Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Suriye saatini Cohen’in saatine göre ayarlamak | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Tel Aviv, Güney Suriye’de kendi seçeneklerini kabul ettirdi ve bunu da saha mücadelesine yansıttı. Esed rejimine yönelik tutumundaki tüm önceki belirsizlikleri ortadan kaldırdıktan sonra, onu rehabilite etme girişimine açıktan iştirak etme aşamasına geçti. Golan’ın kurtarılmış bölgelerinin Şam’ın otoritesi dışında kalmasını açıkça reddetti. Üst düzey liderleri sürekli olarak işgal altındaki Golan’da, ateşkes hattı boyunca Esed güçlerinin bulunmasını tercih ettiklerini dillendirdiler. Dera’dan başlayan İsrail, Suriye devrimine yönelik belirsiz duruşunun yanında tüm uyarıları da dikkate almayarak, Kuzey sınırlarını 18 Mart 2011 öncesi konumuna tekrar döndürmek amacıyla, Suriye saatini geriye almak isteyen Washington, Moskova ve Tahran’a katıldı.

Güney cephesine yönelik bu doğrudan İsrail hareketi, Başbakan Netanyahu’nun, İsrail istihbarat servisi Mossad’ın, Şam’da 1965 yılında asılan ünlü İsrailli casus Eli Cohen’in saatini “henüz detayları ortaya çıkmamış özel bir operasyonla” ülkeye geri getirdiğine dair açıklamasına denk geldi. Netanyahu bunu İsrail istihbarat servisi Mossad’ın yeni ve  başarılı bir operasyonu olarak niteledi. Ancak “İsrail Ordu Radyosu” dul eşi Nadia Cohen’in şu sözünü nakletti; “Mossad’ın bu özel operasyonu, bir internet alışveriş sitesinin açık artırma usulü satışından, normal bir satın almadan başka bir şey değildir.”

Mossad ve Nadia Cohen’in rivayetleri arasında acı bir gerçek var ki o da, Kamil Emin Sabit olarak kendini gizlemiş bir casusun saatinin Tel Aviv’in eline geçmiş olmasıdır. Tel Aviv iki yıl önceki başarısına yeni bir başarı ilave etmiş oldu. Zira Onun stratejik müttefiki olan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İsrail ordusunun 1982 Lübnan işgali sırasında, Lübnan Bekaa bölgesinde Sultan Yakub savaşında Suriye ordusu, Lübnan ve Filistin direniş savaşçılarının ele geçirdiği İsrail’e ait tankı kendilerine iade etmişti. Bu, Suriye’de ortak paydalarını güçlendirmek için Putin ve Netanyahu arasındaki güvenin bir göstergesi olarak görülen bir hamleydi. İsrail, Suriye halkının devrimini bastırmak için Moskova ve Tahran liderliğinde yürütülen savaş nedeniyle elde etiği kârın yanında, Rus koruması altına girmiş olmanın avantajlarını da kullanıyor.

Rejim güçlerinin Dera eyaletinin kontrolünü yeniden tesis etmek için yürüttüğü savaşta, Tel Aviv, güvenlik ve askeri koşullarını sahada Moskova’ya dayatmayı başardı. Moskova, İsrail’in kuzey sınırından İran milislerinin uzaklaştırılması isteğine olumlu yanıt verdi. Zira Güneydeki savaşı iki eksene böldü; birincisi Ürdün sınırına ulaşan ve Dera’nın batı ekseni olarak bilinin kısım… İsrail, Golan ekseninde bulunmaması koşuluyla bu savaşa İran milislerinin katılımına göz yumdu. Bütün taraflar, Golan yakınlarındaki bölgelerde sadece Esed güçlerinin askeri varlığını öngören İsrail koşullarına bağlı kalmıştır. Bu hamle Moskova ile Washington arasında rejimin saha kontrolünü genişletmesine imkân veren bir anlaşmanın sonucuydu.

Washington, sınırlı ve risk içermeyen bir katılım politikası ile gözlemci rolünü oynarken, Moskova ise sonu meçhul uzun vadeli bir varlığı hedeflemiş durumda. Tahran sürekli olarak çamura batarken, bu tükenişi azaltmak için bir çıkış bulmaktaki zorlukları da artıyor. Buna mukabil, Tel Aviv tek başına ilan edilmiş ve edilmemiş hedeflerine ulaşmış durumda. Suriye’nin büyük şehirlerinin çoğu yerle bir edildi, 10 milyondan fazla vatandaş yerinden edildi, yarım milyondan fazla insan öldürüldü ve Suriye’nin çoğunluğunu oluşturan kesimin iktidara ulaşma arzuları yok edildi. Tel Aviv açısından Suriye’nin çoğunluğu Filistin halkının tarihsel derinliğini ve büyük krizlerde stratejik rezervlerini temsil ediyor. Esed rejimi Rus hava kuvvetlerinin yardımıyla Yermuk mülteci kampını vurduğunda ve orada bulunan Filistinler yerlerinden edildiğinde Esed rejimi Tel Aviv’i en varoluşsal kaygılarından birinden uzaklaştırmıştı. Bu kampta bulunan yüzlerce Filistinli genç emniyet birimlerinin işkencelerine maruz kaldı. Filistin davası, Filistinlilerin geri dönüş hakkına bağlılığı konusunda her zaman endişe duyan Tel Aviv ile yapılan her bir müzakerede kullanılan az sayıdaki baskı kozlarından birini kaybetmiş oldu. Tel Aviv, işgal ettiği Golan’ın kurtarılması adına Suriye tarafından herhangi bir ciddi müdahalenin gelmediğini görüyor. Bilakis güney Lübnan’da yaşanan direniş modelinin bir benzeri dahi uygulanmıyor. Bu nedenle Tel Aviv, buranın egemenliğinin resmi olarak tanınması için Trump yönetimini ikna etme konusunda ciddi bir fırsatın var olduğunu düşünüyor.

Tel Aviv, Suriye saatini Cohen’in saatine göre kontrol etmek istiyor. Ama biliyor ki, devrimlerin zamanı tek yönde ilerliyor ve saatler geriye alınmayacak. Suriye zamanının artık özgürlüğünün tarihlerini belirlemek için bir saate ihtiyacı kalmamıştır. Hem de Rus-İran “Baasçı” savaş makinesi, Dera’da çocukların geri dönüp şu yazıyı tekrar yazabilecekleri tek bir duvar bırakmamasına rağmen…

Burayı derhal terk edin!