Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Susan Rice: İran, sadece Suudi Arabistan merkezli bir sorun mudur? | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Danimarka İstihbarat Servisi Başkanı Finn Borch Andersen’ın dün (Salı) İranlı ajanların Danimarka’da terör saldırısı hazırlığına karıştığını açıklaması, Humeyni rejiminin temsil ettiği tehlikeye yeni bir delil ekliyor. Andersen, “Danimarka topraklarında İran istihbarat servisinin planlı saldırısıyla karşı karşıya bulunuyoruz. Açıkçası bunu kabul etmemiz mümkün değil ve kabul etmeyeceğiz de” açıklamasında bulundu.

Daha önce Fransız yetkililer, Paris’te muhalif İran topluluğuna yönelik terör saldırısını planlama ve suçluların saldırı için Belçika’dan getirilmesi konusunda İranlı ajanların ve İran istihbaratına bağlı diplomatların suçlu olduklarının kanıtlanmasından dolayı Tahranlı diplomatları ülkeden sınır dışı etti.

Bunlar, Batılı politikacıların Humeyni rejimiyle yapılan (siyasi) nükleer anlaşmanın devam etmesini savunduğu Avrupa’da İran’ın faaliyetleriyle ilgili sadece hızlı bir şekilde verilmiş yakın zamanlı örneklerdir. Nükleer anlaşma, ABD Başkanı Donald Trump’ın Obama hareketini öfkelendirecek şekilde iptal ettiği kötü bir anlaşmadır. Obama hareketinin içerisinde nükleer anlaşmanın dokuyucusu eski Dışişleri Bakanı John Kerry ve Obama’nın en yakın danışmanı Susan Rice da bulunuyor.

Rice, Cemal Kaşıkçı meselesinde Suudi Arabistan’a yönelik şiddetli saldırı dalgasına iştirak ederek kraliyete özellikle de vizyon, değişim ve yeni Suudi Arabistan düşüncesinin sahibi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’a yönelik saldırı çemberini genişletti. New York Times gazetesi, Obama’nın danışmanının saldırılarını yayınladı. Yayınlanan bu saldırılarda Kaşıkçı meselesinden çok önce Obama hareketinin gerçek planı net bir şekilde ortaya çıktı. Kaşıkçı trajedisi sadece bir bahanedir.

Rice, yeni Suudi Arabistan ve Başkan Trump’a karşı öfkeli. Suudi Arabistan’ın ABD’nin sadık müttefiki Katar’ı boykot etmesi, Rice’nin bahanelerinden birisidir. Daha tehlikelisi de güvenilir ve bilgin politikacı Susan Rice’a göre Suudi Arabistan’ın Trump’ı İran’la yapılan nükleer anlaşmadan çekilmeye teşvik etmesinden dolayı Rice, Riyad’ı eleştirmektedir.

Fotoğraf, tamamen netleşti. İran’ın Irak, Suriye, Yemen ve Lübnan’daki faaliyetlerinin Obama dönemindeki gibi devam etmesi, sanki ABD için yararlı ve iyi bir şey gibi.

Aslında ABD’nin Suudi Arabistan hariç İran’la özel sorunları yok gibi. Humeyni rejiminin kurulmasından bu yana İran’ın ABD’ye yönelik faaliyetleri apaçık ortada.

Bu faaliyetler arasında sadece saldırılar, suikastlar ve düşman milis oluşumları değil, aksine Başkan Barack Obama’nın göz ardı ettiği meşhur Cassandra operasyonunda ortaya çıktığı gibi uyuşturucuyla ABD’yi zehirlemek ve para aklamak da bulunuyor.

Örneğin, Daily Mail gazetesinin ABD’li yazar Douglas Boyd’un kitabından yayınladığı gibi Aralık 1988’de “Pan American” uçak hadisesi ve sivil yolcuların İskoçya’nın Lockerbie üzerindeki akıbeti konusunda yıllar sonra gerçek suçlunun Kaddafi değil de İran rejimi olduğu anlaşıldı.

Sayın Rice, İran’ın sorunu sadece Suudi Arabistan’la mıdır?