Suriye’de 7 yıldır süren çatışmalar arkasında, yaklaşık yarım milyon ölü, yerinden edilen beş milyondan fazla kişi ve tahrip edilen veya zarar gören birçok tarihi mekanı ve eseri arkasında bıraktı.
2015 yılında Suriye ve Irak topraklarının geniş bir kesiminde halifelik ilan eden DEAŞ, tarihi 5 bin yıllara kadar uzanan Humus kentini kontrol altına almıştı. Kentte yaşanan şiddetli çatışmalar neticesinde tahrip edilen eserlere baktığımız vakit, Suriye’deki çatışmaların, tarihi eserlere verdiği zararın bilançosunu görmemize yardımcı olacak.
Tarihi binalar yerle yeksan oldu
Rusya tarafından desteklenen Suriye güçleri ile DEAŞ arasında yaşanan şiddetli çatışmalar, UNESCO tarafından Dünya Mirası listesine alınan nadide eserlerin ve binaların büyük bir kısmının yerle yeksan olmalarına sebep odu.
İmha edilen en belirgin eserler arasında, Palmira Antik kentinde yer alan Bel Tapınağı ve Baalshamin Tapınağı bulunuyor. Bel Tapınağı, büyük miktarda patlayıcı kullanılarak patlatıldı. DEAŞ örgütünün kontrolü ele geçirmesinin ardından müze çalışanları idam edilerek, müze girişindeki aslan heykeli yıkıldı. Burası hapishaneye çevrilerek müze müdürü Halid Esad’da infaz edildi.
Emevi Camii’nin minaresi yıkıldı
2013’te Muhalifler ile Rejim arasında aylarca süren çatışmalarda ise UNESCO Dünya Miras’ı listesinde yer alan Emevi Camii’nin minaresi yıkıldı. Tarihi Miladi 8. yy’a kadar uzanan Camii, 2012 yılında da gerçekleşen yangında büyük zararlar görmüştü.
Krak des Chevaliers kalesi Rejim güçleri tarafından bombalanmıştı
2014 yılının Mayıs ayında ise, Haçlı seferlerinden kalma Krak des Chevaliers kalesinin Rejim güçleri tarafından bombalanmıştı. Humus kentinde bulunan bu kale aynı zamanda Selahaddin-i Eyyubi tarafından haçlılara karşı cephanelik olarak kullanılmıştı. (Kaynak BBC). Kalede yer alan 12 savunma kulesi ve geniş iç avlusu 12. yüzyıla dayanıyor. Ancak Suriye Hükümeti burayı, Hafız Esad döneminde 1985 yılına kadar cezaevi olarak kullanmaya devam etti.
Tarihi Halep kalesi tahrip edildi
2015 yılında Halep’in tarihi kalesindeki surlar da, rejim tarafından yapılan bombardıman sonucu kısmen tahrip edildi.
Afrin operasyonunda Ain Dara tapınağı zarar gördü
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin(SOHR) pazar günü yaptığı açıklamada, Suriye’nin Kuzey bölgesini elinde tutan SDG güçlerine karşı Ankara’nın başlattığı Afrin operasyonunda tarihi eser Ain Dara tapınağının zarar gördüğü kaydedildi.
Büyük bazalt taş heykeller ve fresklerden oluşan Tapınağın tarihi, Demir Çağı’na dayanıyor. Gözlemevine açıklamasına göre, ”Afrin şehrinin güneyindeki bu alanda maddi hasar meydana gelirken, beşeri kayıplar hakkında bize ulaşan hiçbir bilgi yok” denildi.
Suriye Kültür Bakanlığı Tarihi Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü yaptığı açıklamada, ”Ain Dara Tapınağı’nı Türkiye’nin saldırları yok etti. Bunu kınıyoruz. Buradan antik eserlerden kendisini sorumlu hisseden uluslararası kuruluşlara çağrımız, bu olayın kınanmasını ve tarihi eserlerin bulunduğu bölgeleri hedef almaması adına Türkiye’ye baskı yapılmasını istiyoruz” ifadesi yer aldı.
Tarihi eserler sosyal medyada satışa sunuldu
Durum sadece tarihi eserlerin yıkılmasıyla sınırlı değil, bu eserler antikacılar tarafından internette satışa sunuluyor. Örneğin, 2015’te bir Facebook sayfasındaki değerli taşlar, mücevherler ve heykeller hatta yağmalanan eserler satışa sunuldu.
36 müzenin 16’sı soyuldu
Merkezi Fransa’da bulunan Suriye Tarihi Eserleri Koruma Derneği, Suriye’deki 36 müzenin 12’sinin soyulduğunu ileri sürdü. Aynı şekilde DEAŞ’ın gelirlerinin bazısı dea tarihi eser kaçakçılarına satılan nadide eserlere dayanıyordu. Washington Post’a göre bu eserler arasında, Bizans dönemine ait altın ve gümüş sikkelerin yanı sıra yüz binlerce dolarlık cam ve seramik parçaları da vardı.
2011 yılında Suriye’de patlak veren iç savaşla beraber çok sayıda tarihi eser tahribata uğradı. Birleşmiş Milletler’e göre, 7 yıldır devam eden çatışmalar sonucunda 300’den fazla arkeolojik alan zarar gördü,yok edildi veya yağmalandı ayrıca cephelerde yaşanan savaş ve bombardıman sonucu her gün onlarca ölüme neden oldu.