Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Suriye krizine çözüm Paris’te masaya yatırılacak | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Suriye’de devam eden siyasi krize çözüm bulmak için beş bölgesel ve batı ülkesi yetkilileri bir araya gelecek. Dışişleri Bakanları, Washington’da 5 bakan yardımcısı ve milletvekilleri tarafından hazırlanan ‘Belge yok’ kararı için, önümüzdeki Çarşamba günü Paris’te bir araya geleceği ifade edildi. Kritik görüşmede, Suriye krizine çözüm yolları masaya yatırılacak.

Suriye’de devam eden siyasi krize çözüm bulmak amacıyla Dışişleri Bakanları bir araya gelecek. Ayrıca ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile konu hakkında görüşme çağrısında bulunduğu öğrenildi.

Üst düzey bir Avrupalı yetkili dün, 2018 yılının önceki yıllardan farklı olacağına dair “iyimser” açıklamalarda bulundu. Bu yıl siyasi uzlaşma şartlarının sağlanabileceğini söyleyen yetkili, öncelikle Trump yönetiminin, çeşitli kurumlar arasında Suriye politikasını gözden geçirdiğini ifade etti. Bu bağlamda yönetim, başlıca dayanağı olarak bölgesel ve Suriyeli müttefikleriyle siyasi ilişkiye girme, Ruslarla müzakerelerde bulunma ve Fırat Nehri’nin doğusundaki askeri varlığı güçlendirme gibi bir dizi tedbirler üzerinde karar kılındı.

Konu hakkında Halk Koruma Birlikleri (YPG) yetkilisi Şarku’l Avsat’a dün yaptığı açıklamada, ABD ordusu, doğu Fırat’ta kamp kurarak, 400 milyon dolar tutarında bir bütçeyle bölgeye 30 bin kişilik sınır güvenlik gücü yerleştireceğini belirtti. Söz konusu güçler, Irak, Türkiye ve Esed güçlerinin konuşlandığı Fırat Nehri ile sınırı koruyacak. Açıklamada, ABD’li diplomatların bu bölgede kalmak için Fırat Nehri bölgesine gelecekleri ifade edildi. Bu konu üzerine açıklama yapan Batılı yetkili de Washington’un, Doğu Fırat’taki müttefiklerinin bu siyasi sürece katılması için çözüm aradığını kaydetti.

Yeni ABD stratejisi, Nasır Hariri başkanlığındaki Suriye Müzakere Yüksek Komitesi (MYK)’nden ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO)’ndan birer heyeti de kapsıyor. Aynı şekilde Washington da Trump yönetiminin fon ve silah yardımını durdurduğu gruplar için askeri ve siyasi gruplara da destek arayışında olduğu ifade edildi.

Diğer taraftan Ortadoğu’dan Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi David Satterfield, geçtiğimiz Cuma günü İngiltere, Fransa ve Ortadoğu’daki iki bölgesel güçten oluşan dört mevkidaşını Washington’da ağırladı. Söz konusu beş ülke temsilcisi arasındaki görüşmeler, ortak görüş arayışı kapsamında gerçekleşti. “Belge yok” taslağındaki bu temsilcilerin tutumu, Kasım ayında Trump ve Rus mevkidaşı Vladimir Putin tarafından muvaffak kılınan siyasi çözüm ilkeleri çerçevesinde gelişti. Bu bağlamda Batılı yetkili, “belgenin” insan hakları standartlarına göre, Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde parlamento ve başkanlık seçimleri yapmak için çözüm ilkesi ve anayasal reformların yanı sıra 2 bin 254 saylı karara dayanan müzakerelerin desteklenmesi gerektiğini belirtti. Öte yandan yetkili, güvenlik hizmetlerinin yenilenmesi, performanslarının iyileştirilmesi ve Suriye toprak bütünlüğünün korunması konularını içerdiğini söyledi.

Şarku’l Avsat’a konuşan başka bir yetkili ise, ülkeler arasındaki görüşmelerin üç noktada geliştiğini ifade etti. Bunlar;

İlk olarak, ‘2254 sayılı kararda yer alan “hükümet” veya Cenevre bildirgesindeki “Geçici Yönetim Heyeti”’, ‘parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tarafsız ve uygun bir çevreye odaklanmak isteyen ülkeler’ ve ‘Yönetim Heyeti’nden veya hükümetten bahsetmemek’

İkinci; Suriye seçimlerinin kontrolü, BM gözetiminde mi yoksa denetiminde mi yürütüleceği. Ayrıca şeffaflık, dürüstlük, kontrol sağlamak ve içerdeki ya da dışardaki bütün Suriyelilerin özgürce oy vermesi için baştan aşağıya seçim sürecinin denetiminin yürütülmesi.

Üçüncü ve son nokta ise; Suriye Devlet Başkanı Esed’in rolü, başkanlık yetkilerinin azaltılmasına dair gerekli yolların bulunup bulunmadığı, başbakana ve yerel idarelere yetki verilmesi.

