Moskova, İsrail’in Golan Tepeleri yakınında Suriye’ye ait bir Sukhoi savaş uçağını düşürmesine ilişkin memnuniyetsizliğini dile getirmesinden sadece iki gün sonra, İsrail’in Suriye topraklarındaki askeri eylemlerini savundu.

Rusya Savunma Bakanlığı tarafından dün yayınlanan bir açıklamada, İsrail’in Çarşamba günü Kuneytra’daki teröristlere ait mevzileri füze saldırıları ile hedef alarak, düzinelerce teröristin ortadan kaldırılmasında ve örgüte ait roketatarların tahrip edilmesinde başarılı olduğu belirtildi.

Açıklamada, DEAŞ militanlarının Kuneytra eyaletindeki İsrail arazilerini bombalayarak, Suriye Ordusu’na ait güçlere saldırması için İsrail kuvvetlerini kışkırtmaya çalıştıkları yer alırken, İsrail ordusunun bu saldırıya karşı tepkisinin net olduğu ve İsrail hava kuvvetlerinin ani bir hava saldırısı ile düzinelerce teröristi öldürdüğü ve örgüte ait roketatarları tahrip ettiği kaydedildi.

Moskova, İsrail ordusunun Suriye topraklarında yürüttüğü askeri operasyonun ayrıntıları hakkında da ilk kez açıklamada bulundu. Bu açıklamaların, Moskova’nın İsrail’e tepki gösterdiği haberlerinin sadece iki gün sonrasında ortaya çıkması dikkat çekti. Şam, Suriye’ye ait bir Sukhoi savaş uçağının düşmesine Kuneytra eyaletindeki DEAŞ mevzilerine karşı yürütülen askeri bir operasyonun sebep olduğunu kaydetmişti.

İsrail ordusu ise daha önce, uçaklarının ve topçu birliklerinin Taberiye Gölü’ne iki füzenin fırlatıldığı Suriye’deki bir bölgeye saldırdığı açıklamasında bulunmuştu.

Rus-İsrail ilişkilerindeki gelişmeler ve iki tarafın Suriye’nin durumuyla ilgili uzlaşma girişimleri, son günlerde büyük Rus basınında geniş yer buldu. RBK gazetesi, Rus-İsrail ilişkilerinin Rusya’daki büyük bir Yahudi cemaati tarafından desteklendiğine dikkat çekti.

Rus gazetesi bölgedeki güç dengeleri ile ilgili olarak şu açıklamalarda bulundu:

“Güney Suriye’deki askeri harekatın sona ermesi ve hükümet güçleri ile kuzeydeki muhalifler arasında İdlib vilayetinde Eylül ayında savaş çıkacağı beklentisi, Moskova’yı savaş sonrası güç dengesi hakkında düşündürüyor. Çünkü şu anki müttefikler, gelecekte rakip olabilirler. Bundan dolayı İsrail ile ilişkiler açısından tam zamanı. İran-Rusya ilişkilerinden dolayı Moskova ile Tel Aviv arasında görünürde soğukluk olsa da, bu durum iki taraf arasındaki ilişkileri tüm açıklığıyla yansıtmıyor. Moskova her ne kadar Tahran ile ittifak etmiş olsa da, İran kuvvetlerinin oldukça etkin olması nedeniyle Tel Aviv’in endişesini de gizlice paylaşıyor.”

Moskova-Tel Aviv hattındaki yakınlığın sebebi Tahran’a baskı yapabilmek mi?

Bununla birlikte, Kremlin’in, güven ilişkilerini baltalamaksızın İran’a nasıl baskı yapacağı konusunda ne yapacağını bilmediği söyleniyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre ise Moskova yönetimi, İsrail’le koordinasyonu, Tahran’ın etkisini dengelemek için kullanabileceği bir yol olarak görüyor. Bu nedenle Moskova, Suriye’deki İran hedeflerine yönelik İsrail’in askeri operasyonlarına göz yummayı tercih ediyor.

Rusya, Şam’ın, Suriye hava kuvvetleri tesislerinin İran ve müttefikleri tarafından kullanılmasını yasaklama yönündeki son kararına katkıda bulundu.

‘Suriyeli muhalifler saldırı hazırlığında’ uyarısı

Öte yandan, Rusya’nın Lazkiye’deki Hmeymim Uzlaşma Merkezi, Suriyeli muhaliflerin, çeşitli cephelerde eş zamanlı saldırılar başlatma hazırlığında oldukları yönünde uyardı. Merkez, yaptığı açıklamada, el-Nusra Cephesi de dahil olmak üzere çeşitli silahlı örgütlerden gelen militanların, hükümet güçlerini hedef alan ve birkaç cepheye odaklanan saldırılara hazırlandıklarını kaydetti.

Merkez Direktörü Alexander Vaznikov, “Mevcut bilgilere göre Nusra Cephesi’nin omurgasını oluşturduğu Heyetu Tahrir el-Şam, Ahrar Şam İslami Hareketi ile Nureddin Zengi Hareketi gruplarının oluşturduğu Suriye Kurtuluş Cephesi, Şam Kolordusu ve Şam’ın Şahinleri Suriye hükümet güçlerinin mevzilerine karşı saldırı başlatmak için ortak operasyon merkezi kurmakta anlaştılar” açıklamasında bulundu.

Vaznikov, büyük grupların, aynı anda Lazkiye’nin kuzeyindeki dağlarda, Hama ve İdlib sınırındaki vadilerde ve Halep’in batısındaki bölgelerde gözlendiğine dikkat çekerek, bu grupların ilgili bölgelere zırhlı araçlara ek olarak seçkin silahlı militanlarla takviyede bulunduklarını belirtti.