Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Soçi’de Rus yenilgisi | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Moskova’nın Suriye’de ‘uygun’ bir barış anlaşması sağlamak için zaman kazanmaya çalıştığı bir dönemde, Esed güçleri İdlib kırsalında, aralarında sivil mahalleleri bombalayan helikopterlerin de bulunduğu 93 saldırı gerçekleştirdi. Lübnan merkezli Hizbullah da 400 bin kişiyi abluka altına alarak Şam’ın semtlerinden Guta’yı bombaladı.

Müzakereciler barış taslağı hakkında tartışırken nasıl oluyor da tüm bunlar yaşanabiliyor? Ruslar, İranlılar ve bu çizgiyi destekleyen ülkeler neden Suriye muhalifetinin müzakere heyetlerinin ülke halkına, savaş, yıkım ve sürgün getiren bir çözümü kabul etmeye cesaret edeceklerini düşünüyorlar?

Soçi müzakerecileri, anlaşmayı kabul etmeye zorlamak için askeri gerilimi muhalefete yönelik uygulanan baskının bir parçası olarak görüyor olabilir. Savaşlarda genellikle böyle olur. Fakat Suriye için bu geçerli değil. Öncelikle savaş şu an etki alanında bir çözüme ulaşmayı sağlamayacak. İkinci olarak müzakereciler, yerel, bölgesel ve diğer büyük devletlerin desteği olmadan herhangi bir belgeye imza atamaz. Suriye’de yapılan tüm bu bombardımanlar ve saldırılar Soçi müzakerelerini sabote etmekten başka bir şey değil.

Askeri operasyonların yoğunlaşmasından daha kötüsü, müzakerelerin taslağının sızdırılmasıdır. Bu, hayal kırıklığına neden oldu. Çünkü içeriğinde Suriyelileri ve Uluslar arası alanı Soçi’de sağlanacak barışın ciddiyetine ikna edebilecek herhangi bir değişiklik yok. Muhalefete sunulan halihazırdaki durumun dayatılmasından başka bir şey değil. Siyasi sistemi ve hükümeti koruyan, sadece teslim anlaşması öngören bir koşul dikte ediliyor. Bu, şu anki durumun dayatılmasının belgesi niteliğinde. Bu noktada Suriyelileri bunu kabul etmeye zorlamanın, savaşın önümüzdeki yıllar boyunca sürmesine ve Suriye rejimi, Ruslar ve İranlıların savaştığı ve son üç yıldır kazandığı her şeyi kaybetmesine neden olacağını söyleyebiliriz.

Bununla birlikte her ne kadar ayrıntılar hakkında Ruslarla anlaşmasak da Soçi müzakerelerinde makul seçenekler sunulması halinde elde edilebilecek barış fırsatının önemini görmezden gelmemiz mümkün değil. Savaşın sona erdirilmesi, muhalefetin egemen kurumlara katılım beklentilerinin ve adil taleplerinin karşılanması, tüm İranlı militanların ve diğerlerinin ülkeden çıkarılarak bölgenin güvenli hale getirilmesi, Suriye’nin egemenliğinin ve bağımsızlığının güvence altına alınması ülkenin çıkarınadır.

Soçi’nin başarısızlığı, Rusya’nın başarısızlığı anlamına gelecektir. Bu nedenle çatışma çemberi şimdi gördüğümüzden daha geniş olacaktır. Türklerin savaşa girmesiyle durum ve pozisyon dağılımı daha da karmaşıklaştı. Rusya ve İran gibi Suriye’de askeri faaliyetlerde bulunan ABD ile olan anlaşmazlık da buna eşlik etti.

Şam’da ve İran’da rejime baskı yapabilme yeteneğine sahip olan Rusların elinde şimdi masada sunulandan daha iyi bir çözüm getirmelerini sağlayacak önemli kartlar olduğunu biliyoruz.

Tüm bu işaretlerin Şam’ın müttefikleri tarafından barış değil, teslim olunmasının istendiği bir sözleşme imzalanması ısrarından dolayı başarısızlığa uğramasından korkuyoruz. Ardından heyetler çantalarını alıp yeni bir barış yolculuğuna başlamak üzere Viyana’ya doğru yola çıkacaklar. Belki de Soçi ve Cenevre’deki önceki konferanslardan daha iyi bir şansa sahip olamayacaklar.