Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Suudi Arabistan için reformun saati durmaz | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Suudi Arabistan’ın yaklaşık üç yıl önce 2030 Vizyonu’nu ilan etmesinden bu yana dünya, temkinli, şüpheci, garipseyen ve inanmayan gibi sınıflara ayrılmış durumda. Bu vizyon, Krallık tarihinde ilk ekonomik plandır ve geçtiğimiz on yıllar içerisinde uygulanan kalkınma planları arasında en uzun vadeli olanıdır. Bu plan, niçin ekonomik yapıyı değiştirmek ve gelir kaynaklarını çeşitlendirmek gibi aynı hedeflere sahip öncüllerinden farklı olarak başarı yakalıyor? Vizyon, Suudi bütçelerinde ve ticari dengedeki açığı gidermek, gelecek vizyonuna uygun olarak petrol harici gelir kaynakları sağlamak ve son aşamada bütçe araştırmalarından petrolü uzaklaştırmak için kapsamlı ve uzun bir plan olarak ortaya koyuyor. Hedefler büyük, çıta yüksek. Kamu Yatırım Fonu, dünyadaki en büyük yatırım fonu olacak ve büyük Suudi şirketler, sınır ötesine yönelecek. Bununla birlikte ordu daha güçlü bir şekilde donanacak ve askeri ihtiyaçların en az yarısı yerel olarak üretilecek. Zenginlik, içeride işletilecek. Böylece hayal edilenden daha yukarısı hedeflenmiş oluyor. Suudi Arabistan’ın hedefi, ekonomik, siyasi, askeri ve toplumsal açıdan en güçlü devlet olabilmek. Bu, dünya ülkelerinin tümünün amaçladığı bir şey ve hedefine varan nadir bir olaydır. Peki Suudi Arabistan, diğerlerinin yapamadığı bu şeyi nasıl başaracak?

Hiçbir proje, Suudi Ekonomik Reform projesinin maruz kaldığı böylesi bir şüphecilikle ele alınmamıştır herhalde. 2030 Vizyonu, açıklandığı son iki buçuk yıl içerisinde görülmemiş bir şekilde çarpıtıldı, taraflı eleştirilere tabi tutuldu, siyasi krizlere konu oldu. Bununla birlikte proje sekteye uğramıyor ve bunların hiçbirinden etkilenmeden hızlı adımlarla yoluna devam ediyor; gerilemek yerine ilerliyor. Rakamlar yalan söylemez. Prens Muhammed b. Selman da “Ben kimseden bana inanmasını istemiyorum. Rakamlara baksanız yeter” diyerek tüm reform projelerinin ve Krallığın ilerleyişinin devam ettiğini açıkladı. Herhangi bir petrol ülkesi için en zor şey, petrol dışı gelirleri artırmaktır. Buna rağmen geçtiğimiz üç yılda bunun üç katına çıkıldı. Kamu Yatırım Fonu’nun hacmi, 300 milyar dolara vararak yalnızca üç yılda yüzde 100’e vardı. 2019 başlarında da 400 milyar dolara ulaşması bekleniyor. İnsaflı olan hiç kimse, bu sonuçları görmezden gelemez.

Bu yersiz şüpheler ve Suudi reform planlarının maruz kaldığı siyasi çalkantılar, kötü niyetli ve adaletsiz kampanyalarla eş zamanlı gerçekleşiyor. Bunların bir dizi sebebi var. Ancak bence şu üç sebep ilk sıralarda yer almakta: Öncelikle Krallık, bu yüksek hedeflerini gerçekleştirirse belli başlı ülkelere olan bağımlılığı geçmişe oranla çok daha az olacaktır. Bunun Krallığa güvenen pek çoklarını büyük bir kayba uğratacağına şüphe yok. İkincisi, Suudi projesinin başarısı, bölge ülkelerinin kalkınmaya yönelik projeleri için gerçek anlamda bir model teşkil edecektir. Üçüncü sebep ise Batı’nın dünyanın bu bölgesine ne ekonomik ne de toplumsal açıdan ıslah olmaz bir nokta olarak bakması ve bu doğrultuda herhangi bir planın onların yolu üzerinden geçmesine uygun olması gerektiğine inanmasıdır. Öyle ya, bir Ortadoğu ülkesi nasıl olur da onlara olan bağımlılığını azaltıp tam anlamıyla bağımsız olabilir! Dünyada meydana gelecek ve Ortadoğu’ya aktarımı sağlanacak başarılı bir kalkınma projesi varsa hiç şüphesiz bulandırma ve hayal kırıklığı etkenleri güçlü bir şekilde hazır olacak ve durmayacaktır.

Önemli olan, bu artan bulandırma kampanyalarına rağmen Suudi Arabistan’ın sadece üç yıl içerisinde ‘astronomik bir sıçrama’ gerçekleştirmiş olmasıdır. Suudi Arabistanlıların saati durmaz. Onlar ve veliaht prensleri için ‘hedef koyup kolaylıkla gerçekleştiren güçlü ve azimli bir halk’ nitelemesini yapanlar da onlar değil mi? Ama tüm bunlardan daha önemli olan şey, Prens Muhammed b. Selman’ın da dediği gibi “Bizim çabalarımızı baltalamak için ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, durmayacak oluşumuzdur.” Suudi Arabistanlıların motivasyonunun nasıl gökyüzüne set çektiğini ve onların Geleceğe Yatırım Girişimi yoluyla liderlerinin kendilerine muştuladığı gerçeklere nasıl kulak verdiklerini gören biri, gelişimlerinin engellenemeyeceğini gayet iyi bilir. Nitekim tüm engeller, onlar için projelerini gerçekleştirip vatan için daha iyi çalıştıkları güçten başka bir şey değildir.

Suudi Arabistan, projesine, reformuna, sistemini iyileştirmeye devam ediyor ve ne saati duracak ne de evlatlarının kolları yorulacak. Şüpheciler ne düşünürse düşünsün, hayal kâtilleri ne yaparsın yapsın!