Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Sergey Skripal ve kızı Yulia’yı zehirlemekle suçlanan şüphelilere, basına çıkmalarını tavsiye etmesinin üzerinden 24 saat geçmeden, İngiltere’nin, Skripal ve kızını zehirlemekle suçladığı Rus vatandaşları Aleksandr Petrov ve Ruslan Boşirov, “korkmuş bir halde” ortaya çıktılar.
Şüpheliler, İngiliz makamları tarafından kendileri hakkında yayınlanan haberlerin ardından üzerlerine çöken kabus hakkında konuştular.
İngiliz savcıların Skripal vakasının şüphelileri olarak isimlerini açıkladığı Rus vatandaşları Aleksandr Petrov ve Ruslan Boşirov, Russia Today (RT) Genel Yayın Yönetmeni Margarita Simonyan’ya röportaj verdiler.
Margarita Simonyan, “Cep telefonumdan beni aradınız ve benimle röportaj yapmak istediniz” diyerek söze başladı. Bir soruşturma gibi görünen diyalog, yaklaşık 25 dakika sürdü. Simonyan, her ne kadar görüntülerin birçoğunda ikna edici görünmese de, görüşmenin “kendiliğinden” gerçekleştiği izlenimini vermek için sorduğu kasıtlı sorularla Petrov ve Boşirov’a yüklendi.
Simonyan onlara, “Sinir gazı veya başka tehlikeli kimyasallar taşıdınız mı?”, “Neden benimle iletişime geçtiniz?”, “Rus Yabancı İstihbarat Servisi ile mi çalışıyorsunuz?” gibi sorular sordu.
Petrov ve Boşirov, olayın gerçekleştiği sırada Londra’da bulunma nedenlerinin turistik amaçlı olduğunu ve Salisbury kentinin “123 metrelik kulesi ve hala çalışır durumdaki dünyanın en eski saati ile ünlü güzel bir katedrale sahip olduğunu” söyleyen arkadaşlarının tavsiyesi üzerine gittiklerini ifade ettiler.
İngiltere de 3 gün geçirdiklerini kaydeden ikili, Salisbury kentini 2 kez ziyaret ettiklerini kaydettiler. Fakat fırtınalı kar yağışı ile şehirde dolaşamadıklarını ifade eden şüpheliler, Londra’ya dönmeye karar verdiklerini belirttiler.
Şüpheliler, Skripal davası ile ilgili yürütülen soruşturmaya nasıl bir etkisi olacağını açıklamaksızın “İngiliz basını neden o günkü hava durumuna odaklanmadı?” diye sordular.
Simonyan, şüphelilerin “Ertesi gün Salisbury kentine döndük ve süreci tamamladık” ifadeleri üzerine “hangi süreçten” bahsettiklerini sordu. Şüphelilerden biri “katedral ziyareti” diyerek cevap verdi ve sonra kenti gezdiklerini, kahve içtiklerini ve tren istasyonunda oturduklarını belirterek, “Neden İngiliz makamları kahve içerken ki fotoğraflarımızı yayınlamadı?” diye sordu.
Bunun üzerine Simonyan, “Skripal’in evinin yakınında bulundunuz mu?” diye sordu. Şüphelilerden biri “Bu muhtemel bir durum. Evin yerini bilmiyoruz. Yakınından geçmiş olabiliriz” diye cevap verirken, diğer şüpheli “Bu olaydan önce ismi dahil bu adam hakkında hiçbir şey bilmiyordum” dedi.
Şüpheliler, “İngiliz topraklarına adım attıkları zaman yanlarında Noviçok ya da herhangi bir tehlikeli kimyasal madde bulundurup bulundurmadıkları” sorusuna karşılık, “Bu maddeyi nasıl taşıyabiliriz? Mümkün mü bu?” diyerek kendilerini savundular.
