İsrail’de gözaltına alınan ve hükümet tarafından sınır dışı edilme veya hapse atılma arasında seçim yapmak zorunda bırakılan yaklaşık bin Afrikalı mülteci kararı protesto etmek için açlık grevine başladı. Binlerce kişi de açlık grevindeki mülteciler için destek gösterileri düzenledi. Göstericiler, mültecilerin Ruanda veya Uganda’ya sürülmesinin işkence veya ölüm cezasına çarptırılmak ile aynı anlama geldiğini belirten pankartlar taşıdılar.
Göstericilerden biri olan 27 yaşındaki Mueller Jabrihawat, işkence gördüğü Ruanda’dan birlikte kaçmak için kendisini cesaretlendiren bir arkadaşı olduğunu, birlikte Avrupa’ya kaçış için çıktıkları yolda çölden geçerken açlık ve susuzluk sebebiyle öldüğünü anlattı. Jabrihawat, “Bunun gibi onlarca örnek var. Hepimiz aynı kaderi paylaşmaya hazır değiliz” şeklinde konuştu.
“Tenimizin rengi yüzünden istemiyorlar”
İsrail’in kendilerini yalnızca siyah oldukları için kabul etmediğini söyleyen 29 yaşındaki Afrikalı mülteci Teadros Mobasa, “İsrail hükümeti, iki hafta önce, Avrupa’dan 6 bin işçi almaya karar verdi. Bizler neden burada istihdam edilmiyoruz? Her türlü işte çalışabilir ve kanunlara uyarız. Fakat bizi yalnızca tenimizin rengi yüzünden istemiyorlar” ifadelerini kullandı.
İsrail’in Ruanda veya Uganda’ya gitmeyi reddeden herkesi tutukluk süresi belirlenmeden hapse atma kararını uygulamaya başladığı biliniyor.
Anlaşma aileye sunuldu
Öte yandan, Perşembe günü, İsrail Başsavcılığı, Sudanlı bir mülteciyi öldürmekten hüküm giymiş İsrailli 20 yaşındaki Dennis Bershbits ve 16 yaşındaki bir gencin cezalarının hafifletilmesi için Lod’daki merkez mahkemeye bir pazarlık anlaşması sundu. Anlaşmaya göre, Sudanlı mülteciyi öldüren İsrailliler, iki ila 10 yıl hapis cezası alacaklar. Öldürülen Ali Adham Abdo (40) Kasım 2016’da Petah Tikva şehrinde İsraillilerle tartışmıştı. Gönderilen metinde, Başsavcılık, “İki genç adamdan hangisinin Sudan vatandaşının ölümüne sebep olduğunu belirlemek güç. Bu da iki genç adamın iki ila on yıl hapis cezasına çarptırılması için bu anlaşmanın sunulmasına sebep olmuştur” ifadelerini kullandı.
Sudanlı mağdurun ailesine tazminat ödeyecekler
Bir yargı kaynağına göre, orijinal iddianamede, iki İsrailli gencin, şu ana kadar kendilerine isnat edilen cinayet yerine ciddi yaralanmalara sebep olacak şekilde darp ettiklerini itiraf ettiler. Şartları mağdurun ailesi ile paylaşılan anlaşma gereği, 20 yaşındaki İsraillinin 8 ila 10 yıl, 16 yaşındaki İsraillinin ise, 2 ila 4 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması öngörülüyor. Zanlılar ayrıca, Sudanlı mağdurun ailesine tazminat ödeyecekler.
İddianamede değişiklik yapıldı
Petah Tikva belediye binası yakınlarında 40 yaşlarında Sudanlı bir mültecinin cesedinin bulunmasının ardından çevredeki güvenlik kamera kayıtları incelenmiş, mülteciyi öldüresiye döven iki İsraillinin kimlikleri belirlenmişti. Abu Kabir Adli Tıp Enstitüsü’nden gelen bir adli doktor tarafından hazırlanan rapor, İsrailli zanlıların avukatı ve soruşturmanın temsilcisi arasında arabuluculuk görüşmelerinin yapıldığı toplantıya gönderildi. Görüşmeler sonunda, iddianamede değişiklik yapılmasına ve bir pazarlık anlaşmasına varılması kararı alındı.
Savcılık anlaşması yaygın bir uygulama
Mağdurun Sudan’daki ailesi ve İsrail’deki kardeşine anlaşmaya ilişkin bilgi verildi. Ancak içerik hakkında kendilerine herhangi bir açıklama yapılmadı. Sudanlı aileyi temsil eden avukat tarafından yapılan açıklamada, “Savcılık anlaşmalarının yaygın bir uygulama olduğunu biliyoruz. Fakat aynı zamanda söyleyeceklerini ifade etme şansı bulamayan mağdurun ailesi, bazı soruların cevapsız kaldığı hissine kapılıyor” şeklinde konuştu.