Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Suriye Kürtlerinin en önemli endişesi: Özerkliği muhafaza etmek | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Suriye Kürtlerinin Şam ile gerçekleştirdikleri müzakerelerde dile getirdikleri en büyük endişeleri, özerkliklerinin muhafaza edilmesi olurken, analistler Suriye hükümetinin kendi topraklarında herhangi bir özerkliği reddedeceğini düşünüyorlar.

DEAŞ örgütünü kuzey ve kuzeydoğu Suriye’deki geniş alanlardan süren Kürtler, rejim güçlerinin ülkenin geniş bölgelerinin kontrolünü yeniden ele geçirmesi ve en büyük destekçileri olan ABD’nin Suriye’den çekilme arzusu ile birlikte kendilerini Şam’la müzakere etmek zorunda buldular.

Önde gelen Kürt lider Salih Müslim AFP’ye, “Yönetim sistemi, demokrasi ve kurumlar çerçevesinde inşa ettiğimiz her şeyi muhafaza etmeye çalışıyoruz. Ama bunu doğrudan kabul etmeyecek bir zihniyet var. Bu sebeple müzakereler yoluyla kademeli bir şekilde bunu gerçekleştirmeye çalışacağız” açıklamasında bulundu.

Şam, 26 Temmuz’da, Kürt öz yönetimi temsilcileri ve Suriye hükümeti arasındaki resmi müzakerelerin ilk oturumuna ev sahipliği yapmıştı. Oturum, çeşitli seviyelerde ekonomik, politik, hizmet ve askeri komitelerin oluşturulmasıyla sonuçlandı.

El-Cezire, Fırat ve Afrin’de özerklik

Suriye Kürtleri on yıllardır hükümetler tarafından yürütülen marjinalleştirme politikasına maruz kaldı. Dillerini öğrenme, bayramlarını kutlama ve geleneklerini sürdürme haklarından mahrum bırakıldı. Bazılarının Suriye vatandaşlığı reddedildi. Ancak, rejimin güçlerinin 2012’den itibaren kendi bölgelerinden çekilmesiyle birlikte etkileri giderek arttı. Üç ilde özerklik kurduklarını açıkladılar: el- Cezire (Haseke Valiliği), Fırat (merkezin kuzeyi, Halep vilayetinin bir kısmı ve Rakka vilayetinden başka yerler) ve Afrin (Suriye’nin kuzey batısı, bir ay önce Türkiye ve Türkiye yanlısı Suriyeli grupların saldırısının etkisiyle kaybettiler.)

Şam, iki taraf arasında devam eden müzakerelere resmi olarak değinmese de, Kürt ve Arap gruplarından oluşan Suriye Demokratik Güçleri’nin siyasi kolu olan Suriye Demokratik Konseyi, komitelerin hedefini “ademi merkeziyetçi Suriye’ye giden bir yol haritası” olarak tanımladı.

Kürt meseleleri uzmanı Mutlu Civiroğlu’na göre, çatışma sona erdiğinde, Suriye hükümeti ve Kürt liderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri, Suriye’nin büyük çoğunluğunu kontrol eden oyuncular olarak kalacak. Öyle ya da böyle, çözümü, savaşta ya da barışta bulacak.

Uluslararası koalisyon kanalıyla ABD’nin desteğini alan Suriye Demokratik Güçleri, ülkenin yaklaşık yüzde 30’unu kontrol ederek Suriye ordusunun ardından ikinci baskın güç haline geldi.

Kürtler, Şam’la yaptıkları müzakerelerle ilgili olarak geçmişte olduğu gibi gelecekte de anlaşma sağlanamayacağını düşünüyorlar.

Müslim, “Geçmişte itibar edilmiyorduk, ama bugün tüm denklemler bizim isteğimiz, örgütümüz ve savunmamız tarafından değiştirildi. Kurduğumuz şeyi savunacağız” diyor.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Suriye rejimi, Kürt bölgeleri de dahil tüm Suriye topraklarını geri almak isterken, Şam’daki görüşmelere başkanlık eden Suriye Demokratik Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı İlham Ahmed ise özerk yönetimin, DEAŞ’la yaptıkları savaşın kazanımlarından olduğunda ısrar ediyor.

İlham Ahmed AFP’ye verdiği demeçte, “Kürt meselesi, Suriye’de adil bir şekilde çözülmesi gereken en öncelikli meseledir” ifadesini kullandı.

Diğer taraftan Şam, ordusu ve kurumlarıyla, Kürt çoğunluğu olan bölgelere bütünüyle geri dönmek istiyor.

“Öz yönetim diye bir şey yok, idari yönetim var”

Şam’daki Stratejik Çalışmalar Merkezi Müdürü Bassam Ebu Abdullah, Suriye devletinin öz yönetimi kabul etmeyeceğini vurgulayarak, “Öz yönetim diye bir şey yok. Belediyelere dayanan sadece idari yerel yönetimler söz konusu. Daha fazla ne istiyorlar?” ifadelerini kullandı.

Şam, özerkliğe bir alternatif olarak, 2012 yılı 107 sayılı Yerel İdare Kanunu’nu aktive ederek belediyelere geniş yetkiler verilmesini öneriyor. Kürt askeri birliklerinin gelecekte dağılacağını belirten Ebu Abdullah, İlham Ahmed’in önerisinin şu an müzakere masasında olmayacağını söyledi.

İki tarafın talepleri arasındaki uçurum, hızlı bir anlaşmaya varmayı zorlaştırıyor.

Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nden (Chatham House) bir araştırmacı, “Rejim, son askeri kazanımlarının ardından Suriye’de oluşacak herhangi bir paralel güç merkezini engellemek için her zamankinden daha kararlı görünüyor” dedi.

Araştırmacı son yazdığı makalede, “Tarafların başarmaya çalıştıkları şeyler arasındaki büyük uçurum, yakın bir zamanda önemli bir anlaşmaya varabileceklerini hayal etmeyi zorlaştırıyor” ifadelerini kullandı.