Rusya’nın manevralarına karşılık verdi. Sonuç olarak, ard arda dört savaş yaşayan ve nükleer barınaklar olan Hindistan ve Pakistan Şangay Beşlisi’ne kabul edildi. Hindistan ve Pakistan’ın üyeliğinin ardından SCO ülkelerinin toplam nüfusu 3,5 milyara yükseldi. Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Hindistan’ın SCO üyeliğinden bu yana toplantılara katılmadı. Ancak Hindistan’ın güçlü Dışişleri Bakanı Sushma Swaraj ülkesini SCO’de temsil etti.

Her ne kadar Hindistan, örgüt üyeleri arasındaki konumunu yükseltmek istiyor olsa da, 16 yıllık geçmişi olan Şanghay Beşlisi, bölgesel bir grup olarak henüz pek çok hedefine ulaşamadı ve yaptıklarından çok söyledikleri ile uluslararası bir üne sahip.

SCO’daki Hindistan’ın büyük Orta Asya çıkarları

Hindistan için SCO üyeliği, Orta Asya’ya açılan ana kapı. Hindistan, enerji, ticari çıkarların yanı sıra Orta Asya ülkelerinden geçen Rusya ve Çin arasındaki taşımacılık yollarına erişme imkanı bulmayı umuyor.

Hindistan’ın Orta Asya’ya olan ilgisi açıkça ve iyi bilinen bir gerçek. Ancak özellikle Rusya ve Çin gibi büyük güçlerin bölgedeki etkileri ile birlikte, bölgenin beş ülkesiyle yani, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan ile olan ilişkileri büyük önem kazanıyor.

1991’de Pekin, Moskova’dan bağımsızlığını kazanan Orta Asya ülkelerinin altyapısına milyarlarca dolar aktararak, beş ülkenin dördünde ana ticaret ortağı olarak ortaya çıktı.

Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan ile sınırları bulunan Çin’in aksine, Hindistan’ın bölgeye geçişi, Pakistan ve Afganistan üzerinden olacak ve Hindistan’ın bu bölgeye kolay erişimi sınırlanacak. Ancak bununla birlikte, Hindistan’ın, Orta Asya’daki artan çıkarları açık bir şekilde ortada.

Orta Asya’daki enerji ve güvenilir ticaret talebi, Hindistan’ın bu bölgedeki çıkarlarının önemini büyütmektedir. Yeni Delhi, petrol ve doğal gazın yanı sıra, hem Kazakistan hem de Özbekistan’dan gelecek olan uranyum ithalatını sabırsızlıkla bekliyor.

Hindistan, Kazakistan ile yaptığı anlaşmanın bir benzerini Özbekistan ile yaparak, 2 bin tondan fazla uranyum ithalatı konusunda bir anlaşma imzaladı. Hindistan aynı zamanda Özbekistan ile bir dostluk köprüsü kurulabilmesi ihmaline karşı, Afganistan’ın batısındaki Herat bölgesindeki demiryolu inşası çalışmalarına katılıyor.

Hindistan Eski dışişleri bakanı Kanwal Sibal konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Hindistan’ın SCO üyeliği, Orta Asya ülkeleri için, bölgedeki Rus varlığı ve Çin etkisi arasında bir nebze denge sağlıyor. Buna ek olarak, kalkınma ve gelişimi teşvik etmeyi amaçlayan yeni bir büyük ortağa düzenli ulaşım imkanı veriyor” ifadelerini kullandı.

Potansiyel Çin-Hindistan İşbirliği

Analistlere göre, Hindistan, SCO’nün imtiyazları sayesinde, Çin’in bölgesel ekonomi ve güvenlik alanındaki hegemonyasını zayıflatabilir. Daha önce Hindistan Dışişleri Bakanlığı’nda çalışan gazeteci C. Raja Mohan, “Çin’in bölgesel rolü, Hindistan’ın SCO’ne katılımıyla kesinlikle daha da zayıflayacak. Çünkü Hindistan, Çin’in, transit koridoru ve karayolu teklifini tam olarak desteklemedi. Yeni Delhi, SCO’nün uzun vadeli politikalarında devam eden eksen kaymalarından payına düşeni almaya hazırlanmalı. ABD Başkanı Donald Trump tarafından yaratılan siyasi kargaşa, Rusya ve Çin çıkarları arasındaki örtülü çelişkiler, bir süre sonra yeniden ortaya çıkacak” şeklinde konuştu.

Şangay Beşlisi, büyük ihtimalle, Çin koridoru ve karayolu girişimine acilen destek sağlayacak. Ancak Hindistan’ın, bu girişim hakkında güçlü çekinceleri var. Analistler, Çin ve Hindistan’ın bölgesel konularda rekabet etmesinin, SCO ortak gündem maddelerinde fikir birliğine varmasını da zorlaştırdığını belirttiler.

Sorun, Yeni Delhi’nin SCO içerisinde, Çin’in etkisine karşı koyma fırsatını bir daha yakalayamayacak olması.

Yeni Delhi’deki Siyasi Alternatifler Merkezi Başkanı Mohan Guruswamy yaptığı değerlendirmede, “Hindistan, çıkarlarına zarar veren, Çin girişimi karşısında pasif kalmak zorunda değil. Hindistan’ın SCO üyeliği, Çin egemenliği ile ilgili olası bir sınav olarak görmek kolay olsa da, iki büyük ülkenin halihazırda ortak işbirlikleri için büyük potansiyele sahip olduklarını göz ardı etmemek gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Tüm bunlarla birlikte, Hindistan’ın gittiği yolda, Pekin ile İslamabad arasındaki ilişki, iyi belirlenir ve zamanla daha da güçlenirse, bazı tuzaklar ortaya çıkabilir. Ancak oyun kurucular iki büyük ülke olan Çin ve Rusya’dır. Bu nedenle, Hindistan’ın oyundan çıkarılmasından korkuluyor. Bu nedenle, Hindistan’ın mümkün olan en fazla sayıda üye ile güçlü bağlar kurarak, akıllı bir politika kullanmalıdır. Rusya ile Çin arasındaki yinelenen ihtilafların yanı sıra, Hindistan ve Pakistan da masaya daha fazla gerginlik getirecektir.

Hindistan’ın eski Bişkek Büyükelçisi B. Stobtan, “Hindistan, Avrasya hava sahasında süzülen bu kaz ve kuğular sürüsü arasında kendisini nasıl hayal edebiliyor? Hindistan’ın SCO toplantılarında, bölgesel ve uluslararası konulardan terörle mücadeleye kadar pek çok alanda yapılan çelişkili yorumla karşı karşıya kalacağı kesin. Hindistan’ın tutumu, Çin ve onunla fikir birliği bulunan diğer ülkelerin tutumlarıyla zaman zaman çakışabilir. Hindistan’ın SCO üyeliği, diğer bazı zorlu yönleri açığa çıkaracaktır. SCO ülkelerinin ortak askeri tatbikatlarına, Pakistan’la birlikte katılıp katılmayacağımıza karar vermeliyiz” şeklinde açıklamalarda bulundu.

Kazanılacak olası çıkarlara gelince, Hindistan’ın üyeliği, Yeni Delhi için Orta Asya’da daha etkili olabilmenin yolunu açacaktır. Bununla birlikte, komşusu Afganistan da dahil olmak üzere, Orta Asya’daki terörizm ve istikrarsızlık ile baş etme bakımından kendi çıkarlarını korumasına yardımcı olacaktır.