Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Sudan’da Dışişleri Bakanlığı için spekülasyonlar büyüyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Sudan siyasi çevreleri, Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir’in Dışişleri Bakanı İbrahim Ghandur’u görevden almasıyla meşgul durumda.

Bu bağlamda spekülasyonlar büyürken, yorumlar ise her biri dış politikada farklı bir yönelimi ifade eden birçok isim ve grup üzerinde gelişmeye başladı. Cumhurbaşkanı Beşir’in düşüncelerini ve Ghandur’un yerine yeni bakanı tayin ederken benimseyeceği temelleri tahmin etmek zor olsa da Sudan basını ve sosyal platformlar birçok isim üzerinde yorum yapmakta gecikmedi.

Bazı adaylar, ülkenin karşılaştığı zorluklardan, dış politikasındaki kargaşalardan ve Cumhurbaşkanının masasına koymayı hedeflediği belirli isimlerin menfaat ve propagandalarından ilham alırken, gözlemciler ise yeni bakanının tayininin, 2020 seçimlerinde Cumhurbaşkanı el-Beşir’in yeni Başkanlık dönemine izin verecek anayasa değişikliğindeki belirleyici faktör olacağını savunuyor.

Siyasi analist ve uzmanlar, Ghandur’un yerine atanacak ismin seçiminin, bu görevi kazanma çabası çerçevesinde siyasi güç merkezleri arasındaki çatışmayı kızıştıracağını belirtti. Siyasi analist el-Cemil el-Fadıl, bir sonraki dışişleri bakanının bu politikanın yönünü belirleyeceğini söyledi. El-Fadıl yaptığı açıklamada, “Cumhurbaşkanı, Ali Ahmed Karti ve Mustafa Osman gibi İslami kökenli eski bakanlar grubundan potansiyel adaylardan birini seçecek. Bu durum, İslami ideolojik bir boyutla yakınlaşmaya, ayrıca geleneksel rejim sürecine, Katar’a, Türkiye’ye, İran’a ve elbette Rusya’ya grubun müttefiki olarak geri dönme olasılığını ortaya koyuyor” dedi.

Cemil el-Fadıl, askeri bir ismin de seçilmesinin muhtemel olduğunu belirtirken, eski Genelkurmay Başkanı İmadeddin Adavi’nin en güçlü adaylardan biri olduğunu açıkladı. Bu durumun, dışişleri bakanlığı pozisyonuna askeri bir görünüm getireceğini söyleyen el-Fadıl, “Adavi’nin seçilmesi, rejimin İslamcıların pahasına militarizasyon yönünde ilerleyeceği ve maliye, savunma ve dışişleri gibi bakanlıkların askeriyeye verileceği anlamına geliyor” şeklinde konuştu. Genelkurmay başkanlığına atanan birçok askeri ismin, emekli olduktan sonra bakan olarak tayin edildiklerine dikkati çeken Cemil el-Fadıl, İçişleri Bakanı İsmet Abdurrahman ve Sağlık Bakanı Mehdi Babu Nemr’e atıfta bulundu. Bu bağlamda yetkili, “Adavi’nin tayini, oyunun dengesini değiştirecek, rejimin yeni yönelimini ve militarizasyonunu gösterecek” dedi.

“Adavi’nin seçilmesi, cumhurbaşkanının Batı ve Körfez ile yakınlaşma politikasında ilerlemeye karar verdiği anlamına geliyor” diyen Cemil el-Fadıl, İmadeddin Adavi’nin Batı ile güçlü ilişkileri olduğunu, zira kendisinin geçtiğimiz yıl Nisan ayında Almanya’nın Stuttgart şehrinde yer alan AFRICOM’daki liderlik toplantılarına katılan ilk Sudanlı askeri isim olduğunu vurguladı.

El-Fadıl, Sudan dış politikasının son dönemlerde kafa karışıklığı oluşturduğunu belirtirken, bu politikanın Cumhurbaşkanının geçtiğimiz Kasım ayındaki Rusya ziyareti ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’den “Sudan’ı ABD tehdidinden koruma” talebi sonrası sisli bir hale geldiğini söyledi. Cemil el-Fadıl ABD, Batı ve Körfez ile ilişkileri iyileştirdikten ve hatta Batı’nın taleplerini karşılamak için büyük bir çaba sarf ettikten sonra ülkenin Rusya-Türkiye eksenine yakınlaşmaya yöneleceğini açıkladı. El-Fadıl, Hartum’un Körfez çatışmasının soğumasının ardından Doha ile ilişkisini canlandırmak istediğinin de altını çizdi.

El-Fadıl, Adavi gibi Dışişleri Bakanlığı koltuğuna Batı’yla istihbarat ilişkilerinde bulunan el-Fatih Erva’nın da aday olduğunu söyledi. Bu bağlamda Erva’nın seçiminin de Batıya yönelimi güçlendireceğini belirten Cemil el-Fadıl, bu durumun rejimin militarizasyonunu İslami geçmişinden uzaklaştırmaya teşvik edeceğini kaydetti.

