Peşmerge Kuvvetlerinin Kalemun’dan gelen DEAŞ unsurları ile savaş hazırlığında olduğunu açıkladığı sıralarda, bir yandan Lübnan Hizbullahı ve DEAŞ arasında imzalanan ‘’Şüpheli Anlaşma’’, diğer yandan DEAŞ militanlarının Kalemun’dan Irak sınırındaki Deyr-i Zor’a taşınması Irak kuvvetlerinde bölünmelere sebep oldu.
Irak Kuvvetleri ve Irak Başbakanı Haydar El İbadi’nin eleştirileri, Lübnan Hizbullahı Lideri Hasan Nasrallah’ı, konuyla ilgili açıklamada bulunan bir bildiri yayımlamaya zorlayan faktör olarak görülüyor. Gerek yönetim içinden gerekse dışından bazıları, Iraklılara özür bile içermeyen bu açıklamayı, Hasan Nasrallah’ın DEAŞ’la yaptığı müzakerenin bir itirafı olarak görüyor.
Irak Başbakanı Haydar İbadi’nin tutumu Rafızi Şii’lerin tavrını netleştirdi. Şöyle ki; İbadi açıklamasında bunun ‘’Kabul edilemez’’ olduğunu ifade etmişti. Daha sonra ise Haşd Şabi komutanlığına getirilen Ebu Mehdi El Mühendis, Hasan Nasrallah’a övgü dolu bir mektup yazdı. DEAŞ’a değinilmeyen mektupta ‘’Ortak kanlarla sulanan toprakları nasıl kucaklayacağımızı ve Irak topraklarında nasıl yürüyeceğimizi senden ve aziz şehitlerimizden öğrendik’’ ifadeleri yer aldı.
İran’a ve Hizbullah’a yakınlığı ile bilinen Irak’ın eski Başbakanı Nuri El Maliki’nin danışmanı dün kendisine dayandırılan açıklamayı tekzip etti. Dünkü açıklamada, Hizbullah Lideri Nasrallah’ın yaptığı anlaşmayı hedef alanların başını cahillerin çektiği, bunların kamuoyu arkasına sığınarak kin ve düşmanlık duygularını kullandığı ifadeleri yer almıştı. Tekzip’te, ‘’Hasan Nasrallah ve DEAŞ militanları arasında imzalanan anlaşmayla ilgili sosyal medya hesaplarımdan Nuri El Maliki’ye dayandırılan açıklama doğru değildir’’ ifadelerine yer verildi.
Anlaşmayla ilgili Sadr Kanadından herhangi bir açıklama gelmezken, Sadr’ın sözcüsü, ‘’ Sadr’ın, Hizbullah-DEAŞ ittifakından dolayı Nasrallah’ı hedef alan eleştirilerin arkasında olduğu doğru değildir’’ dedi.
DAEŞ’in Kalamun’dan nakledilmesiyle ilgili, Bağdat’ın ittifak kurduğu yönündeki Lübnan kaynaklı iddiaların asılsız olduğunu belirten Haşdi Şabi heyeti sözcüsü Ahmed El Esedi, ‘’Irak hükümetinin bu nakille ilgili bilgisi yoktu.’’ dedi. Esedi bu konuda bir organizasyon olduğu ile ilgili çıkan haberleri ise ‘ahmakça’ diye niteledi.
Şayet Şii kesim Hizbullah’ın yaptığı ile ilgili çekincelerini veya durumu reddettiklerini ifade etseydi, o zaman Sünni kesim daha keskin bir tavır alırdı. Meclis Başkanı Selim El Cuburi yaptığı açıklamada, DEAŞ’ın yeniden Irak’a dönmesini veya yaklaşmasını kesin bir dille reddetmiş ve ülkesine dokunan bazı anlaşmalar yüzünden, Irak’ın bir daha asla bedel ödemeyeceğini söylemişti. Bu durumun başa dönmek manasına geldiğini belirten Cuburi; bunun, dökülen şehit kanlarını inkar etmek olacağını söyledi.
Koalisyon Ülkelerine çağrıda bulunan Cuburi, bu anlaşmanın etkileriyle mücadele konusunda gerekli tüm tedbirlerin alınması gerektiğini ifade etti. Aynı şekilde çağrısını Güvenlik teşkilatı için de yineleyen Cuburi, teşkilatın gerçekleri araştırması, Hizbullah ile DEAŞ arasında gerçekleşen anlaşmanın güvenlik ve istikrara etkisi ile ilgili meclise detaylı bir rapor sunması gerektiğini söyledi. Meclis Güvenlik Komitesi üyesi Muhammed Kerbuli, ‘’Konuyla ilgili davaya devletler veya hükümetler bakar, Meclis Güvenlik Komiteleri değil. Zira onların elinde uçaklar veya füzeler yoktur. buna da güçleri yetmez’’ dedi.
Şark El Avsat’a konuşan Kerlubi, Kalamundan gelen DEAŞ militanlarının Irak’ta saldırı girişimi yapabilecekleri konusunda uyarıda bulundu.
Çok sayıda DEAŞ’lının Irak sınırına taşınmasına dikkat çeken Kerlubi, ‘’Arkadaşlarının yanlarına gelmesi, Irak’ta ağır darbeler alan DEAŞ militanlarına manevi yönden olumlu etki yapacaktır’’dedi. ABD’nin bu konudaki sessizliği ile ilgili şaşırdığını belirten Kerlubi, ‘’ABD’nin bu konudaki tutumunu öğrenmek istiyoruz, bu konuda henüz bir cevap gelmiş değil’’ ifadelerini kullandı.
Sünni olan ‘Birleşik Irak Kuvvetleri’ şemsiyesi altında parlamentoda yer alan ‘Birlikler Grubu’ İran’ı, Hizbullah ve Suriye Rejimi arasında imzalanan ‘Şüpheli Anlaşma’nın perde arkasında olmakla suçladı.
Açıklamada bulunan Birlikler Grubu Lideri Zafer El Ani, ‘’Bir yandan Rejim ve Hizbullah’la, diğer yandan DEAŞ’la imzalanan ‘Şüpheli Anlaşma’yla çok şaşırdık. Yani siz kalkıp teröristleri Lübnan sınırından alıp güvenli bir şekilde Irak sınırına taşıyacaksınız, sanki Irak teröristlerin atık yeriymiş gibi… Arkasında Tahran hükümetinin olduğu bu anlaşma, Iraklıların kanını hafife almaktır.Ulusal güvenliğe karşı doğrudan bir tehdittir’’ ifadelerini kullandı.
Irak Kürdistan Bölgesel yönetimi adına konuşan sözcü Ümid Sabah, ‘’Şüpheli anlaşmaya göre, büyük bir grup terörist Lübnan’dan Irak sınırına taşınıyor. Bu milislerin Suriye’nin doğusu ve Irak’ın sınırına getirilmesi şüphe uyandırıcı’’ diye konuştu. Irak Kürdistan Bölgesel yönetiminin bu işin takipçisi olacağını ifade eden Sabah, ‘’Ani bir saldırı olması halinde Peşmerge güçleri, Irak Ordusuyla beraber tam koordineli bir şekilde cevap vermeye hazırdır’’ dedi.