Sudan Devlet Başkanı Ömer El-Beşir, Sudan’ın başkenti Hartum’da Etiyopya Başbakanı Hailemeriam Desalegn ile ortak basın toplantısı düzenledi. el-Beşir, Sudan ile Mısır’ın 1959 yılında yaptıkları Nil Anlaşması’na olan bağlılığını yineledi. Etiyopya’nın inşa ettiği Nahda Barajı’nın iki ülkeyi de etkilemeyeceğini belirtti. Etiyop’ya da üç ülke arasında imzalanan anlaşma ve ilkelerine olan bağlılığını vurguladı.
Toplantıda, Etiyopya hükümetinin, Sudan’ın Nahda Barajı’nın gövdesinin dayanıklı olması ve herhangi bir çökme yaşanmaması veya su akışını engelleyen herhangi bir işlemin yapılmaması konusundaki taleplerine olumlu yanıt verdikleri belirtildi.
Etiyopya Başbakanı Desalegn ve üst düzey hükümet yetkililerinin Hartum ziyareti 3 gün sürdü. Desalegn, el-Beşir ile bir takım görüşmelerde bulundu. Afrika ülkeleri arasında muhtemel işbirlikleri hakkında bir görüşme yapıldı. el-Beşir, Nahda Barajı’nın Mısır’ın Nil suyu hissesine hiçbir etkisinin olmayacağını belirterek, hükümetinin 1959 yılında yapılan Nil Suyu Anlaşması’na bağlı olduğunu söyledi. Sudan’ın 74 milyar metreküp kapasiteli Nahda Barajı’nın güçlendirilmesi için çalıştığına işaret eden el-Beşir, “Barajın çökmesi halinde bu durum Sudan için bir felaket olur. Aynı şekilde baraj gölünün doldurulma zamanının belli vakit çizelgelerine uygun olması, Sudan’ın sulama tesislerinin etkilememesi gerekiyor. Nahda Barajı’nın çalışma programının da Sudan’daki barajlarla koordineli şekilde ayarlanması lazım” dedi.
Desalegn, üç ülke arasında yapılan Nil Anlaşması’na olan bağlılığını yineleyerek, üç ülke arasındaki herhangi bir siyasi ihtilafın olmadığını ve aynı zamanda aralarında teknik danışmanlıkların bulunduğunu vurguladı. Bu hususta şunları dile getirdi, “Herhangi bir teknik sıkıntı anında sorunun giderilebilmesi için aramızda teknik bir koordinasyon söz konusu. Eğer bu konu siyasi arenaya çekilirse işimiz zorlaşır. Bu yüzden teknik koordinasyona siyasetin karışmasına gerek yok” dedi.
El-Beşir, yapılan anlaşmadaki ilkelerin tamamen üç ülkenin anayasa ve kanunlarına uygun olarak yapıldığını belirterek, “Bu üç ülke arasındaki ilişkilerini olumsuz olarak etkileyecek hiçbir sorun yok” dedi. Desalegn ile yapılan görüşmelerin hem iki ülke arasında hem de bölgesel sorunların ele alındığını ve iki ülke arasındaki gelişmelerin siyasi yönetimlerdeki anlaşma ve destek ruhu ile bir sonraki aşamaya taşındığını belirtti. el-Beşir, Sudan ve Etiyopya sınırlarındaki çatışmaları, insanları meşgul eden sorunlardan biri olarak nitelendirdi. İki ülkenin kâğıt üzerinde belirlenen sınırlar konusunda tamamen anlaşma sağladıklarını ve aralarında sınır belirleme noktasında herhangi bir anlaşmazlık bulunmadığını söyledi.
Konuk Başbakan iki ülke arasındaki ilişkileri tarihi ilişkiler olarak nitelendirdi ve bölgedeki diğer ülkelere örnek teşkil ettiğini belirtti. Güney Sudan ve Somali çatışmaları konusunda birlikte çalışma yaptıklarını söyledi. Güney Sudan’da barışın sağlanması için ortak bir çaba harcandığını ve tarafların aralarında barış anlaşması imzalamaya zorladıklarını vurguladı.
Diğer yandan, iki başkanı Körfez ülkelerinin her iki ülke içinde çok değerli olduğunu ifade ederek, Körfez krizindeki aynı duruşa sahip olduklarını söylediler. Krizi, Arap Birliği ve İslam Konferansı gibi bölgesel örgütleri de etkilemekte olduğunu, kardeşler arasında huzur ve kardeşliğin yeniden tesis edilmesi için tüm girişimleri desteklediklerini belirttiler. Etiyopya Başbakan’ı da Körfez ülkeleri ile olan Afrika’da sınırlarının çizilmeden önceki tarihi ilişkilerin kendileri için çok önemli olduğunu ifade etti. Ülkesinin ortak tarih, kültür ve ekonomi boyutu sebebiyle Körfez ülkeleri ile olan ilişkilerini sürekli sürdürmeyi arzuladığını söyledi.
İki başkan, ekimin ilk haftası Hartum’da, Afrika Kıtası Ülkeleri arasında tam ekonomik iş birliği topluluğu oluşturma amacıyla düzenlenecek olan Afrika Ülkeleri Başkanlık Konferansı yapılacağını açıkladılar. Desalegn, toplantının başlangıçta teknik düzeyde yapılacağını, başkanlık zirvesinin ardından, bölgedeki krizler, savaşlar ve terör sebepleriyle yaşanan yoksullukla mücadele etmek amacıyla, Afrika Kıtası ülkeleri arasında tam ekonomik iş birliği toplantılarının yapılacağını belirtti.