Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Şarku’l Avsat sınır noktasında: Lübnan ordusu, İsrail duvarının arkasında bekliyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Lübnan sınırındaki güvenlik hareketliliği, her ne kadar İsrail ile yakın bir savaşa patlak verebileceğine işaret etmese de şu ana kadar siyaset, savaş ihtimalini ön planda tuttu. Diplomatik çabaları lehine çevirdi. Lübnanlı askerler, her an bir güvenlik sorunu yaşanması ihtimaline karşı hazırlıklılar.

Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) yaşananları gözlemlemeyi sürdürürken İsrail inşaat makineleri, tartışmalı noktalarda Lübnan ile arasına yapılacak sınır duvarının inşası için hazırladığı planı uygulamaya devam ediyor.

Kazı ve inşaat sesleri, Filistin ile Lübnan sınırının birleştiği son nokta olan beş kilometre uzaklıktaki Nakura’da yankılanıyor. Duruma zamanla alışan Nakura sakinleri artık seslerden ürkmüyor. Çıkan seslerin İsrail’in kayaları delen makinelerinden geldiğini ifade eden Nakuralılar, her gün sabah saat 8 sularında başlayan çalışmaların öğleden sonra saat 16 sularında bittiğini belirtiyor.

Sınır kontrol noktasındaki tüm göstergeler, geçen hafta neredeyse savaşın eşiğine gelindiğine işaret ediyordu. Siperler açan Lübnan askerleri yetkisi bulunmayanların bölgeye girişini önlemek için sıkı prosedürler uyguluyor. İstihbarat görevlileri de dahil Lübnan ordusu, duvarın inşa edildiği noktaya konuşlandırılmış durumda hazır olarak bekletiliyor. Ordu içerisinde UNIFIL’den de üç asker bulunuyor. Sınırın öteki tarafındaki duvar inşaatını izliyorlar. Karşıda bu büyük duvarları inşa eden iş makinelerini kullanan on işçi çalışıyor. Beton blokların arkasında bekleyen İsrail askerleri Lübnan tarafını gözlemliyor.

İsrail askerleri şimdilik duvarın arkasında saklanıyor. Ancak duvarın inşası tamamlandığında İsrail devleti bu duvarın ardında konumlanacak. Yaklaşık beş buçuk metre yüksekliğindeki duvar, Lübnan askerleri ve UNIFIL unsurlarının bulunduğu yüksek yerden görülen Nahariya kıyılarını kapatacak. Kayaları delen makineler plana uygun olarak Lübnan sınırında doğuya doğru ilerlemeye devam ediyor. Ancak bu duvar tartışmalı noktaları aşamaz. UNIFIL ve ordu unsurları, İsrail’in tartışmalı sınır bölgelerinde duvar inşa etmek için attığı adımları belgelemek üzere Lübnan diplomasisinin sona erdirilmesini bekliyor.

Henüz yüz metre bile ilerleyemeyen duvar halen ilk kıyı noktasından ayrılamamış olsa bile sınır noktası D1’in doğusundaki yüksek bir noktadan ayrıldı. Belirlenmemiş deniz sınırları, kara sınırının bir uzantısı konumunda. Karadaki birkaç santimetrelik hata denizdeki yüzlerce kilometreye tekabül ediyor. Lübnan için deniz sınırları bir diğer ihtilaf konusu. Tüm kara ve deniz alanına egemen olma hakkı konusunda ısrarcı davranıyor.

Ne var ki duvarın ilk bölümünün inşa edildiği yerde sınır ihlali yok. Bu yüzden de diplomatik çabalarla kesintiye uğramıyor. İhlaller doğu tarafında. Çünkü sınır noktası D1, 1923 yılında çizilmesinden bu yana sınır noktası olarak kabul ediliyor. Sınır anlaşmazlığının ilk noktası olan Nakura kasabası buranın doğusunda başlıyor.