Batılı yetkilinin iyimser olduğu ikinci nokta, Rusya düşüncesinden kaynaklıdır. Öyle ki bazı Rus yetkililer, Moskova’nın siyasi çözüm konusunda yalnız başına yeterli beceriye sahip olmadığı görüşünde. Türk, Rus ve İranlı yetkililer de Soçi davetlilerini ve çalışma gündemini belirlemek üzere 19 Ocak’ta bir araya gelecek. Bu bağlamda kongrenin, 12- 13 Şubat’a ertelenmesi durumunda, “Soçi”nin üçüncü ertelemesi yaşanacak. Zira bu da Tillerson ve Lavrov arasındaki görüşmenin ön şartını oluşturuyor.

Tillerson, 20’den fazla ülkeyi kapsayan geniş bakanlar kongresinde, Paris’teki toplantıya eşlik eden dört mevkidaşıyla birlikte “Belge yok” taslağının son nüshasını onaylayacak ve kimyasal silahların kullanımını engelleme konularını ele alacak. Tillerson ayrıca Doğu Fırat’taki askeri varlıklar, uluslararası ve bölgesel müttefiklerin tutumları konusunda Rus mevkidaşıyla bazı görüşmeler gerçekleştirecek.

Şarku’l Avsat’a açıklama yapan üçüncü Batılı yetkili ise, Dışişleri Bakanı Tillerson’un Lavrov ile 2 bin 254 kararına dair Cenevre bildirisini görüşmek, Geçici Yönetim Heyeti’nden vazgeçilmesi ve hükümetin kabul edilmesi üzere onay verdiğini ifade etti.

Öte yandan Washington, Moskova ile anlaşmanın, devlet kurumlarını koruma, çöküşünü önleme ve Suriye topraklarının birliğini koruma konusunda geniş kapsamlı olduğu kanaatinde. Bu bağlamda yetkili, “Anlaşmazlık noktası, Başkan Esed’in kaderi… Zira Moskova onu meşru bir başkan olarak görüyor ve herhangi bir boşluğun, devlet kurumlarının çökmesine neden olacağına inanıyor. Batılı ülkeler ise Suriye’nin birliği ve yeniden yapılanması için Esed’ın görevden uzaklaşması konusunda pragmatik bir tutum içerisinde. Esed’in yetkilerini başbakan ve yerel idarelerin yanı sıra terörle mücadeledeki rollerine dokunmaksızın güvenlik servislerinin yararına azaltma konusu üzerinde de görüşmelerde bulunulabilir” açıklamasında bulundu. Yetkili sözlerine şöyle devam etti: “Suriye’de reform ve istikrarı birleştiren bir yaklaşım olmalı. Ruslar, Suriye’nin yeniden imarında Batı katkısının doğru bir siyasi geçiş olmadan sağlanamayacağına dair ikna olmalı. Düzenli güçler, Suriye topraklarının tamamını kontrol edemiyor. Bu nedenle, çözüm askeri değil politiktir” dedi.

Cenevre müzakerelerinin sekizinci görüşmesine ve Suriye muhalefetinin genişletilmiş konferansına katılan Batılı yetkili, MYK heyetinin, Cenevre’de olumlu bir şekilde yer aldığını, anayasa ve seçimleri tartışmayı ve önkoşulsuz görüşmelerde bulunmayı kabul ettiğini sözlerine ekledi. Zira bu durum, Beşar Caferi başkanlığındaki hükümet heyetinin Cenevre’ye ulaşmanın gecikmesinin ardından görüşmelerin özüne katılmayı reddetmesine karşı yaşandı. Bu bağlamda yetkili, “Rusya Federasyonu da dahil beş daimi üye ülkenin temsilcileriyle bir araya gelerek, bu konuda mutabık kaldılar. Rusya’nın Şam’a baskı yapamayacağı ya da Cenevre’ye değil Soçi Kongresi’ne fırsat vermeyi istemediği açık. Ancak BM’den Soçi Kongresi’ne dair meşruiyet kazanmak için Cenevre müzakerelerinde ilerleme kaydedilmesi gerektiğini de biliyor” dedi.

Yetkili, BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura’nın 9. tur görüşmeleri tarihini bu ayın 26’sı olarak belirlediğine dikkat çekerken, görüşmelerin Cenevre veya Montrö’da değil, Viyana’da yapılacağını ifade etti.

Müzakerelerin bir sonraki turu ve Soçi’deki Suriye Kongresi, bugün Londra’da MYK başkanı Nasır Hariri tarafından görüşülen konular arasında olacak.

Öte yandan Hariri, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ile Brüksel’de bir araya geldi. Bu bağlamda taraflar, görüşme esnasında BM’nin 2 bin 254 sayılı kararı temelinde, Suriye’de hızlı biçimde siyasi geçiş sürecine başlanması konusunda görüş birliği ortaya koydu.