Şarku’l Avsat, Ortadoğu’yu yakından ilgilendiren konulara yönelik halkın görüşlerini yerinde incelemek üzere Lübnan’da bir alan araştırması gerçekleştirdi. Hizbullah’ı veya Emel Hareketi’ni destekleyen, siyasi kaygılardan uzak, tarafsız Baalbek- Hermel halkı yaptığı açıklamalarda temkinliydi.
Şarku’l Avsat’a açıklamalarda bulunanların çok az bir kısmı kimliğini belirtti. Çoğunluk, 1943 yılından, Lübnan’ın bağımsızlığından bu yana resmi makamların ihmal ettiği bölgelerde nasıl bir yaşam sürdüklerine dair yaptığı açıklamalarında isimlerini açıklamaktan kaçındı.
Alan araştırmasının sonuçları, Baalbek veya Arsal’da dayatılan suçlar, fidye karşılığında kaçırma eylemleri, isyancıları “direniş ortamına” karşı bastırma ve kabile çatışmalarını önleme çerçevesinde benimsenen yöntemin birbirinin aynı olduğunu ortaya koydu.
Alan turunda aynı zamanda bölgedeki su, elektrik ve yol gibi hizmetlerin diğer bölgelerle karşılaştırması da yaparken özellikle güney Lübnan’da büyük ölçüde ihmal ve yoksulluk yaşandığını ortaya çıkardı. Benzer şekilde Baalbek’ten uzaklaştıkça bazı yetkililerin ve halkın çoğunluğunun güven açısından kaygılarının arttığı görüldü. Zira bölgede av silahlarının kullanılmasıyla yaşanan çok sayıda ölümün ardından Lübnan ordusu, güvenlik planı çerçevesinde Baalbek’te yoğun bir şekilde konuşlanmaya başlamıştı.
Aynı şekilde orduya ait bir kontrol noktasında güvenlik güçlerinin akşam vakitlerinde geri çekilmesi, yerlerine Hizbullah’tan unsurların yerleşmesi ve Baalbek’teki Huseyniyye’de Aşura töreni sırasında yolun iki yönlü olarak kesilmesi de ironik bir durum ortaya çıkardı.
Sokaklarda silahların görülmemesi de bazı kişilerin veya bölge halkı tarafından tanınan ve çoğu uyuşturucu kaçakçısı olan bazı kimselerin ‘özgüvenli eylemleri’ yakın köylerde sıklıkla rastlanılan bir durum haline geldi.
Bölgedeki haşhaş tarlalarının hasat zamanı yaşanıyor. Duruma alışkın olan anneler ve çocukları tarlalarda mahsulü hasat ediyor. Yoldan geçenlerin kim olduklarına kayıtsız bir biçimde hasatın kabuklarını gövdeden ayırıyorlar ve bıçaklarıyla yarıyorlar. Ancak meraklı bakışlardan rahatsızlık duyanlara yaklaşmak için çok dikkatli olmak gerekiyor. Haşhaş, genellikle yerel tüketim için değil ihraç amacıyla için hasat ediliyor. Baalbek halkı uyuşturucu bağımlısı olarak görülmüyor. Ancak ağır bir ‘hap alma’ sorunları var. Bu durum başta Beyrut olmak üzere kentlerde yaşayanlar arasında ise oldukça az.
Bazıları, özellikle de bölge halkına yapılan eski ödemelerin ardından arzın talepten daha fazla olarak fiyatların düşeceğinden korkan üst düzey tüccarlar için haşhaşın yasallaştırıldığı görüşünde.
Diğer yandan devlete duyulan güven eksikliği ise herkesin ortak sorunu. Devlet ve Hizbullah arasındaki ayrım da görüşten görüşe farklılık gösteriyor. Hizbullah’ı destekleyenler, hükümetin bulunmadığı bu bölgede Baalbek- Hermel halkının yüzde 20’sine sabit maaş ödenmesi konusunda ısrar ediyor. Aynı şekilde bölgede Hizbullah’a ait tıbbi, sosyal ve eğitim kuruluşları mevcut.
Suriye’deki savaş, birçok aile için mali bir kaynak oldu. Ancak geçen ay savaşçıların büyük bir kısmı geri döndü. Şu an ise yarım maaş alıyorlar ve ihtiyaç duydukları evlerde kalıyorlar.
Bölge halkı, Hizbullah’ın devlet olduğuna ve bölgedeki yönetimin Hizbullah’ın politikalarına bağlı, onların hedeflerini uygulayan konumda bulunduklarına inanıyor.
Şii ikilisinin egemenliğinin azalması konusunda ise çoğu kesim bu durumu uzak bir rüya olarak değerlendiriyor. Seçimlerin, talep edilen değişikliği ortaya koymadığını belirtiyor. Ekonomik durum ise yaşamlarını sağlayabilmek için Hizbullah kuruluşlarına başvuran düşük gelirli insanlar için belirleyici durumda.
Hizbullah’ın varlığı, İsrail’in güvenliğini koruyan bölgesel ve uluslararası güçlere karşı bir zorunluluk olarak görülüyor.
Bazıları da kartopunun çığ oluşturmak yolunda yuvarlanmaya başladığı ve Hizbullah’ın bölgeye hakimiyeti için geri sayımın sürdüğü görüşünde. Zira parlamento seçimlerine katılım, Hizbullah’ın hırsı ile orantılı değil. Belediye seçimlerinde de Hizbullah’ın kontrol edilebilme zorluğu artıyor. Bazı kesimlerse “Hizbullah’ın belediye meclislerine gelmesini engellemek için” Baalbek’in Brital ilçesinde belediye seçimlerinde 1 milyon dolara ihtiyaç duyulduğunu söylüyor. İlçenin Hizbullah tarafından kontrol edilmesi bir güvenlik felaketi olarak yorumlanırken, rakiplerinin kazanması halinde ise durumun daha da karışacağı belirtiliyor. Bu ihtimal sürekli olarak dillendiriliyor.
Bölgede edindiğimiz en önemli gözlem ise Şii ikilisi arasındaki güç dengesine ilişkin… Geçen ay Baalbek’te İmam Sadr anısına gösteri düzenleyen Emel Hareketi ve Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri’nin geçtiği yollarda açılan pankartlara ve fotoğraflara rağmen Emel Hareketi’nin etkin bir güç olmadığı açık. Halkın duruma dair görüşleri (olumlu veya olumsuz olarak) Hizbullah ile sınırlı.