Lübnan ve İsrail arasında Tel Aviv’in duvar inşa etmeyi planladığı 13 ihtilaflı sınır noktası var. Gerginlik, geçen hafta ABD’nin Ortadoğu’dan Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı David Satterfield’ın uluslararası arabuluculuk yapmak üzere Beyrut’u ziyaret etmesi öncesinde iyice arttı. Bu sınır noktaları, sahildeki Nakura’dan Lübnan’ın güneydoğusundaki Hermon Dağı sınırlarına kadar uzanıyor.

Lübnan ordusundan emekli Tuğgeneral Abdurrahman Şehitli, Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede “1949 yılından 2000 yılına kadar iki tartışmalı nokta vardı. 2000 yılında İsrail’in çekilmesinin ardından bir nokta daha oldu. Temmuz 2006’daki savaştan sonra buna 10 nokta daha eklendi” ifadelerini kullandı.

Lübnan hükümeti ile UNIFIL güçleri arasında irtibat subayı görevi yürüten Şehitli, Lübnan ile Filistin arasındaki sınırların çiziminin ilk kez 1923’te gerçekleştiğini belirtti. Şehitli, “1924’te Milletler Cemiyeti tarafından bu sınırlar onaylandı. 1949’da İsrail bunu ihlal etti ve iki tartışmalı noktanın ortaya çıkmasına sebep oldu. Bugün tartışmaya neden olan 13 noktada 1 ila 3 metrelik ihlaller var. İsrail’in kendi topraklarına katmaya çalıştığı alanın toplamı 480 bin metrekare. Bir metrelik alan çizginin ikinci noktaya çekilmesiyle on binlerce metrekarelik alana ulaşıyor” diye konuştu.

Şehitli, 2006 savaşı ve Mavi Hat olarak bilinen İsrail’in çekilme hattının kurulmasından sonra sınırı kontrol ettiklerini ve eskiye oranla 10 ilave sınır noktası eklenmiş olduğunu fark ettiklerini kaydetti. BM’nin hattı doğru çizebilecek ek belgelere sahip olmadığını aktaran Şehitli, bunun bir bahane olarak kabul edilemeyeceğini çünkü haritaların 1923 yılından bu yana mevcut olduğunu, 1949’da mütareke hattı çizen alan komiteleri olduğunu ifade etti.

Kara sınır noktaları ile ilgili anlaşmazlıklar, aynı şekilde deniz sınırları için de geçerli. Bu sınırlar kara sınır çizgilerinin bir uzantısı. Ancak İsrail bunu da ihlal ediyor. İsrail’in 2000 yılında güney Lübnan’dan çekilmesinin ardından Beyrut yönetiminin kabul etmediği sınır noktaları kuruldu. UNIFIL’in bu noktaları gözetlemeye yetkisi yok. UNIFIL, Lübnanlı ve İsrailli üst düzey askerler arasında arabuluculuk yaptığı dolaylı üçlü toplantılarda deniz sınırları sorunu tartışılmadı. Çünkü UNIFIL’in belirsiz deniz sınırlarını tartışması için yetkisi yoktu. İsrail Savunma Bakanlığı’nın talimatlarını takip eden İsrailli subaylar, deniz sınırı meselesini İsrail Dışişleri Bakanlığı’na emanet ettiler.

Şehitli, İsrail’in deniz hattı içeriğini inanılırlığı olmadığı için reddettiğini söyledi. Lübnan deniz kanunlarına göre deniz sınırlarını belirlerken İsrail’in kuzey deniz hattı sınırlandırmasının Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi UNCLOS’un herhangi bir standardına uymadığı için güvenilir olmadığını kaydetti.

İki çözümle karşı karşıya olduklarını belirten Şehitli, “Ya Lübnan sınır çizgisi benimsenecek ya da Lübnan’a deniz alanının üçte ikisini veren ABD önerisi kabul edilecek” ifadelerini kullandı.

Son olarak Şehitli, “Lübnan tutumunda ısrar ederken bunun bir ara öneri olduğunu düşünüyoruz. Çünkü deniz hattı kara sınır çizgisinden geçer. İsrail ise bunu Lübnan’ın gerçek sınırı değil İsrail’in çekilme hattı, yani Mavi Hat’tın bir uzantısı olarak görüyor” açıklamasında bulundu.