Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Suriyeli muhaliflerden, BM’ye çağrı | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Suriye’de muhalefet temsilcileri, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da düzenlediği iki günlük konferans sona erdi. Muhalifler konferansta Suriye Yüksek Müzakere Kurulu (YMK) ve Cenevre Müzakere Heyeti’ni birleştirme kararı aldı.

Suriyeli muhalifler, Riyad’daki toplantı sonunda BM’den Suriye’deki çözüm ile ilgili görüşmeleri denetlemesini istedi. Müzakere Heyeti Başkanı Hadi el-Bahra Şark’ul Avsat’a yaptığı açıklamada, “Suriye muhalefetinin konferans sonundaki açıklaması, Cenevre’de rejim heyeti ile yapılacak müzakerelerde tek referans olacak” ifadelerini kullandı. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil bin Ahmed el-Cübeyr ise bakanlığın resmi sosyal medya hesabından, Riyad toplantılarında Suriyelilerin büyük başarılar elde ettiğini, birleşerek müzakere heyeti oluşturmayı başardığını duyurdu.

Konferans üyelerin seçimi ile sona erdi

Riyad’da Suriye muhaliflerin katılım gösterdiği konferans, Suriye Yüksek Müzakere Kurulu (YMK) ve Cenevre Müzakere Heyeti’nin birleşmesinden sonra üyelerin seçilmesiyle sona erdi. Bu yeni oluşum, konferansa davet edilen muhalefetin her platformu için özel kontenjanlara göre düzenlendi. Heyet, 6 bağımsız kadın, 10 Suriye Ulusal Koalisyonu, 10 askeri birlik, 10 Demokratik Değişim için Ulusal Koordinasyon Komitesi, 4 Kahire Platformu, 4 Moskova Platformu ve 10 da aşiret üyesinden oluşuyor.

Bahra, seçimlerin ardından dün yaptığı açıklamada, Komisyon’un şu andaki haliyle Suriye muhalefetinin tüm taraflarını kapsadığını ve aynı zamanda kadınların da muhalefet oluşumunu kapsayan heyet içinde bulunacağını söyledi. Eski YMK’nin Müzakere Kurulu ile iyi çalışmadığını, bu nedenle isminin ve üyelerinin değiştiğini, aynı üyelerin müzakere kurulunu da temsil ettiğini ifade etti.

“Siyasi bir aşama geçebilecek”

Yüksek Müzakere Kurulu Cenevre Heyeti Başkanı Nasır el-Hariri, uluslararası yetkililere göre muhalefet saflarının birleştiğini ve Suriye rejimi ile doğrudan bir diyalog başlatarak siyasi bir aşamaya geçebileceğini söyledi. Ayrıca muhaliflerin Suriye devrim ilkelerine bağlı olduklarını ve Esed rejimi başkanlığı olmadan tam yetkili geçici bir yönetim kurulu oluşturulmasında kararlı olduklarını vurguladı.

Hariri basın toplantısında şu ifadeleri kullandı; “BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan De Mistura, Suriye operasyonunun sağlam bir temelde başlatılabilmesi ve müzakerelerin ilerlemesi için bizi masaya oturmaya davet etti. Riyad’da ulaşılanlar ve yapılanlar uluslararası toplumu önemli testten geçiren bir adımdı. Böylece rejim, doğrudan siyasi geçiş elde etmek için müzakerelere başlamasını engelleyen herhangi bir mazerete sahip değil. Riyad’daki konferans verimliydi. Suriyelilerin adalet ve haysiyet seslerini temsil ediyordu. Önümüzdeki ayın sekizinde BM’nin daveti üzerine Cenevre’ye siyasi eylemde bulunmak için gideceğiz. Muhalefet, Rus hükümetine siyasi bir sürece girdiğini ve siyasi geçiş hedefimizi açıkladı. Rusya da dâhil olmak üzere uluslararası topluluğu siyasi geçiş sürecindeki tüm eylemlerimize odaklanmaya çağırıyoruz. Soçi konferansları siyasi sürece hiçbir şekilde hizmet etmedi.”

“Aynı masada oturmak için herhangi bir engel olmayacak”

Kahire temsilcisi Cemal Süleyman da Suudi Arabistan’a ve halkına teşekkürlerini sunarak, “Riyad’da başarılan şey, müzakere sürecine başlamak için önemli bir adım. Aynı masada oturmak için herhangi bir engel olmayacaktır” dedi.

Moskova’yı temsil eden Ola Arafat, Suriye muhalefetinin henüz çözümlenemeyen anlaşmazlıklar nedeniyle tek, birleşmemiş bir heyet olduğunu ve Esed’in gitmesinin ya da kalmasının eski bir şart olduğunu vurguladı. “Uygulama olarak Riyad’da kurulan heyetin ilk aşamasındayız” ifadesini kullandı..

Arafat, Moskova’nın özellikle İran’ın konumu ile ilgili anlaşmazlık başta olmak üzere ön şartlara karşı olduğunu ve Astana’da önemli bir rol oynaması nedeniyle bunun göz önüne alınması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, Suriye meselesine dahil diğer taraflara İran gibi muamele edilmediğine dikkat çekti. Soçi ve Astana’nın alternatif değil tamamlayıcı olduğunu söyledi. Siyasi geçiş sonrasında tüm platformların ortadan kalkacağını vurguladı.