Gazetecinin, “İngiliz yetkililerin hakkında konuştukları Nina Ricci marka bir şişe parfümünüz var mıydı?” sorusu karşısında şaşıran Boşirov soruyu şöyle cevapladı:
“Bir erkeğin kadın parfümü taşıması aptalca değil mi? Gümrük sırasında tüm bagajları kontrol ederler. Eğer bir kadın parfümünü bulunduruyor olsaydık, herhangi bir polis memuru tarafından bir erkeğin eşyaları arasında kadın parfümün ne aradığına dair bir soruyla karşı karşıya kalırdık.”
Röportaj sırasında gazetecinin takındığı üsluptan rahatsız olduklarını dile getiren ikili, Simonyan’ın “Siz istihbarat servisinin ajanları mısınız?” sorusu üzerine “Peki siz istihbaratta mı çalışıyorsunuz?” diye karşılık verdi. Gazetecinin kimseyi zehirlemekle suçlamadığını ifade etmesi üzerine şüphelilerden biri “Ama meslektaşlarınız suçluyor” diyerek hızlı bir şekilde karşılık verdi.
Gazetecinin bir sonraki sorusu ise “Putin’in basınla konuşma konusundaki çağrısına cevap verip vermediklerine” ilişkindi. İkili, son günlerde bir kabus yaşadıklarını, tehditler aldıklarını ve aile fertlerinin ve akrabalarının risk altında olduğunu açıkladılar. Savcılığa, Rus istihbaratına, Merkezi Soruşturma Ajansına ya da İngiliz Büyükelçiliğine giderek koruma talep etmeyi düşündüklerini belirttiler.
Gazetecinin “Neden İngiliz Büyükelçiliği?” sorusu üzerine, masumiyetlerinin açıklığa kavuşturulması adına bazı arkadaşların kendilerine İngilizlere gitmeleri tavsiyesinde bulunduklarını söylediler. Aynı şekilde bir video çekip Youtube’da yayınlamayı düşündüklerini, ancak güvenilir olduğu için doğrudan hükümet kanalıyla irtibata geçmeyi tercih ettiklerini belirttiler.
Sportif beslenme ürünleri ticareti yaptıklarını ve işleri kapsamında yurtdışına seyahat ettiklerini anlatan Petrov ve Boşirov, İngiliz suçlamalarıyla birlikte işlerinin risk altına girdiğini kaydettiler. Petrov ve Boşirov, İngiliz hükümetinin gerçek failleri bulmasını da belirterek, “Olayın açıklığa kavuşturulmasını ve İngiliz tarafının her şeye rağmen Skripal vakasına karışanları bulmasını, bize yaşattıkları için özür dilemesini ve hayatımızın değişmesini umuyoruz” dediler.
Ruslar aleyhindeki İngiliz suçlamalarının ardından ilk kez açıklamada bulunan Putin, “Suçlanan kimselerin olduklarını biliyoruz, onları bulduk. Umarım basına çıkar ve kendileri hakkında konuşurlar. Bu herkes için daha iyi olur” dedi.
Öte yandan Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Moskova, İngilizlerin röportaj hakkındaki şüphelerine karşılık sert açıklamalarda bulundu. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, İngiliz Dışişleri Bakanlığı’nın röportajı “çarpıtılmış ve yanlış” olarak tanımlamasının “Theresa May liderliğindeki İngiliz hükümetinin krizini yansıttığını” söyledi.
Mariya Zaharova, Theresa May hükümetini ima ederek “batık gemi” ifadelerini kullandı ve geçen temmuz ayında istifa eden İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson’un “batık gemiyi tam zamanında terk ettiğini” söyledi.
İngiliz Dışişleri Bakanlığı, çifte ajan Rus Sergey Skripal’in zehirlenmesi ile ilgili şüpheli durumunda olan kişilerle yapılan röportaj hakkında “Meseleyi bulanıklaştırmaya çalışan farklı bir yaklaşım tarzı ve Rusya tarafından bir yalan söyleme pratiği” ifadelerini kullandı.
İngiliz Dışişleri Bakanlığı temsilcisi, Rus Novosti haber ajansına verdiği demeçte, “Rus askeri istihbarat memurlarından bu iki şahsın ülkemizin sokaklarında çok zehirli bir kimyasal silah kullandıklarının açıkça görünüyor” dedi.