El-Fadıl’ın belirlediği bu durumlara rağmen, iktidar parti dışından bir adayın, seçim yetkisinin cumhurbaşkanının tekelinde bulunması halinde de “Ulusal Kongre”’ye seçilme olasılığının bulunduğunu belirtti. Teknokratik bir seçim ihtimaline değinen analist, söz konusu pozisyona ulaşacak büyükelçilerin de var olduğunu ifade etti.

Hartum Üniversitesi Profesörü Tayyib Zeynel Abidin ise Ghandur’un ayrılmasından sonra dış politikada beklenen değişikliklere dair farklı bir vizyona sahip. Sudan’ın dış politikasının değişmez ve sabit olacağını belirten profesör, “Dış politikada değişiklik olmayacak, ancak elbette ki Bakan Ghandur’un benimsediği yol ve ilişkiler çerçevesinde de ilerlemeyecek” dedi.

Dış politikanın anayasa uyarınca Cumhurbaşkanı el-Beşir tarafından ortaya konulduğunu söyleyen Zeynel Abidin, Bakan Ghandur döneminde tabi olunan politikanın cumhurbaşkanı tarafından onaylandığını ve ülkenin politikasında herhangi bir değişiklik olmayacağını vurguladı.

Prof. Dr. Zeynel Abidin, Bakan Ghandur’un görevden alınmasının yanlış olduğunu ifade ederken, Sudan Bankası’nın Dışişleri Bakanlığı’nın bütçesini ödemediğini belirtti. Profesör ayrıca, yeni adanacak ismin ABD’nin Suriye ittifakı ve Arap güçlerini sıkıntılı ülkelere gönderme olasılığı gibi bölgesel ve uluslararası değişimlerle karşı karşıya kalacağını vurguladı.

Öte yandan sosyal paylaşım siteleri de bu spekülasyonlarla çalkalanırken, Ghandur’un görevden alınmasının iktidardaki seçkin isimler arasındaki güç mücadelesi ile ilişkili olduğu belirtildi. Bu çatışmanın, yeni bakanın seçiminde daha net bir hale bürüneceği ifade edilirken, eski kurtuluş muhafızlarının önceki dönemlerde kaybettikleri parıltılarına geri dönebilecekleri veya Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir’in omuzlarını ağırlaştıran İslamcıların yükünün hafifleyeceği kaydedildi. Aynı şekilde yapılan yorumlar arasında “Ghandur’un Batı yanlısı politikasının fiili bir sonucu olmadı. Bu politika, siyasi veya ekonomik krizleri hafifletmedi” ifadeleri de yer aldı.

Diğer taraftan İbrahim Ghandur, parlamentoya yaptığı açıklamada, Sudan Bankası’nın yedi ay boyunca diplomatların maaşlarını ve karargahın kiralarını göndermeyi reddettiği için bakanlığın iflasını ilan ettiğini söyleyerek görevinden ayrıldığını duyurdu. Ancak gözlemciler, görevden alınmasının arka planında, bu yılın başlarında Ghandur’un istifası için sunduğu raporların olduğunu söyledi.

Uzun bir süredir dışişleri dosyaları cumhurbaşkanlığı dosyaları ile çakışmış durumdaydı. Nitekim birçok dış politka gündeminin cumhurbaşkanlığına bağlı isimler tarafından ele alınması ve bakanlıktan uzaklaştırılması gündeme gelmişti. Gözlemciler ise Ghandur’un işten çıkarılmasının bu çatışmanın bir uzantısı olduğunu ileri sürerek, alternatifin bu temelde seçileceğini söyledi.
Öte yandan Sudan Merkez Bankası, eski bakan Ghandur’un “dışişleri bakanlığının bütçelerinin ödenmediği” iddialarını yalanladı. Bu bağlamda yapılan açıklamaya göre, bakanlığın 2017 yılı bütçesinin yüzde 92’sinin ödendiği, ancak önceki raporların dışişleri bakanlığının fon ve döviz eksikliğinden ciddi şekilde acı çektiğini gösterdiğini söyledi.

Diğer taraftan ortaya konulan isimler arasında eski Dışişleri Bakanlığı Yetkisi Mutrif Sıddık, Sudan Birleşik Arap Emirlikleri Büyükelçisi Muhammed Ahmed, eski Cumhurbaşkanlığı Ofisi Müdürü Muhammed Emin ve Suudi Arabistan Dışişlerinde Müsteşar Taha el-Hüseyin gibi isimler de bulunmakta. Bu bağlamda analistler, cumhurbaşkanının gelecek dışişleri bakanını seçme döneminde birçoğunu masaya koyarak aday göstereceğini belirtti.