Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Sinvar Yediot Ahranot’ta | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Yahya Sinvar’ın resmi nüfuzunu aşan bir niteliği bulunmaktadır. Hamas tarafından Gazze sorumlusu seçildiğinden itibaren Sinvar kendisini farklı bir lider olarak tanıtmaya çalışıyor. Ne mekanın dayattığı ılımlı diplomatik kişiliği ile Halid Meşal’e ne de aşırı fanatikliği ile Mahmud Zehhar’a benziyor.

Göreve başlamasından itibaren tüm dünyayı ilgilendiren bir konuda ilgi odağı olmayı başardı. Bu önemli konu; İsrail ile bir anlaşma ya da bir anlaşmaya ulaşmadan ateşkes imzalama ve karşılığında Gazze’ye uygulanan ambargonun kaldırılmasıdır.

İsrail’de bu hafta en çok konuşulan konu, Sinvar’ın Yediot Ahranot gazetesine verdiği röportajdı. İsrail’de diller ve kalemler bağımsız olduğu, bizdeki gibi politikacıların ve yazarların önünde yıkılmaz tabular olmadığı için Sinvar’ın açıklamalarına yapılan değerlendirmeler ve derecelendirmeler farklı ve çeşitliydi. Kimileri bunu bir kandırmaca ve düşmanlık duygularını gizlemek için bir kamuflaj olarak görürken kimileri ise İsrail’in Gazze’deki Hamas Hareketi ve bizzat bu lideri ile doğrudan bir diyaloğa girmesine değecek kadar değerli bir girişim olarak niteledi. Hatta bazı politikacılar, ikisinin de yeni bir savaş istememek gibi ortak bir noktada buluşmalarına rağmen Sinvar’ın açıklamalarına yorum yapmayan Netanyahu’yu doğrudan kınadılar.

Yeni dili ile basın alanını meşgul ettiği ilk günden itibaren takipçisi olduğum Sinvar’ın açıklamalarını ben de okudum. Birçok Hamaslının, Sinvar’ın söylediklerini değil kime söylediğini önemsemeleri ve buna göre açıklamalar yapması doğrusu hoşuma gitmedi. Görünüşe bakılırsa Hamaslılar daha çok Sinvar’ın “Yediot” gazetesine röportaj vermesini bir yanlış olarak görüyor ve bir yanlış anlama olması halinde düzeltilmesi ya da savunulması gerektiğini düşünüyor. Bu kişilerin dayanak noktası; kendisinin aslında bir İtalyan gazetesine röportaj verdiği ardından Yediot gazetesinin bu röportajı satın alarak yayınladığıdır. Yani aslında Sinvar, Hamas’ın politik alanda takip ettiği metodu kullandı . Herhangi bir düzeyde İsrailli yetkililer ile bir konuda görüşmek ilkesel olarak sakıncalı ancak basın aracılığıyla dahi olsa dolaylı bir şekilde görüşmek mübah.

Sinvar’ın açıklamaları İsrail gazetesinden başka bir yerde yayınlansaydı hiç kimse buna dikkat bile etmeyecekti. Çünkü aslında kendisi ne sürpriz ne de gündeme bomba gibi düşecek yeni açıklamalarda bulunmadı. Yine ambargonun kaldırılması karşılığında ateşkes öneren Hamas’ın temel çizgisinden dışarı çıkmadı. Hamas bu tutumunu, Cuma hutbelerinden Ebu Merzuk’un açıklamalarına kadar farklı düzeylerde zaten deklare ediyor. Sinvar’ın, İtalyan kıyafeti ile kendini kamuflaj etmiş olsa bile İsrailli bir gazetenin temsilcisinin kendisi ile röportaj yapmasının neden olacağı tepkileri bilmediğini sanmıyorum. Bunu bilmesine rağmen röportaj vermekte ısrar etmesi ve bir İsrail gazetesine konuşma hatasını işlediği için özür dilememesiyle bir nevi Hamas’ın gerçek politikasının konuşan vicdanı haline geldi. İki nokta arasındaki en yakın mesafe ortadaki düz çizgi olduğuna göre Sinvar, Yediot gazetesine röportaj vererek hem kendisinin hem de tam olarak Hamas Hareketi’nin istediğini yerine getirmiş oldu. Yani üçüncü bir taraf aracılığıyla gerçekleşmesi daha iyi olduğu için İsrail ile arada kritik bir denge olmadan ilişki kurmak.

Hamas Gazze’de yönetimi ele geçirdiğinden beri yönetimde, idarede ve yargıda kendisine mutlak yetkiler tanıdı. Hamas birinci olmasa da kendisini en önemli politik partnerlerden biri olarak kabul ettirmek için hem Filistin içerisindeki hem de dışarıdaki kamuoyunu hazırlaması gerektiğini iyi biliyor. Üçüncü tarafta bu hedefi gerçekleştirmek için elinden geldiğince çaba harcıyor. Öyle ki İsrail kurumları bile Hamas’ın Gazze’de yönetimin başında kalmasının İsrail’in çıkarına olduğunu deklare etmekten kaçınmadı.

Dün Gazze’deki elektrik santralini besleyecek yakıtın vanası açıldı. Bugün ise Hamas’ın sınırda gerilimi arttıran eylemleri nedeniyle İsrail’in kararı ile yakıt akışı yeniden durduruldu. Böylece denklem tekrar temel noktasına dönmüş oldu. Yani Gazze sınırı kontrol altına alınmadan ve ölüm sessizliğine bürünmeden Gazze’ye bir damla bile yakıt sağlanmayacak.

Neredeyse Mısır’ın sponsorluğunu yaptığı ve Katar’ın finanse ettiği bir ateşkes anlaşması ile sonuçlanacak pazarlıklar çerçevesinde Sinvar’ın Yediot gazetesine söyledikleri sonunda gerçekleşecek gibi görünüyor. Bu son karşılıklı gerilimi tırmandırma eylemi de yeni bir ateşkesin doğum sancıları olabilir.