Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Stadyum ve Mabet | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Futbol stadyumları gibi kader elinin harika roller oynadığı bir alan yok. Futbolcuların kendilerinden başkası da bunu tamamen hissedemiyor. Ben futbol karşılaşmalarını seven ve takip eden biri olarak bu olguyu birçok kez gördüm. Futbolcular sahaya girer girmez artık kaderin elinde olduklarını onlara hatırlatan metafizik metaforlarla doludurlar:

Hristiyanların göğüslerine haç çizdiklerini görürsün. Müslümanların ellerini kaldırarak onları gökyüzüne, Allah’a doğru çevirdiğini görürsün. Dikkatli bir şekilde baktığında dudaklarının kıpırdadığını fark edersin. Onlardan birinin harika bir gol kaydettiğinde şükrederek ellerini semaya kaldırdığına şahit olursun. Bazı Müslüman futbolcuların Allah’a şükür ve hamd olarak yere secde ettiğini gördüm. Mısırlık harika oyuncu, Liverpool takımının parlayan yıldızı Muhammmed Salah böyle. Rabbine şükür olarak doğrudan secdeye varıyor.

Futbolcu her ne kadar mükemmel, yetenekli ve uluslararası arenada yıldız olmuş olsun kendini kaderin elinde bulur. Kendisinin açıklayamayacağı kaç hata yapacak. Bir şut gol olurken aynı vasıfta başka bir şut gol olmuyor.

Bu Mısırlı mükemmel oyuncunun konuşulması beni onun hakkında konuşmaya itti. Muhammed Salah şuan İngiltere’de gol krallığı yarışında birinci sırada. Onun ataklarına karşı koyanların vay haline. İslam dinine duyduğu derin imanı gizlemiyor. Bunu sürekli olarak gururlu bir şekilde söylüyor. Futbol ona ne kadar etki etmiştir bilmiyorum. Öyle ki futbol, kendisinin ve bizim hepimizin en sonunda kaderin, Allah’ın elinde sadece birer araç olduğumuz inancını sağlamlaştırmıştır.

Dediğim gibi Salah dinine olan inancını ve bu imanın oyununa ve yıldızlığına olan etkisini gizlemiyor. Medyada da bunu sürekli olarak dile getiriyor. Liverpool şehrinde bir grup gencin, Salah’ın şahsiyeti hakkında tezahüratlar yaptığı ve bazılarının İslam dinine girmek istediğini açıkladığını duydum. Lisanı halleri eğer bu din bir kişiye bu gibi özellik ve yetenekleri veriyorsa neden o dine girip nimetlerinden yararlanmayalım diyor.

Bu önemli nokta bizi bu soruyu sorduruyor. Futbol, genelde spor ve bunlarından yanında müzik, sanat ve ilimler bu dünya medeniyetinin bir parçasıdır. Bu alanlarda harika işler yapmak batılıların ve diğer insanların gözünü kamaştırıyor ve onları bu alanlarda başarılı olanları takdir etmeye itiyor. Muhammed Salah’ın attığı her gol İslam’ı savunurken karşılaştığı birçok sıkıntıdan daha hayırlı olduğunu söylersem abartmamış olduğumu düşünüyorum.

Şüphe yok ki bu, bazılarının İslam adıyla yaptığı terörist faaliyetlerden daha hayırlı. Bu alçak teröristler önlerinde; kendileri ve diğerlerine mutluluk getirecek, kendi dinlerine ve imanlarına hizmet edecek ve ülkesini ve milletini yükseltecek birçok aktivite alanı olduğunu niçin düşünmüyor? Muhammed Salah güçlü ve sağlam inanca sahip bir genç. Vaktini ve düşüncesini hobisinde çok iyi olmak ve bunu ülkesinin hizmetinde kullanmak için harcadı. Hepimize de çok zevk verdi. Duygularımızı hareketlendirdi. Bütün bunlar; bir intihar bombacısı olup Aksar’da kendini, binlerce turist ve vatandaşın ölümüne sebep olmak yerine yaptı.