Medine Kalkınma İdaresi tarafından düzenlenen ‘Birinci Uluslararası İnsancıl Şehirler Konferansı’ devam ediyor.
Suudi Arabistan’daki şehirlerin standartlarını yükseltmek amacıyla 14 ülkeden 50’den fazla konuşmacı ve uzmanın katılımında düzenlenen konferansın ikinci gününde, ülkedeki üç şehri 2030 yılına kadar ‘dünyanın en yaşanabilir 100 şehri’ listesine sokmanın yolları tartışıldı.
Altyapı çalışmalarına yönelik yöntemler ve teknikler üzerine bir panelle başlayan oturum, şehir planlaması ve inşası alanında tecrübeli üç konuşmacının sunumları ile devam etti.
Şehir planlamasında üç tavsiye
Konuşmacılar, şehir planlaması ile ilgili tavsiyelerini şu üç ana kural altında topladı: Amerikan modelini bire bir kopyalamayın; kendinize ve kültürünüze güvenin; insanların rahatını esas alın.’’
Suudi Arabistan’ın Köy İşleri, Ekonomi ve Planlama, Çevre, Su ve Tarım, Maliye ile Hac ve Umre gibi önemli bakanlıklarından temsilciler, ülkenin 2030 vizyonu kapsamında şehircilik alanında neler yapılabileceği konusunda fikir alışverişinde bulundu.
Temsilciler, ‘yalnızca çevre dostu değil aynı zamanda insan dostu standartlara’ geri dönmenin gereğine işaret ederken, sürdürülebilir ve iyi korunmuş çevre ile onun modern şehirler üzerindeki insancıllaştırıcı etkisi arasındaki ilişkiye dikkat çekti.
Konuşmalarda su ve havanın kalitesi, çevreye ilişkin önceliklerin ilk sıralarında yer aldı.
Hükümetlerin ve şehir planlamacılarının yerel halkın görüş ve taleplerini dikkate alması gerektiğini söyleyen ‘’Yaratıcı Şehir’’ (The Creative City) kitabı yazarı Herbert Dreiseitl, bu taleplerin projelere dahil edilmesi gerektiğini belirtti.
Üç gün süren Uluslararası İnsancıl Şehirler Konferansı, Perşembe günü yapılacak kapanış oturumlarıyla sona erecek.