Şii din alimi Ayetullah Sistani, Irak’ın DAEŞ’e karşı yaptığı savaşı resmen sonlandırdığını ilan etmesine rağmen silahların devlet eliyle sınırlandırılmasını ve Haşdi Şabi güçlerinin varlığını devam ettirmesi çağrısında bulundu. Sistani 2014 yılı Haziran ayında DEAŞ’a karşı mücadele için Haşdi Şabi’nin kurulması için fetva yayınlamıştı.
Irak başbakanı Haydar el-İbadi’nin DAEŞ kuvvetlerine karşı zafer ilan etmesinden sonra Sistani’nin bu fetvayı iptal edebileceği yönünde spekülasyonlarda bulunuldu. Ama Irak Dini Mercii Vekili Kerbela’daki bir Cuma hutbesinde, Irak’ta hala devam etmekte olan tehditlere karşı silahlı kuvvetlerin çabalarıyla birlikte farklı askeri bir çabalara da ihtiyaç olduğunu belirtti. Hutbenin devamında; “Irak’taki güvenlik sisteminin federal orduyu ve polis güçlerini destekleyen, onlarla çeşitli cephelerde ve zor şartlarda savaşan, içeride ve dışarıda hayranlık uyandıran kahramanların topraklarını, kutsallarını ve onurlarını korumak için sağlayacağı katkıya hala ihtiyaç duymakta” şeklinde konuştuğu ifade edildi.
Abdul Mehdi el-Kerbelai, “var olan tehditler karşısında Haşdi Şabi güçlerinin teyakkuzda olması gerekiyor” diye vurguladı
Sistani bunula birlikte, silahların devlet kontrolünde olmasının gerektiğini belirtti. Başbakan yaptığı resmi bir açıklamada hükümetin, “silahları tekeline almaya, toplumsal barışı sağlamaya, terörün ideolojik ve davranışsal kökleriyle beraber geçmişi ele alıp etkilerini ortadan kaldırmaya ve yolsuzlukla mücadele etmeye başladığını” dile getirdi. Silahlı güçlerin faaliyetlerini siyasallaştırmaması gerektiği şeklindeki açıklamasına destek veren İbadi, açıklamayı askeri güçlerin siyasete karışmaması ilkesinin gerekliliğine vurgu yaptığının altını çizdi.
Iraktaki ilim havzası alimlerinden Haydar el-Ğarrabî “Şerku’l-Avsat’a” yaptığı açıklamada şunları söyledi: “ Irak Dini mercii Haşdi Şabi’nin bir güvenlik gücü olarak , savunma ve içişleri bakanlıkların bünyesinde faaliyet göstermesini ve maaşlarının devlet tarafından ödenmesini öngören yasaya işlerlik kazandırılması çağrısı yaptığını belirterek, “ Bu yasa Haşdi Şabi’yi partiler üstü doğrudan devlete bağlı bir kurum haline getirecektir” ifadelerini kullandı.
El-Ğarrabî,”Silahları devlet elinde sınırlama çağrısının cihad meselesinden ayrı” olduğunu söyleyerek, zamanında verilen fetvanın devlet ve güvenlik kurumlarında gönüllü eylemler için yeterli olduğunu söyledi. Kaynaklar, ülkeye yönelik risklerin halen devam ettiği gerekçesiyle olduğu gerekçesiyle, mevcut fetvanın hükmünü kaldırmadı. Irak güvenlik sistemi henüz tüm ülkeyi koruma altına alabilecek ve sınırlarını koruyabilecek bir aşamaya gelmediğini vurguladı.
Haşdi Şabi bileşenlerinden Asaib Ehlu’l-Hak Hareketi Resmi Sözcüsü Naim el-Âbudî konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Eğer dini mercii cihad fetvasını feshetmek istiyorsa bunu açık bir şekilde yapabilir. Ancak bu durum Cuma hutbesi esnasında gerçekleşmediği için fetva hala yürürlüktedir” dedi. Abudî konuşmasının devamında, “Haşdi Şabi konusunda, dini merci fetvanın bittiğini ve ve gönüllülerin evlerine dönmesi gerektiğini ilan etse bile, Haşdi Şabi’yi feshetmeyecektir. Çünkü, Haşdi Şabi bir hükümet kurumuna dönüştü.” görüşünü dile getirdi.
Dini merciin hükümetin işlerine karıştığı yolundaki iddiaları reddeden Abudî, sözlerine şu şekilde açıklık getirdi; “ Elimizdeki bilgilere göre dini mercii, Haşdi Şabi’yi feshetme konusunda istekli değil.Nihayetinde Haşdi Şabi bünyesindeki grup liderlerinin yaptığı açıklamalar dini merciin silah gücünün devlet tekelinde bulunması şeklindeki görüşüyle örtüşüyor. Haşdi Şabi’nin elindeki silah, devletin silahıdır ve devlet bu konuda bütün ayrıntılı bilgilere vakıftır.